Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü ile G20 işbirliğinde gerçekleştirilen G20 Medeniyetler Zirvesi başladı.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Medeniyetler İttifakı Enstitüsü (MEDİT) ile G20 işbirliğinde, G20 Medeniyetler Zirvesi, "Din, Uyum ve Sürdürülebilir Kalkınma" başlığıyla toplandı. Türkiye ve dünyanın birçok yerinden bilim insanları, hukukçular, siyasi liderler ve kanaat önderlerinin katıldığı zirvede konuşan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Recep Şentürk, "Meseleleri sadece ekonomik yaklaşımla çözemezsiniz. Medeniyeti, dini, kültürü mutlak suretle hesaba katmanız gerekir" dedi.
Günümüzde homojen toplum kalmadığını anlatan Şentürk, şöyle konuştu:
"Bütün toplumlar farklı dinlere mensup insanlardan oluşuyor. Dolayısıyla biz böylesine heterojen toplumlardan oluşurken bu farklılıkları başarıyla idare edebilirsek ekonomik kalkınma da huzur ve barış içerisinde gerçekleşecektir." G20'de konulara tamamen ekonomik olarak yaklaşıldığını ancak bunun eksik bir tutum olduğunu belirten Prof. Dr. Recep Şentürk, "G20 Zirvesi konulara tamamen ekonomik olarak yaklaşıyor. Sorunlar sadece ekonomik bir yaklaşımla çözülemez, medeniyet ve din yaklaşımı hesaba katılmak zorunda" diye konuştu.
"DİNİ İNANÇLAR EKONOMİK HAREKETLERİ ETKİLER: İSLAM'DA FAİZ HARAMDIR"
Kalkınmanın sadece ekonomik bir süreç olmadığını, insanların değerleri ve dini inanışlarının ekonomik davranışlarını etkilediğini ifade eden Prof. Dr. Şentürk, sözlerine şöyle devam etti: "Örneğin biz Müslümanız ve faizin haram olduğuna inanıyoruz. Böylece bir inanç, ekonomik işleyişi etkiliyor. Bunu yok sayarak ekonomik kalkınma gerçekleştirmeye çalışmak bir takım problemlerle karşılaşabilir. Ama faizin yasak olduğunu göz önüne alarak bir kalkınma modeli oluşturursak o zaman toplumun bütün kesimlerini işin içine katma imkanımız olur. Bu bir örnekti; Hıristiyanlar, Yahudiler veya diğer din mensupları için de ekonomik kalkınma hem yatırım açısından hem de tüketim açısından değerleri devreye sokuyor. Kısacası din, üretimden tüketime kadar her safhada ekonomik sürece katkı sağlayabiliyor. Eğer insanları ekonomik kalkınmayla dini, ahlaki değerler arasında bir çatışmayla karşı karşıya bırakırsanız iş çıkmaza girer."
"BATIDAKİ AZINLIK MÜSLÜMANLARIN TOPLUMA ENTEGRE EDİLMESİ GEREKİYOR"
Müslümanların Batıda azınlık durumunda olduğunu ve marjinalize edildiğini ifade eden Şentürk, şunları söyledi:
"Müslümanlar Batıda azınlık durumunda, marjinalize ediliyorlar. Bu da onların o topluma yabancılaşmasına sebep oluyor. Terörist organizasyonlar da bu yabancılaşmış grupları özellikle gençleri rahatlıkla kazanılabiliyor ve kötü amaçlara alet edilebiliyorlar. Batıdaki bu azınlık grupların mutlak suretle topluma entegre edilmesi gerekiyor. Mutlaka ekonomik olarak kalkınmalarının, ekonomik sisteme entegre edilmelerinin sağlanması lazım ancak bunun yanında din hürriyetlerinin de sağlanması lazım. Bu durumda insanlar o topluma karşı bir düşmanlık beslemez."
"IŞİD, AMACININ AKSİNE HİZMET EDİYOR"
Paris'teki patlamalar üzerine açıklamalarda bulunan Şentürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "IŞİD terörist bir organizasyon. Fransa'da Müslümanların baskıya uğradığını, Fransa'nın buna son vermesi gerektiğini, IŞİD'e karşı koalisyona katılmaması gerektiğini düşünüyor. Ancak pratikte onların yaptığı bu hareketler Avrupa ve Amerika'da Müslümanlara daha fazla baskı, daha fazla polis tarafından takip edilmesi, masum insanların suçsuz yere zanlı pozisyonuna düşmesi, haklarının hürriyetlerinin sınırlanması anlamına geliyor. Dolayısıyla yaptıkları eylemler ulaşmak istedikleri sonuçlara asla hizmet etmeyerek aksine sonuçlar doğuruyor."
"HERKESİN KENDİ İNANCINI YAŞAYABİLDİĞİ BİR DÜNYA ARZU EDİYORUZ"
Zirve resepsiyonda konuşan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman ise dünyanın bir bölümünün diğer bütün dünya ile ilgili kararları aldığını, diğer bölümde yaşayanların da kendileri adına alınan kararlar doğrultusunda ekonomik, siyasi ve kültürel yaşamlarını sürdürdüklerini dile getirdi. "Bu ilişkilerde de genellikle menfaat ön planda tutuluyor. Dış ilişkilerde menfaat duygusunun ön planda olduğu bir dünyada tüm insanların huzur içinde yaşamaları mümkün değil." G20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kapanış konuşmasındaki 'samimiyet' vurgusundan etkilendiğini söyleyen Prof. Dr. Musa Duman, "Menfaat ile samimiyet nasıl bir araya getirilecek bilemiyorum. Umuyorum ki katılımcı ülkeler bu çağrıya 'samimiyet'le cevap verirler" dedi.
Medeniyetler Zirvesi'nin, Antalya'da gerçekleşen Siyasi G20 toplantısına bilimsel katkı sunduğunu vurgulayan Rektör Duman, açıklamalarına şöyle devam etti: "Hoşgörü içinde herkesin kendi kültürel değerini benimseyip inancını yaşayabildiği bir dünya arzu ediyoruz. Üniversite ve Medeniyetler İttifakı Enstitüsü olarak buna küçük de olsa bir katkı sağlayabilmişsek kendimizi mutlu sayarız. En azından bu 20 ülke, dilerim ateş kendisini yakmadan tedbir almada daha samimi davranır, bu toplantılar da hem kendi toplumlarının hem diğer toplumların ekonomik ve kültürel hayatlarını barış ve huzur içinde, terör ve zulüm korkusu yaşamadan sürdürmelerine vesile olur." - İSTANBUL
Son Dakika › Güncel › G20 Medeniyetler Zirvesi Başladı - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?