Sinefillerin keşif merakını kamçılayan ve sınırları zorlayan gastronomi filmleri Neolokal işbirliği ile SALT Galata evsahipliğinde festival sona erdikten sonra da sinemaseverler ile buluşturulacak.
Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) tarafından T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteği ile gerçekleştirilen 19. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali'nin "Gastronomi Randevusu" bölümünden 5 filmin yer aldığı özel bir seçki, TÜRSAK Vakfı-Neolokal işbirliği ile SALT Galata ev sahipliğinde sinemaseverlerle yeniden buluşuyor. Festivalin "Gastronomi Randevusu" bölümünde kaçırdığınız filmler 24 Aralık 2016 Cumartesi günü SALT Galata'da izlenebilecek.
Festivalin en yeni en öne çıkan seçkisi; Sinemanın en lezzetli hali; Gastronomi Randevusu
TÜRSAK Vakfı'nın, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteği ile gerçekleştirdiği 19. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali, sinemanın lezzetine gastronomik lezzetleri de ekledi. Gastronomi filmleri; Türk mutfağındaki yenilikçi hareketten sokak satıcılarıyla birlikte yok olup gitme tehlikesiyle karşı karşıya olan geleneksel mutfaklara, dünyadaki açlık sorununa yönelik çözüm önerilerinden kendi ülkelerinde devrim yapmış şeflerin hikayelerine kadar geniş bir yelpazede 'yeme içme' meselesini masaya yatırıyor.
Sinemanın en lezzetli haline bir kez daha 24 Aralık Cumartesi günü tanık olunacak Gastronomi Filmleri ise şöyle;
Bölümün en göze çarpan filmi; "Türk Mutfağına Övgü" (The Turkish Way), dünyanın en iyi restoranlarından El Celler de Can Roca'nın sahibi, Roca kardeşlerin Türk mutfağını keşif hikâyesi. Türkiye'nin önde gelen şeflerinin ve gastronomi üzerine birikim sahibi isimlerin eşlik ettiği bu gezi, bizim için de kendi mutfağımızı, uzmanların gözünden yeniden tanıma ve anlama şansı sunuyor. Film, aralarında Maksut Aşkar ve Mehmet Gürs'ün de yer aldığı en iyi Türk şeflerden bazılarının öncülük ettiği mutfak hareketinin doğuşunu belgelemesi açısından da son derece önemli. Ünlü Bask restoranı Mugaritz'in hikayesi ise Pep Gatell'in yönettiği "Sınırların Dışında; Mugaritz, Yeni Bir Yol" (Off-road; Mugaritz, Feeling a Way) filminde saklı. Andoni Luis Aduriz, dünyanın en iyi restoranlarından birini açmanın hayallerini kuruyordu. Ortaya çıkan ise Mugaritz'i, onun hayal ettiğinin de ötesine taşıyan multidisipliner bir ekip oldu. Arjantinliler'in en büyük düşkünlüğü olan barbekü ise "Asado Hakkında Her Şey" (Todo Sobre el Asado) filmine ilham verdi. Mariano Cohn ve Gaston Duprat'ın yönettiği film, Arjantin'de geleneksel mutfak kültürünün yanı sıra yaşam kültürünün de önemli bir parçası olan bir ritüeli ele alarak toplumsal hayata da ayna tutuyor. Geleneksel mutfağını fast- food zincirlerle takas etmekten memnun olmayan bir tek biz değiliz; Singapur da aynı dertten muzdarip. Eric Khoo'nun yönettiği "Wanton Mee", gastronomi yazarı Chun Feng Koh'un gözünden bu değişimi ve değişimin toplumsal etkilerini ele alıyor. Ve dünyadaki açlık sorununa bambaşka bir bakış; bu sorunu böcek yiyerek aşabilir miyiz? Soruyu, "Böcekler" (Bugs) adlı filmi ile yönetmen Andreas Johnsen soruyor. Sadece o değil elbette; bilim insanları, yüzyıllardır birçok millet tarafından bir gıda maddesi olarak tüketilen böceklerin protein kaynağı olarak tüm dünyada tüketilebileceğini önermiş, Birleşmiş Milletler de bu fikri desteklemiş. Johansen de bundan hareketle Nordic Yiyecek Laboratuvarı'ndan bir ekiple dünyanın dört bir tarafını dolaşarak böceklerin, yemek kültürleri içindeki yerini inceliyor.
Son Dakika › Güncel › 'Gastronomi Randevusu' SALT Galata'da devam ediyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?