Greenpeace'Den Nükleer Santral Tepkisi...

Şarkıcı Zeynep Casalini,

" Çernobil'i unutmuyoruz, çünkü bütün bu yaşananlara rağmen nükleer enerji hala bir seçenek olarak görülüyor ve hükümetin kırk yıllık nükleer inadı devam ediyor"

Greenpeace üyeleri "Nükleersiz Türkiye" turu kapsamında Beşiktaş İDO İskelesi'ne demirleyen çevreci gemisi Rainbow Warrior'da basın toplantısı gerçekleştirdi.

Toplantıda gemi hakkında bilgi veren Kaptan Derek Nicholls, Rainbow Warrior'ın, Greenpeace'in üç gemisinden biri ve bayrak gemisi olduğunu belirterek, "1985'te batırılan ilk Rainbow Warrior'ın arkasından devreye alınmıştır. Gereenpecae şiddetsiz eylemler yoluyla kampanyalar yürüten uluslararası bir organizasyon. Geminin çok uzun bir nükleer mücadelesi vardır. Fransız ajanları tarafından ilk gemimiz batırılmıştır. Greenpeace olarak Sinop ve Mersin'deki halklara destek vermekten memnun olacağız. Şu anda 15 kişi bulunuyor gemide 13 farklı milletten geliyorlar. Kampanyamızın başarılı olacağından eminim çünkü biz çocuklarımıza yeşil ve temiz bir dünya bırakmak için çabalıyoruz" diye konuştu.

Sinop Çevre Platformu üyesi Hale Oğuz da, 26 Nisan 1986'da yaşanan Çernobil felaketi ile nükleer enerji santrallerinin, ikinci yüzüyle tanışıldığını, nükleer enerji santrallerinin anlatıldığı gibi masum olmadığını belirterek, kaza halinde ölümcül etkilerinin sınır tanımadığına dikkat çekti. Oğuz, "Son 10 yılda 5 yakınımı kanserden kaybettim. Sinop'ta kanseri tanımayan aile kalmadı. Bizi idare edenlerin yalanları değişmedi. Şimdi nükleer satıcısı şirketlerle anlaşma yapmaya çalışıyorlar. Bize de, 'Size aş, iş getirecek' diye yalan söylüyorlar. Oysa biz biliyoruz ki, nükleer lobilere pazar açılacak ve rant elde etmek için yapılıyor bu planlar. Kimse bize evimizde yeni bir Çernobil kabul ettiremez" dedi.

KURULACAK REAKTÖRLER RADYOAKTİF ATIKLARA NEDEN OLACAK

Rusya'dan Enerji Uzmanı Vladimir Çuprov da, "Çernobil'in bize verdiği en önemli ve öncelikli derslerden birisi Rus nükleer endüstrisine güvenemeyiz. Bize Çernobil'den önce de yalan söylüyorlardı. Çernobil felaketi sırasında da insanlara ne olduğunu ve etkilerini söylemeyerek yine yalan söylediler. Şu anda da bize yalan söylemeye devam ediyorlar. Bize 31 reaktörde her yıl 13 acil reaktör kapatma gerektiren olay olduğnu söylemeyerek yalan söylediler. Eğer Rusya Türkiye'de iki reaktör kurarsa her yıl bu reaktörlerde acil kapatma yaşanacak. Bize her yıl hükümetten Rus nükleer endüstrisinin 3 milyar dolarlık teşvik aldığını söylemeyerek de yalan sölediler. Rus nükleer endüstrisinin reaktörleri pazarda en pahalı teknoloji. Ne hükümete ne de endüstriye güvenemeyiz tamamen ahlak dışı davranıyorlar. 86 yılında Çernobil felaketi sırasında çalışan 400 bin temizlik işçisiyle ilgilenmeyerek onları yok sayıyorlar. Rus nükleer endüstrisi Rusya'yı esir almıştır. Şu andada Rusya'yı tehlikeli radyo aktif atıklarla tehtid etmektedir. Radyoaktif atıklar ve güvenlik sorununu çözmek adına hükümetten daha fazla para istemekteler. Rus nükleer enerjisi buraya reaktör kurduğu anda yüzlerce radyoaktif atıkla karşı karşıya kalacaksınız ve siz de aynı durumu yaşayacaksınız" diye konuştu.

NÜKLEER SANTRAL PLANLARI GÖÇE NEDEN OLUYOR

Greenpeace Nükleer Kampanya Sorumlusu Korel Diker de, "Nükleer enerji planlarının ve yenilenebilir enerji yatırımlarının yarattığı sosyo-ekonomik etkileri karşılaştıran" bir raporu sundu. Rapordan bazı bölümleri aktaran Diker, hem Sinop'un, hem de Akkuyu'nun ciddi şekilde göç verdiğini, buna ise bir anlamda "nükleer göç" denilebileceğini belirtti. Diker, "Raporda ilginç bir nokta daha var, bu bölgeler aslında Türkiye'nin rüzgar atlasında çok ciddi şekilde rüzgar potansiyeline sahip olduğu söylenen bölgeler. Çeşme ve Bozcaada gibi iki örnek varken, çok benzer koşullarda, benzer dinamiklere sahip iki ayrı bölge gelişirken, sadece ve sadece hükümetin kirli enerji planları sebebiyle ne Sinop, ne Büyükeceli kalkınamamakta ve bir anlamda kaderlerine terk edilmektedirler" diye konuştu.

Mersin Nükleer Karşıtı Platform Temsilcisi Sabahat Aslan ise, "Hükümete çok öfkeliyiz ve bu yer lisansının iptal edilmesi için hükümeti dava ediyoruz" dedi. Rainbow Warrior gemisi bu akşam saat 18.00'da hareket ederek önce Sinop'a, ardından İzmir'e, Antalya ve oradan da Mersin'e gidecek.

BAŞKA BİR ENERJİ MÜMKÜN

Toplantının ardından Küresel Eylem Grubu da (KEG) geminin önünde "Nükleere hayır, başka bir enerji mümkün" pankartı açarak bir açıklama yaptı. Grup adına açıklama yapan şarkıcı Zeynep Casalini, Çernobil'i anımsatarak, "Çernobil'i unutmuyoruz, çünkü bütün bu yaşananlara rağmen nükleer enerji hala bir seçenek olarak görülüyor ve hükümetin kırk yıllık nükleer inadı devam ediyor" dedi. 25 Nisan Pazar günü Kadıköy'de yapılacak olan mitingi hatırlatan Casalini, "Yıllardır Çernobil'in her yıl dönümünde olduğu gibi bu yıl da nükleere, termik santrallara, HES'lere ve barajlara karşı sesimizi bir kez daha yükseltmek için Kadıköy Meydanı'ndayız" diye konuştu.