Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Arap Baharı'nın ilk meşalesinin Tunus'ta yakıldığını, Tunus'ta halk korku duvarlarını yıktıktan sonra diğer Arap ülkelerinin de büyük bir cesaretle kendi devrimlerini gerçekleştirdiğini belirterek, "Tunus'ta bu devrim çok az bir maliyetle gerçekleşmiştir ve büyük olgunlukla devam etmektedir" dedi. Cumhurbaşkanı Gül ve Tunus Cumhurbaşkanı Muhammed Munsif el-Merzuki, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Çankaya Köşkü'nde ortak basın toplantısı düzenledi.
Merzuki ve beraberindeki heyeti Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Gül, geçen yıl mart ayında Tunus'u ziyaret ettiğini, Ulusal Kurucu Meclis'te konuşma yaptığını anımsattı. Ziyaret sırasında gösterilen misafirperverliği "olağanüstü" olarak niteleyen Gül, "Türkler ve Tunuslular tarih boyunca hep kardeş olmuşlardır. Dostluk içerisinde olmuşlardır, birbirleriyle hep övünmüşlerdir. Daima birbirlerinin iyiliği, kardeşliği arzusu içinde olmuşlardır. Hükümetler, rejimler ne olursa olsun Türk ve Tunusluların kardeşliği her zaman güçlü olmuştur. Devrimden sonra Türkiye ile Tunus arasındaki ilişkiler ise olağanüstü bir noktaya ulaşmıştır" diye konuştu. Ziyaretinden bir buçuk yıl sonra Tunus Cumhurbaşkanı Merzuki'nin Türkiye'ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdiğini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da gelecek günlerde Tunus'a gideceğini belirten Gül, ziyaretlerin iki ülke arasındaki olağanüstü dayanışmayı gösterdiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, sözlerine şöyle devam etti:
"Büyük Arap Uyanışı" veya "Arap Baharı" dediğimiz olayların ilk adımı, ilk meşalesi Tunus'ta yakılmıştır. Tunus bunun onurunu daima yaşamaktadır. Tunus'ta halk, korku duvarlarını yıktıktan sonra diğer Arap ülkeleri de büyük bir cesaretle kendi devrimlerini gerçekleştirmişlerdir. En çok sevindiğimiz nokta şudur; Tunus'ta bu devrim çok az bir maliyetle gerçekleşmiştir ve büyük olgunlukla devam etmektedir. Tunus'ta adil seçimler yapılmıştır. Yeni bir anayasa üzerinde de büyük bir olgunlukla çalışılmaktadır. Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları gibi evrensel değerler temeli üzerinde yürütülen reform çalışmaları neticesinde inanıyoruz ki anayasa da gerçekleşecektir. Bütün bunlar Tunus'a ayrı bir sorumluluk da yüklemektedir. Nasıl ki Büyük Arap Uyanışı'nın ilk meşalesini yakarak, korku duvarlarını yıkan ülke olduysa bu süreci tamamlayan, anayasasını modern bir şekilde gerçekleştiren, halkıyla, komşularıyla barışık, halkının meşru taleplerini karşılayan bir yeni anayasayla da ortaya çıkacağından hiçbir kuşkumuz yoktur."
-"İlişkiler daha ileri düzeye ulaşacak"
Türkiye ile Tunus arasında 2005 yılında serbest ticaret anlaşması imzalandığını, ticaret hacminin bugün 1 milyar dolar civarında olduğunu, Türk yatırımcıların da Tunus'ta 1 milyar dolarlık yatırımı bulunduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Gül, Türk şirketlerini Tunus'ta yatırım yapmak için teşvik ettiklerini bildirdi.
Hükümetler arasında da yakın işbirliği kurulduğunu, Tunus'un Türkiye'de "en çok dayanışmaya mazhar ülke" ilan edildiğini dile getiren Gül, bütün devlet kurumlarının bu anlayış içerisinde hareket ettiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'de son 10 yılda yapılan reformların tanıtılması için hükümetler arasında özel bir grubun yakın çalışma yürüttüğünü söyledi.
Merzuki ile gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmelerde ikili ilişkilerin ayrıntılarıyla ele alındığını aktaran Gül, Suriye konusunda da geniş görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti. İlişkileri her alanda daha da ileri götürme konusunda güçlü bir siyasi irade ortaya koyulduğunu ifade eden Gül, "İnanıyorum ki gelecekte ilişkilerimiz çok daha ileri düzeye ulaşacaktır" diyerek konuşmasını tamamladı.
-"Tunus'u büyük güvenlik sorunları olan bir ülke olarak görmüyoruz"
Cumhurbaşkanı Gül, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türk yatırımcıların Tunus'ta yatırım yapmamasının sebebinin güvenlik endişesi olup olmadığına ilişkin soru üzerine Gül, "Tunus'u büyük güvenlik sorunları olan bir ülke olarak asla görmüyoruz. Çeşitli sorunlar vardır ama böyle bir geçiş süreci içerisinde bunları normal karşılıyoruz. Tunus'ta 'Büyük güvenlik sorunları var, bunun için yatırımlar olmuyor' dersek bu yanlış olur. Kesinlikle Tunus'ta böyle bir güvenlik sorunu görmüyoruz" diye konuştu.
Yatırım yapacak şirketlerin istikrar istemelerinin, gelecekle ilgili güvenli ortam görmelerinin önemli olduğunu ifade eden Gül, daha karlı bir yere yatırım yapabilecekken başka bir yere yatırım yapma kararının verildiğini, bu çerçevede değerlendirme yapmak gerektiğini vurguladı. Türk şirketlerinin Tunus'ta yatırımları bulunduğuna, TAV'ın havaalanı inşa ettiğine ve işlettiğine işaret eden Gül, karşılaşılan sorunların da çözüldüğünü söyledi. Problemlerin çözümü konusunda atılan adımların, yatırımcılar için önemli işaretler olduğunu dile getiren Gül, Türk şirketlerinin yatırımlarının devam ettiğini bildirdi. Özellikle turizm alanında Tunus'a büyük ilgi olduğunu belirten Gül, Türk şirketlerinin yalnızca Türkiye'den değil başka ülkelerden de turist getirdiklerini, Rusya'dan turist getiren Türk şirketlerinin Tunus'ta başarıyla faaliyet gösterdiklerine dikkati çekti. Türkiye tarafından onaylanan 500 milyon dolarlık finans paketinin onay sürecinin Tunus'ta yakında sona ereceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, paket onaylandığında yatırım alanında daha büyük canlılık ve atılım görüleceğini vurguladı.
-"Suriye'de halkın ezilmesine göz yumarsanız çözüm olmaz"
Suriye'de rejimin devrilmesi halinde muhalefet tarafından kurulacak yapıya ilişkin öngörüsünün sorulması üzerine Gül, Suriye'deki sürecin silahsız, kan dökmeden, savaşsız sona ermesini istediklerini, bunun için Türkiye'nin büyük çaba gösterdiğini ve bundan sonra da bu yöndeki çabanın süreceğini dile getirdi. Gül, sözlerine şöyle devam etti:
"Arzu ederiz ki Cenevre'de yapılacak görüşmelerde böyle bir neticeye ulaşılır ve biter. Ama söylemek istediğim, halka sahip çıkmak... Eğer halkın ezilmesine göz yumarsanız o zaman çözüm diye bir şey olmaz. Benim söylemek istediğim, muhalefet olarak söylemek istediğim budur. Tabii ki hepimizin arzusu siyasi çözümdür. Konuşarak, görüşerek, aklı selimin hakim olmasıdır. Uluslararası camiada diplomasinin hakim olmasıdır. Kanla bir yere varılamayacağının görülmesidir. Çünkü ne kadar çok kan akarsa ondan sonra o kadar çok da rövanş alma duyguları gelişmeye başlar. Bunlar çok tehlikeli yollardır. Ama eğer siz bir tarafı, meşru talepler için yola çıkan halkı, muhalefeti sahiplenmezseniz o zaman onların tamamen ezilmesine, onların yok olmasına göz yummak anlamına gelir ki bu da herhalde büyük vicdani sorumluluk yükler herkese." Basın toplantısı öncesinde Gül ve Merzuki huzurunda, iki ülke arasında sosyal güvenlik anlaşması, TRT ve Tunus Televizyonu arasında ikili işbirliği protokolü, ODTÜ Teknokent ile El Gazala Teknoloji Enstitüsü arasında mutabakat zaptı imzalandı.
- Ankara
Son Dakika › Güncel › Gül-Merzuki Ortak Basın Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?