CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, halk oylamasından "hayır" çıkması durumunda 29 Ekim'i de o gün kutlayacaklarını belirterek, "Cumhuriyetimizi o gün ilan etmişiz gibi. Hatta 9 Eylül 1922'de İzmir'de düşmanı denize döküp, kadınlarımızın kırmızı bezler üzerine ay ve yıldız çizerek diktikleri, o sevimli bayrağımızı askerlerimizin vilayet konağının çatısına kadar heyecanla çıkıp diktikleri anda nasıl yüreğimiz kabarıyor, gözlerimiz doluyorsa o duygularla vatanı o gün kurtarmışız gibi... O sevinci yaşayacağız." dedi.
Baykal, partisinin halk oylaması çalışmaları kapsamında Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde düzenlenen programa katıldı.
Burada konuşan Baykal, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasına değinerek, " Türkiye'de bir anayasa sancısının, anayasa arayışının, anayasa özleminin kendisini gösterdiği hangi kahve, ev ziyareti, esnaf buluşmasını, fabrika sohbetini hatırlıyorsunuz? Bu anayasa tartışması milletin ihtiyacından kaynaklanmıyor. Milletin böyle bir ihtiyacı olduğuna dair hiçbir gözlem yoktur. Bu birilerinin ihtiyacından dolayıdır. Bu, tabandan yukarı gelen bir ihtiyaç değildir. Yukarıdan aşağıya empoze edilmek istenen, 24 kanaldan, 24 saat naklen yayın yapılarak Cumhurbaşkanı, Başbakan nutkuyla Türkiye'ye dayatılmak istenen bir projedir." iddiasında bulundu.
Halk oylamasından "evet" çıkması durumunda seçilecek cumhurbaşkanın keyfi hareket edebileceğini savunan Baykal, "Millet bir kere seçecek, sonra 5 yıl unutacak. Seçtiği adam istediğini yapacak. Ne yapacak? 700 katrilyonluk bütçeyi istediği gibi harcayacak. Nereye harcayacağına kendi karar verecek. İsterse Suriyelilere maaş verecek, var mı bir engel? Bu anayasa çıktığı zaman bu yetkiyi vereceksin. İsterse nüfusa alacak, isterse bunlara ev, konut, gösterişli binalar yapacak." ifadelerini kullandı.
Baykal, Cumhurbaşkanın yeni düzenlemeyle parti genel başkanı olmasının bütün dengeyi bozacağını öne sürerek, "Meclis; göstermelik, müsamere meclisine dönüşüyor. Meclisteki en büyük partinin genel başkanı cumhurbaşkanı olursa, cumhurbaşkanı o meclisi oluşturacak milletvekillerin yarısını belirliyorsa, o meclisin hiçbir anlamı, değeri kalmıyor. Bu anayasanın dengeyi bozan ana unsurlarından biri budur." diye konuştu.
Halk oylamasından "hayır" çıkması durumunda 29 Ekim'i de o gün kutlayacaklarını dile getiren Baykal, şöyle devam etti:
"Cumhuriyetimizi o gün ilan etmişiz gibi. Hatta 9 Eylül 1922'de İzmir'de düşmanı denize döküp, kadınlarımızın kırmızı bezler üzerine ay ve yıldız çizerek diktikleri o sevimli bayrağımızı askerlerimizin vilayet konağının çatısına kadar heyecanla çıkıp diktikleri anda nasıl yüreğimiz kabarıyor, gözlerimiz doluyorsa o duygularla vatanı o gün kurtarmışız gibi... O sevinci yaşayacağız. O sevinci de 'hayır' diyenler olarak değil, yanınızda belki 'evet' demiş arkadaşlarınıza 'Gel buraya gel, bu senin de Meclisin, bu senin de Türkiyen, bu senin de Cumhuriyetin' diyeceğiz. Onları da kucaklayacağız, hep beraber o 23 Nisan'ı kutlayacağız."
Baykal, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik soruşturmalar kapsamında kamu personellerinin görevden uzaklaştırılmasına da değinerek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"120 binin üzerinde insanın işine son verildi. Bunlar, bu işin karargahında olan, bu işin kumandasını yapan insanlar mı? Halen siyasi ayağı belli değil. Karinelerle, idari takdirle hukuki sorunları çözmeye kalktılar, 120 bin kişi işinden atıldı. İşten atılmanın yol açtığı tablo malum. Özel sektör de iş vermiyor. Çoluk çocuk, aile, borçlar, ödenecek taksitler, bin bir zorluk sıkıntı... Ne halin varsa gör. Böyle devlet olur mu? Böyle hukuk olur mu? Hala hukuk işlemeye başlamadı. Söz verdiler komisyon kurulacak. Komisyonun kim olduğu belli değil."
Son Dakika › Güncel › Halk Oylamasına Doğru - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?