Altı asrı aşkın süre boyunca Anadolu topraklarına sahip olan Osmanlı İmparatorluğu'nun en mahrem ve gizli alanı; Harem… Harem ağaları, cariyeler, gözdeler, sultanlar ve bu sultanların tarihte iz bırakanlarından bir tanesi; Haseki Kösem Sultan…
Kösem Sultan'ın anısına hazırlanan Haseki Koleksiyonu ve Osmanlı İmparatorluğu boyunca saraydan gelmiş geçmiş tüm kadınlara ithaf edilen Harem'in bilinmeyen eşya replikaları Müze Mağazaları'nda tarih tutkunlarını bekliyor…
Dünya tarihine adını kazıyan bir imparatorluğun en çok merak edilen ve gizemleri asla çözülemeyen en özel alanı Harem, BKG'nin kültürel ürünleriyle gün yüzüne çıkıyor.
On beş yaşında Topkapı Sarayı'na gönderilen ve Osmanlı İmparatorluğu'nda çocuk doğuran gözdelere verilen 'haseki' unvanını taşıyan en önemli sultanlardan biri olan Kösem Sultan'a adanan Haseki Koleksiyonu, dekoratif parçaları ile yaşam alanlarına zarafet katıyor.
Şekerlik, lokumluk, kase, ibrik, gondol ve vazodan oluşan koleksiyon el yapımı olarak hazırlanıyor.
Harem kadınlarının hikayeleri, eşyaları ile yaşatılıyor.
Hazırladığı hikayesi olan kültürel ürünler ile tanınan BKG, harem eşyalarından esinlenerek hazırladığı replikalarını ise Osmanlı tarihine adını yazdıran kadınlara ithaf ediyor. Tarihi 16'ıncı yüzyıla dayanan ve sapı balık dişinden yapılan Pulad Ayna'nın orijinalinin arka yüzünde altın kakma zernişan tekniği kullanılarak küllerinden yeniden doğan Zümrüdü Anka Kuşu'nun ve gizli şeylerin bekçisi ejderin mücadeleleri tasvir ediliyor.
Haremin gizli tarihini gözler önüne seren bir diğer replika ise günlük yaşamda kullanıldığı döneme ait yazılardan anlaşılan ve Topkapı Sarayı'nda yer alan bir yelpazeye ait… Topkapı Sarayı Müzesi Hazine Bölümü'nde bulunan, saraydaki 21 yelpaze arasında en değerlilerinden biri olan ve orijinali sapı balık dişinden yapılan yelpaze, beyaz kaz tüyleri ile boyalı tavuskuşu tüyleri ve değerli taşlarla yeniden canlandırılıyor.
Haremin günlük yaşantısını gözler önüne seren eserler arasında yer alan ve 17. yüzyıl başlarında yapılan tarak ise harem kadınlarının güzellik sırlarını günümüze taşıyor. Altın kakma tekniği ile hazırlanan tarağın üzerindeki elmas ve yakutlar ise dönemin zarafetini yansıtıyor.
Osmanlı'dan günümüze tarih kokan bir esinti…
Osmanlı İmparatorluğu döneminin parfümcülük alanındaki ilk örneği 'Buhur Suyu'nun tarifi, Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi'nde bulunan Çamaşırcıbaşı Yusuf Ağa'nın 1517 tarihli defterinde yer alıyor. Osmanlı'nın bilinen ilk parfümü olan ve yaklaşık 500 yıllık bir geçmişe sahip olan Buhur Suyu, harem hamamında yer alan som altın kafesin deseninin işlendiği ambalajları ile birlikte oda kokusu, mum ve parfüm olarak günümüze taşınıyor.
Son Dakika › Güncel › Harem'in Saklı Kalan Hikayeleri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?