Hava Sahasını İhlal Eden Rus Savaş Uçağının Düşürülmesi

BERLİN (AA) – Gürcistan Savunma Bakanı Tinatin Khidasheli, "Türkiye ciddi bir ülke, kendisine karşı yapılacak tacizlerin bedelini ödeteceğini gösterdi. Türkiye bu yüzden bugünün dünyasında önemli ve saygı duyulan bir ortaktır, önemli ve saygı duyulan bir aktördür" dedi.

Khidasheli, Berlin temasları sırasında basın mensubuyla bir araya gelerek soruları yanıtladı.

Türkiye'nin, hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağını vurmakta haklı olduğunu belirten Khidasheli, "Bağımsız, egemen bir ülkenin hava sahasını ihlal etmek, tanklarla topraklarına girmek gibidir. Bir farkı yok. Devletler bu tür ihlallere karşı tepkilerini göstermekte sonuna kadar haklılar" dedi.

Rusya'nın Türkiye- Suriye sınırındaki hava ihlalleri konusunda daha önce de Ankara tarafından birçok kez uyarılmış olduğunu vurgulayan Khidasheli, buna rağmen ihlallerin sürdüğünü kaydetti.

Khidasheli, "Türkiye ciddi bir ülke, kendisine karşı yapılacak tacizlerin bedelini ödeteceğini gösterdi. Türkiye bu yüzden bugünün dünyasında önemli ve saygı duyulan bir ortaktır, önemli ve saygı duyulan bir aktördür. Son olayın, uluslararası hukukun temel ilkelerine saygı gösteren ülkelerin büyük çoğunluğunun gözünde Türkiye'ye yönelik güveni ve olumlu bakışı daha da arttırdığını düşünüyorum" diye konuştu.

"Rusya, olaydan ders çıkarmalı"

Rusya'nın son aylarda Avrupa'nın kuzeyinde de AB ve NATO ülkelerinin hava sahalarını sıklıkla ihlal ettiğini ancak bugüne kadar güçlü bir tepkiyle karşılaşmadığını ifade eden Khidasheli, "Türkiye'yle yaşanan gelişme artık herkes için şunu gösteriyor. Eğer ülkelerin egemenliklerine saygı göstermezseniz, bunun bir karşılığı olacaktır" dedi.

Rusya'nın olaydan ders çıkarmasını, Moskova'da sağduyunun galip gelmesini umut ettiğini dile getiren Khidasheli, "Rusya'nın sorunun değil çözümün parçası olmasından, sorun değil çözüm üreten bir devlet olmasından en çok memnuniyet duyacak ülke de herhalde Gürcistan olacaktır" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin uçağın düşürülmesi sonrasında şeffaf ve hızlı şekilde, ayrıntılı bilgilerle tarafları bilgilendirdiğini kaydeden Khidasheli, NATO müttefiklerinin ve Avrupa başkentlerinin daha güçlü açıklamalarla ve adımlarla Türkiye ile dayanışmaların sürdürmeleri gerektiğini vurguladı.

Khidasheli, "Bu sadece Türk hava sahası değil, aynı zamanda NATO'nun hava sahasıdır. Bu tür ihlallere müsamaha gösterilmeyeceği açıkça ortaya koyulmalı" dedi.

'Rusya'nın hedefleri farklı'

Batılı ülkelerin Suriye krizinde Rusya ile işbirliği konusunda temkinli davranmaları gerektiğini söyleyen Gürcistan Savunma Bakanı, Rusya'nın Suriye'deki önceliğinin DAEŞ ile mücadele olmadığını savundu.

Batılı ülkelerin Rusya'yla yakın işbirliği arayışlarının, Moskova'yı farklı şekillerde cesaretlendirebileceği uyarısında da bulunan Khidasheli, "Herkes, 'böyle büyük ihtilaflar, sorunlar Rusya olmadan çözülmez' dedikçe, Kremlin'de nasıl bir algı oluştuğunu tahmin etmek zor değil" dedi.

Rusya'nın 2008 yılında Gürcistan'a savaş açtığını ancak buna rağmen Batılı ülkelerin 2009 yılından itibaren Rusya ile normal ilişkilere döndüğünü belirten Khidasheli, bununla cesaretlenen Rus yönetiminin bu kez askeri olarak Ukrayna'ya yöneldiğini, Kırım'ı Ukrayna'dan kopardığını anlattı.

Son aylarda Suriye'de yaşanan gelişmeler ve DAEŞ tehdidi nedeniyle Batılı ülkelerin bu kez de Rusya'nın Kırım'ı ilhakını bir yana bırakıp, Moskova ile yakın işbirliğine girmelerinin doğru olmayacağını vurgulayan Khidasheli, "Neredeyse hemen her gün diğer ülkelerin egemenliklerini ihlal eden bir ülkeyle koalisyon oluşturamazsınız. Suriye'de her şey bittiğinde Rusya bu kez bambaşka bir gündemle karşımıza çıkacaktır" uyarısında bulundu.

Rusya'nın da en az DAEŞ kadar tehlikeli olduğu yorumunu yapan Khidasheli, Suriye'de DAEŞ ile mücadelenin Rusya'ya bırakılmaması, NATO'nun daha etkin bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı.

Khidasheli, sözlerini şöyle tamamladı:

"NATO'nun bugün DAEŞ sorunuyla başa çıkabilme konusunda yeterli güce sahip olduğuna inanıyorum. NATO, uluslararası terörizmle mücadele edebilecek yeteneğe sahip. Eğer değilse, zaten bugün çok daha büyük bir problemle karşı karşıyayız demektir. Ne yapacağız, yarın da Kuzey Kore'den bize destek olmasını mı isteyeceğiz?"