Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlileri ile ana dava hükümlülerinin de aralarında bulunduğu 9'u tutuklu, 10'u firari 85 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklardan dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ile dönemin Trabzon İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız katıldı. Aralarında Erhan Tuncel'in de bulunduğu 9 tutuksuz sanığın da hazır bulunduğu duruşmaya, müdahil Dink ailesini ise avukatları temsil etti.
Duruşma, mahkemeye gelen evrakların okunmasıyla başladı. Evrakların okunmasının ardından, hakkındaki bir dosyanın bu dava ile birleşmesinden dolayı tutuksuz sanık Mehmet Ali Özkılınç, ek savunma yaptı.
Özkılınç savunmasında, sosyal çevresinde FETÖ mensupları olduğu suçlamasıyla ilgili, mülki idare mesleği dolayısıyla farklı sosyal kesimlerden kişilerle irtibatının bulunduğunu, görevinin vatandaş ile devlet arasında olumlu ilişkiler kurmak olduğunu, 27 yıllık memuriyet hayatında anayasadan taviz vermediğini öne sürdü.
Bir suçluyu tanımasının kendisini suçlu yapmayacağını savunan Özkılınç, terör örgütü üyeliği suçlamasının şahsına hakaret olduğunu iddia etti.
FETÖ'ye iltisakı nedeniyle kapatılan Kimse Yok mu Derneği'ne yaptığı yardımlar hakkında konuşan Özkılınç, derneğin Bakanlar Kurulu'nun kararıyla meşru bir dernek olduğu sıralarda 5 kere kısa mesaj yoluyla 5 liradan olmak üzere toplam 25 lira yardım yaptığını, dernek kapatıldıktan sonra yardım yapmadığını ileri sürdü.
Duruşmada Coşkun İğci tanık olarak beyanlarda bulundu. Coşkun İğci, Yasin Hayal'in eski eşinin ağabeyinin oğlu olduğunu, jandarma görevlileri Veysel Şahin ve Okan Şimşek ile tanışıklığının bulunduğunu söyledi.
Pelitli'nin küçük bir yer olduğunu ve herkesin birbirini tanıdığını ifade eden İğci, Yasin Hayal'in çevresinden Hayal'in bir gazeteciyi öldüreceği söylentilerinin kulağına geldiğini, bunun üzerine Yasin Hayal'e bunu sorduğunu, Hayal'in de kendisine Hrant Dink'i öldüreceğini söylediğini anlattı.
Yasin Hayal'in dediğini yapan deli dolu bir kişi olduğunu, daha önce de Mc Donald's olayının bulunduğunu aktaran İğci, Yasin Hayal'i, Hrant Dink olayının dışında tutabilmek için bir akrabası olarak korumak istediğini kaydetti.
İğci, "2006 Temmuz ayı başlarında Yasin Hayal bana Hrant Dink'i öldüreceğini söyledi. Ben de bunu yapmaması için Veysel Şahin ve Okan Şimşek'e bunu anlattım. 'Dediğini yapan biri' olduğunu söyledim. Olay benden çıktı artık. Vatandaşlık görevimi yaptım. Arkadaşlar ne yaptı bilmiyorum. Arkadaşlar kamu görevlisi. Hatta Yasin'in silah alacağı parayı da elinden aldım. Bunu da arkadaşlara söyledim. 'Bakın, Yasin silah arıyor. Silah parasını elinden aldım. Öldürmeye kararlı' dedim. Okan bey 'O öyle olmaz, yasa dışı olur' dedi. Ben de kendisine parayı iade ettim." dedi.
Olaydan sonra Okan Şimşek ve Veysel Şahin ile görüştüğünü, bir minibüse bindiklerini, aracın içerisinde "Size bu olayı 5-6 ay önce söyledim, bu işi engelleyebilirdiniz, neden yapmadınız?" dediğini ifade eden İğci, "O zaman olayın jandarma ayağı yoktu. Sonradan oldu. 'Biz bu olayın içine müdahil olmayalım. Sen söylemezsen bir şey olmaz' dediler." ifadelerini kullandı.
Mahkeme başkanının, tehdit edilip edilmediğini sorması üzerine üstü kapalı tehdit edildiğini dile getiren İğci, muhbir veya haber elemanı olup olmadığı sorusuna ise "Değilim" şeklinde cevap verdi.
Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu'nun da sorularını cevaplayan İğci, "En büyük amacım Yasin Hayal'in bu olayı gerçekleştirmesini, bu olayda kullanılmasını engellemekti. Yasin Hayal bu olayda kullanıldı, benim kanaatim bu. Çünkü sen yanımızda Trabzon'da simit satan birisisin, sen nereden buldun Hrant Dink'i? Nereden tanırsın?" diye konuştu.
Duruşma, yarına ertelendi.
Son Dakika › Güncel › Hrant Dink Cinayeti Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?