Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, "Ülkemizde birçok ekonomik ve sosyal tedbiri kapsayan Ulusal İstihdam Stratejisi 2014'te kabul edilmiş ve bu strateji Türk işgücü piyasası için bir milat teşkil etmiştir. Bunun ardından, geçen yıl ve bu yıl birçok teşvik başlatılmıştır. Bu teşvikler istihdamın artırılmasına büyük katkı sağlamış ve çalışma barışına olumlu etkide bulunmuştur." dedi.
Önen, Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) 107. Uluslararası Çalışma Konferansı'ndaki konuşmasında, TİSK'in 60 yıldır ILO'nun güvenilir bir paydaşı olduğunu belirterek, aralarında karşılıklı güven bulunan ILO ile TİSK'in çalışma hayatı ve sosyal konularda üst düzey bir ortak anlayışla hareket ettiğini söyledi.
Gelecek yıl 100. kuruluş yıl dönümünü kutlayacak olan ILO'nun gelecek döneme yönelik yeni yol haritasını oluşturmaya öncelik vermesi gerektiğini vurgulayan Önen, şunları kaydetti:
"Bu aşamada, 100. yılı kutlamanın en iyi yolu, üçlü yapı tarafından karşılaşılan bütün sosyal ve ekonomik güçlükleri ele alacak biçimde ILO'nun etki alanını genişletmektir. Genel Müdür tarafından 2016'da duyurulan yüzüncü yıl girişimleri çerçevesindeki Çalışma Hayatının Geleceği girişimi, iş gücü piyasalarımız için gelecek senaryoları hakkındaki en geniş tartışmaya imkan vermiştir. Özellikle, Çalışma Hayatının Geleceği Küresel Komisyonundaki tartışmalar, 2019'da ilgili konferans komitesi için zemin oluşturacaktır."
"İş yerinde şiddet ve tacizin önlenmesi işverenler için çok önemli"
Önen, Türkiye'nin son yirmi yılda çok önemli bir ekonomik performans gösterdiğini, hükümet ile özel sektörün birçok tedbir aldığını dile getirerek, Türk işletmelerinin beşeri sermaye eksikliği ve beceri açıkları gibi zorluklarla karşılaştığını söyledi.
"Ülkemizde birçok ekonomik ve sosyal tedbiri kapsayan Ulusal İstihdam Stratejisi 2014'te kabul edilmiş ve bu strateji Türk iş gücü piyasası için bir milat teşkil etmiştir. Bunun ardından, geçen yıl ve bu yıl birçok teşvik başlatılmıştır. Bu teşvikler istihdamın artırılmasına büyük katkı sağlamış ve çalışma barışına olumlu etkide bulunmuştur." diyen Önen, kadınların iş gücü piyasasına etkin katılımlarının ekonomilerin genel başarısı için bir ön şart olduğuna dikkati çekti.
İş yerlerinde kadınların düşük seviyedeki varlığını artıracak cinsiyete duyarlı politikaların ilgili paydaşlarca hazırlanması gerektiğini belirten Önen, şöyle konuştu:
"Uluslararası karar alma mekanizmalarının önemli bir aktörü olarak ILO'nun bu alanda oynayacağı kendine özgü bir rolü mevcuttur. Kadınların iş gücüne katılımı konusunda özel sektör ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kadın istihdamını artırmak için çalışmaktadır. Kadınların iş gücüne katılımı konusunda umut verici gelişmeler olup, bunların sonuçlarının yakın gelecekte görülmesi mümkündür."
Önen, iş yerinde şiddet ve tacizin önlenmesinin işverenler için çok önemli bir konu olduğunu ifade ederek, "Ancak, uygulamada taciz ve şiddetin tanımı konusunda birçok belirsizlik bulunmaktadır. Bize göre, bu olumsuz davranışlara karşı alınması muhtemel tedbirler konusunda, hukuki belirsizliklere neden olunmamalı ve üye ülkelerdeki değişik gerçeklikler dikkate alınmalıdır." dedi.
Türkiye'nin ILO'nun sekiz temel sözleşmesinin tamamını onayladığını, son dönemde madenler ve inşaatlarda iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin sözleşmeleri de kabul ettiğini anımsatan Önen, ILO'nun 10. Avrupa Bölgesel Konferansı'nın geçen yıl Türkiye'de düzenlenmesinden ötürü hükümete ve ILO'ya teşekkür etti.
Son Dakika › Güncel › Ilo'nun 107. Uluslararası Çalışma Konferansı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?