AHMET ASTAL- ANALİZ HABER- Irak'ın El-Enbar Vilayetindeki aşiretler ile Maliki hükümeti arasında yaşanan hadiseler, ülkede yaşanan krizler zincirinin bir parçası olarak yorumlanıyor. Krizin tarafları, karşılıklı suçlamalar ve öne sürdükleri iddialarında krizin çıkış sebeplerine, sıkıntılara ve gelişmelere yönelik kendi bakış açılarına göre değerlendirmelerde bulunuyor.
Yaşanan krizi değerlendiren el-Cezire internet sitesinde Irak Başbakanı Nuri Maliki'nin uyguladığı siyasete karşı çeşitli şehirlerde halk gösterileri düzenlendiği, Maliki'nin bu göstericileri mezhepçi ve intikamcı olarak tanımladığı ifade edildi. Halk, gösterilerin sona ermesi için kadınlar dahil tutukluların serbest bırakılması, özellikle Irak'taki Sünnileri hedef aldığı vurgulanan 4. Anti-terör Maddesi'nin kaldırılması gibi 14 talepte bulunuyor.
Krizle ilgili olarak bir anket yapan El-Cezire, '7. Tümen Komutanı Tümgeneral Muhammed el-Kervi, yardımcısı, 16 subay ve askerlerin el-Kaide'nin düzenlediği pusuda öldürülmesi kriz sürecinde bir dönüm noktası oldu' değerlendirmesi yaptı. Enbar'a geniş çaplı askeri operasyonlar başlatmak isteyen Maliki'nin bu suikastı gerekçe göstererek 'Demir Yumruk' isimli saldırıları yürüttüğü belirtildi. Saldırıların yoğunlaştığı Ramadi ve Felluce şehirlerindeki aşiretlere bağlı silahlı güçler hükümete ait önemli merkezleri kontrol altına aldı. Yaşanan krizin ülkede bir iç savaşa dönüşmesinden korkuluyor.
Öte yandan İran'ın el-Alem Kanalı ise haberinde Maliki'nin haftalık konuşmasından alıntılar yaptı. Irak'ı bölme hedefli mezhep fitnesi çıkartmaya çalışan teröristlerden kurtulmak için Enbar'a askeri operasyonlar düzenlediklerini iddia eden Maliki, bunun genişleyerek devam edeceğini söyledi.
İran kanalı, Savunma Bakan Vekili Sadun ed-Duleymi'nin, "IŞİD, İslam Devletini Enbarlıların kafataslarının üzerinde kurup buradan Bağdat'a atlamak istiyor" şeklindeki cümlesini de aktardı.
Irak Feyha kanalında 'Hafta Boyunca' isimli programa katılan milletvekili Sami el-Askeri ise Enbar'a yönelik askeri operasyonların mezhepçi olmadığını ileri sürdü ve Aralık 2012 tarihinde başlayan barışçıl gösterilerin yapıldığı meydanlardaki din adamlarını mezhepçiliği körüklemekle suçladı.
Londra'da yayınlanan etkin gazetelerden Şark'ul Avsat'a konuşan Enbar'daki Iraklı aşiretlerin önde gelen biri, yaşananların hükümet, ona bağlı bazı aşiret liderleri ve seçim çıkarları gözeten bazı siyasiler arasındaki ortak bir fitne olduğu yorumunda bulundu. Felluce'deki aşiret liderlerinden 'Ebu Hilal' diye bilinen kişi verdiği demecinde, "Felluce'nin dışında çokça hikaye mevcut, ama gelin görün ki içeride bunların hiçbirisi yok. Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) diye bir şeyin varlığı yok. Bir yılı aşkın bir süredir barışçıl gösteriler düzenleyip de taleplerine hükümetin cevap vermediği aşiret devrimcileri var" değerlendirmesinde bulundu.
Şark'ul Avsat Gazetesi, Ramadi, Felluce ve Samarra'daki Cuma hutbelerinde hatiplerin barışçıl gösteriler yapan halkın taleplerinin yerine getirilmesi, ordunun şehirlerden çıkartılması gerektiğine vurgu yaptığını yazdı. Gazete, "Göstericilerin çoğu, şimdi öldürülme ve tehcire karşı kendisini korumak için hükümete karşı silahlanmış durumda" diyen Ramadi şehrindeki Cuma hatibi Ahmet er-Ravi'nin cümlelerine yer verdi ve onun yaşananları "Hükümet Terörü" olarak isimlendirdiğini belirtti.
Enbar'daki halk gösterileri koordinasyon komitesi eski üyesi Nevaf el-Meravi de Şark'ul Avsat'a konuştu ve şunları söyledi:
"IŞİD'den sürekli bahsetmek birçok şehirde cinayet işleyen ve insanları göçe zorlayan milislerin yaptıklarını örtbas etme girişiminden başka bir şey değil."
Yaşanan krizin tarafı olan Maliki hükümeti ve Iraklı aşiretler sadece istedikleri taleplerin yerine getirilmesinde değil, aynı zamanda karşılıklı ithamlarda da bir mücadele içerisinde. Enbar'da yaşanan olayların Suriye'deki krizin bir yansıması olduğu şeklinde genel bir kanaat hakim. Bu noktada, milletvekili Sami el-Askeri bölgede İran siyasetini sürdürdüğü söylenen Maliki hükümetine karşı, aşiretlerin Sünni bir devrime kalkıştıklarını iddia ediyor.
Gelişmelere dair AA muhabirine açıklama yapan Rafideyn Stratejik Araştırmalar Merkezi (RASAM) Basın Sözcüsü Prof Dr.Yahya et-Tai, Enbar'daki operasyonların, "El-Kaide'ye darbe vurmak" amacıyla gerçekleştirildiği yönündeki iddiaların doğru olmadığını dile getirerek, bu yöndeki söylemlerin, Tunus'ta başlayıp Arap coğrafyasında yer alan birçok ülkede etkisini gösteren halk ayaklanmalarının, hedefini saptırmak, içeriğini zayıflatmak amacı taşıdığını savunmuştu. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Irak'ta Şiddet Olayları - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?