İstanbul'da Daeş Terör Örgütüne Dava

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, DAEŞ silahlı terör örgütüne yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, bir organizasyon içinde hareket ettikleri anlaşılan şüphelilerden İlyas Aydın'ın konumu itibariyle yönetici, diğerlerinin örgüt üyesi olduğu kanaatine varıldığı belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca hazırlanan ve gönderildiği mahkemece kabul edilen 67 sanıklı iddianamede, şüpheli Adil Beyazyıldız'ın örgütsel faaliyetlerde bulunduğu, PKK ve DAEŞ terör örgütü sempatizanları arasında çıkan çatışmalarda DAEŞ sempatizanlarını yönlendirdiği ve bu yönlendirmenin telefon konuşmalarına yansıdığı aktarıldı. Ayrıca, Beyazyıldız'ın kendisini arayan bazı şahısları "tevhiddersleri.com", "islamdaveti.com" gibi internet sitelerine yönlendirdiği, bu şekilde örgüt adına faaliyetlerde bulunduğu kaydedildi.

Şüpheli Murat Kılavuz'un çatışma bölgelerine gidecek şahısların sınırdan geçişlerini kolaylaştırdığına ve diğer şüphelilerle örgüte eleman temini hususunda çok sayıda görüşmesinin olduğuna yer verilen iddianamede, Kılavuz'un çatışma bölgelerine gittiğine dair görüşmelerinin bulunduğu belirtildi.

İddianamede, şüpheli Ulaş Çelebi'nin de çatışma bölgelerine gidecek şahıslara yer temin ettiği, DAEŞ terör örgütü içerisinde faaliyet göstermek için bu bölgelere giden şahıslara moral motivasyon sağladığı aktarıldı. Çelebi'nin DAEŞ ve PKK terör örgütü üyesi ve sempatizanları arasında çıkan kavga ve tartışmalarda da DAEŞ terör örgütü üyelerini ve sempatizanlarını yönlendirdiği ifade edildi.

"Yaralıların tedavisi yaptırıldı"

Şüphelilerden Asaad Khelifal Khadr'ın, "Ebu Suheyf" kod ismini kullandığı ve bu isimle Suriye pasaportunun bulunduğu belirtilen iddianamede, şüphelinin özellikle ülke dışından çatışma bölgelerine gitmek ve DAEŞ terör örgütüne katılmak üzere gelen şahısları karşıladığı, bu kişilere kalacak yer temin ettiği vurgulandı. Şüphelinin, çatışma bölgelerinden yaralı olarak gelen kişilerin tedavisini yaptırdığı kaydedilen iddianamede, örgüte dürbün, pusula gibi malzemeler gönderdiğine ve kaynağı belirsiz bazı harcamalar yaptığına yer verildi.

İddianamede, Asaad Khelifal Khadr'ın DAEŞ terör örgütü hakkında birtakım bilgi, belge ve dokümanlara sahip olduğu, terör örgütünden gelen paraları örgüte eleman kazandırmak için kullandığı aktarıldı.

"Şüphelilerden bir kısmı çatışma bölgelerine gitmiş"

İddianamede, DAEŞ terör örgütü üyelerince gerçekleştirilen faaliyetler arasında "Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olmayan mescitler kurmak", "dini sohbetler vermek", "bu sohbetlerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni 'tağut' devlet olarak anlatmak", "devlet okullarına çocukların gönderilmemesi yönünde propaganda yapmak" yer alıyor.

Söz konusu sohbetlere katılan insanların bir kısmının çocuklarını okula göndermediği belirtilen iddianamede, bunların bir süre sonra çatışma bölgelerine giderek DAEŞ terör örgütü bünyesinde faaliyet gösterdiği vurgulandı.

İletişim tape kayıtları, şüpheli ifadeleri, fiziki takip tutanakları, müşteki beyanları ve diğer tutanaklar dikkate alındığında şüpheliler arasında katı bir hiyerarşinin olmadığı anlatılan iddianamede, sadece "Hoca" konumuna gelmesi nedeniyle şüpheli İlyas Aydın'a ayrıca bir saygı gösterildiği belirtildi.

Hiyerarşik zorlama olmasa dahi sohbet ortamlarında ve sonrasında oluşan manevi baskı veya etkilenme ortamıyla şüphelilerden bir kısmının örgüt adına Suriye'yedeki çatışma bölgelerine gittikleri, bu haliyle yapılan faaliyetlerin DAEŞ terör örgütü adına olduğu belirtilen iddianamede, "Yine bir kısım şüphelilerin örgüt adına basın yayın işleriyle uğraştığı, bir kısmının maddi imkanlar temin için hırsızlık dahil bazı suçları işledikleri, bir kısmının ise çatışma bölgelerine giden veya gelen şüphelilerin sağlık durumu, barınma, iaşe ve ulaşım gibi ihtiyaçlarıyla ilgilendikleri, bu şekilde hep birlikte bir organizasyon içinde hareket ettikleri anlaşılmış olup, şüpheli İlyas Aydın'ın konumu itibarıyla yönetici diğer şüphelilerin örgüt üyesi oldukları kanaatine varılmıştır" denildi.