Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) finansman sağlayıp örgüt adına himmet topladıkları ve kurdukları şirketlerde usulsüzlük yaptıkları gerekçesiyle Boydak Holding ve Kaynak Holding eski yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 27'si tutuklu, 137 sanığın yargılandığı davanın beşinci duruşması yapıldı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları yerleşkesi karşısındaki binada görülen duruşmaya, 27 tutuklu sanık ile 30 tutuksuz sanık ve avukatlar katıldı.
Tutuksuz sanık Musa Görür, yaptığı savunmasında, 2008 yılında bilbordlarda gördüğü iş ilanı üzerine iş başvurusunu yaptığını ve işe girdiğini söyledi. 2008 yılında işe geldiğini ve 2013 yılında işten ayrıldığını anlatan Görür, bu süre içerisinde tahsilatçılık da yaptığını, şirkette sigortalı çalışmasının haricinde FETÖ'yle herhangi bir ilgisi olmadığını iddia etti.
Tutuksuz sanık Balkan Akbaş da emeklilik sektöründe uzun yıllar çalıştığını ve tecrübesinden faydalanmak isteyen Bank Asya yöneticilerinin kendisine çok iyi bir iş teklifi yapması üzerine bankada çalışmaya başladığını ifade etti. Belli bir süre hisse sahibi olduğunu ama daha sonra hisselerini satıp iyi bir maaşla işine devam ettiğini anlatan Akbaş, "Bank Asya'da genel müdür yardımcısıydım. TMSF, Bank Asya'yı devraldıktan sonra herkes hakkında araştırma yapıldı. FETÖ ile iltisakı olanlar görevden alındı. Benim ise herhangi bir iltisakım olmadığı için beni genel müdür vekili yaptılar. Görevime de bu şekilde devam ediyordum." dedi.
Samanyolu Pazarlama şirketinin kurucuları arasında olduğu için yargılandığını kaydeden tutuksuz sanık Nurfan Kartal da televizyon aracılığıyla ürünler satan bir firmanın muhasebe müdürü olarak çalıştığını, 1990 yılında Samanyolu'nun pazarlama işi kurması üzerine kendisini birisinin aradığını ve kurucu sayısını tamamlamak için kağıt üzerinde kendisini kurucu yaptığını, 1999 yılında ise ortaklıktan ayrıldığını ileri sürdü.
Hissedar olduğu dönemlerde kendisinin imza yetkisi olmadığını öne süren Kartal, polislerin 2016 yılına kadar ortak olduğunu sandığı için hakkında soruşturma yaptığını ve kendisinin ise 1999 yılında ayrıldığını iddia etti.
Tutuksuz sanık Nesrin Celet de Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşma salonuna bağlanarak savunma yaptı. Olay tarihinde Dünya Pazarlama şirketinde ön muhasebe elemanı olarak çalıştığını anlatan Celet, firmanın o dönemde elektrik süpürgesi sattığını, tahsilatçıların getirdiği paraları firma yetkililerin onayıyla firmanın hesabına yatırdığını ileri sürdü. 161 bin lirayı bu şekilde hesaba yatırdığını öne süren Celet, şirketin satışlarının durması üzerine işten ayrıldığını söyledi.
SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlanan tutuksuz sanık Muzaffer Metin ise olay tarihinde Dünya Pazarlama şirketinde tahsilatçı olarak çalıştığını, senetle yapılan satışların her ay ödemesi olduğunu, firma yetkililerinin bildirmesi üzerine bu ödemeleri toplayıp firma hesabına yatırdığını, iddianamede bahsedilen paraların da bunlar olduğunu iddia etti.
Duruşma, diğer sanıkların savunmalarının alınması için yarına ertelendi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca FETÖ'nün himmet ve finansman ayağına yönelik Tuna Shopping, Yumurcak TV, Metropol Lisans, Merkür Ev Aletleri, Nil Su Arıtma (water life) firmalarını barındıran Dünya Pazarlama AŞ ile ilgili hazırlanan iddianamede, Dünya Pazarlama AŞ'nin, hür müteşebbisler tarafından serbest piyasa ekonomisi koşulları içerisinde salt ticari kar sağlamak amacıyla kurulan bir şirket olmadığı anlatılıyor.
Bu şirketin ticaret hayatında kendi stratejisi doğrultusunda örgütlenen FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün organizasyonu neticesinde kurulduğu ve bu gizli organizasyon doğrultusunda varlığını sürdürdüğü ifade edilen iddianamede, 2011 ile 2016 yılları arasındaki yaklaşık 5 yıllık periyotta, Dünya Pazarlama AŞ'nin 16 bin 537 işlem sonucu 22 milyon 637 bin 404 lira havale yaptığı belirtiliyor.
Bu yasa dışı havalelerin genellikle örgütün bankacılık ve finans alanındaki "amiral gemisi" Bank Asya üzerinden gerçekleştirildiği anlatılan iddianamede, soruşturmalarda delil olarak kullanılabilecek bu işlemlerin büyük bir kısmının yok edilmek, arşivlerin silinmek suretiyle karartılması nedeniyle tüm hesap hareketlerinin tam olarak saptandığından bahsedilemeyeceğine vurgu yapılıyor.
İddianamede, sanıklar Atıf Salih Yiğit, Fatih Avvuran, Fevzi Gürses, İbrahim Balcı, İsa Kalaycıoğlu, Nihat Özdemir, Nureddin Gonca, Necat Gonca ve Nurfan Kartal'ın, "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 10 ile 15 yıl, "terör örgütleri veya teröristlere fon sağlamak ve toplamak" suçundan da 5 ile 10 yıl olmak üzere toplam 15 yıldan 25'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Aralarında eski Boydak Holding ve Kaynak Holding yöneticilerinin de bulunduğu 127 şüphelinin, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 5 ile 10 yıl, "terör örgütleri veya teröristlere fon sağlamak ve toplamak" suçundan da 5 ile 10 yıl olmak üzere toplam 10 yıldan 20'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması öngörülen iddianamede, şüpheli Sedat Yetişkin'in ise "terör örgütleri veya teröristlere fon sağlamak ve toplamak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Son Dakika › Güncel › İstanbul'daki İş Adamlarının 'Fetö'ye Himmet' Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?