İstanbul Merkezli Operasyon

Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi (UHİM) Yönetim Kurulu üyesi Yusuf Şahin " Türkiye'de 'yolsuzluk operasyonu' olarak gündeme gelen gelişmelerin, küresel sistemin, Türkiye'yi ve dolaylı olarak İslam dünyasını hedef alan uygulamalarından biri olduğuna ve bu operasyonun da Halkbank üzerinden yürütüldüğüne dair güçlü belirtiler bulunmaktadır" dedi.

Şahin, bazı yönetim kurulu üyeleriyle İstanbul merkezli operasyona ilişkin, "Yolsuzluk operasyonu mu, siyaset mühendisliği mi?" başlığıyla Taksim Eresin Otel'de basın toplantısı düzenledi.

Şahin, açıklamasında, 17 Aralık'ta başlayan operasyonun, Türkiye'yi tarihsel yürüyüşünde yeni bir kırılma noktasına taşıdığını söyledi.

Operasyonla bazı çevrelerin hedef alındığını belirten Şahin, operasyonun yapılış şekli, zamanlaması, hükümet kanadından gelen istifalar ve uluslararası aktörlerin verdiği tepkiler göz önünde bulundurulduğunda bu çevrelerin sadece bir "yolsuzluk" soruşturmasıyla karşı karşıya bulunmadığının ortaya çıktığını savundu.

Operasyonun yürütülme tarzının, mevcut siyasi iradeyi itibarsızlaştırma ve dolayısıyla halkın iradesini yok sayma şeklinde cereyan ettiğini iddia eden Şahin, şöyle devam etti:

"Süregelen operasyonların yapısı bu yönüyle bir 'hak ihlali' olarak değerlendirilmelidir. Küresel sistemin, yaşanan gelişmelerden hoşnut olmadığı ülkelere, siyasi, ekonomik ve hukuki yollarla müdahil olmaya çalıştığı bilinmektedir. Bu müdahaleler, küresel sistemin temsilcileri konumundaki çok uluslu şirketler, uluslararası finans kurumları ve tarafsızlık iddiasındaki siyasi ve hukuki merciler vasıtasıyla ya da ülkemizde yaşanan darbe süreçlerinde ve Gezi Parkı olaylarında örneğini gördüğümüz gibi yerel unsurlar maniple edilerek gerçekleştirilmektedir."

Şahin, Türkiye'de son yıllarda yaşanan değişim ve gelişim sürecinin, hesap veren değil hesap soran bir ülke olma yolunda mesafe kat etmesinin bazı kesimleri rahatsız ettiğini anlatarak, "İstanbul'da kurulması planlanan uluslararası finans merkezi ile Türkiye'nin küresel bir finans merkezi haline gelmesi, sağlam ekonomik yapısı ve sosyal dinamikleri ile İslam dünyasında etkileyici bir konuma yükselmesi ve buna benzer pek çok gelişme küresel sistemin ülkemize yaptığı müdahalelere gerekçe oluşturmaktadır" diye konuştu.

UHİM Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Demir de operasyonun hukuki yönüne ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, şunları dedi:

"Süreçle ilgili, 'siyaseti tanzim etme, yeni siyasi kadrolar getirme mi yoksa, ortada suç var ve şüphelilerin siyasi kişileri yakın olmasında dolayı suçun soruşturulması engelleniyor mu?' tartışması var. Her iki iddiayı da kanıtlayan deliler var. Suçluyu yakalama işi davul zurnayla olmaz. Gizlilik kararı verilmiş bir dosya ki ilginç şekilde bununla ilgili bilgileri bütün medya organlarında görüyoruz. Bu, suçluyu yakalama amacından ziyade, arka planda siyaseti tanzim etme düşüncesi olduğunun kanıtı. Diğer taraftan da başlamış bir  soruşturmayı, siyasi iktidarın değişik oynama ve müdahalelerle kapatmaya çalışması yönünde kanıtlar var. İkisi de kabul edilemez." - İstanbul