Kadem Başkanı Yılmaz Açıklaması

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Başkanı Doç. Dr. Sare Aydın Yılmaz, "Savaşı erkekler başlatıyor, kadınlar bu savaşın yükünü çekiyor. Suriye krizine de baktığımızda yüzde 80'i kadın ve çocuklardan oluşan 100 bin çocuğun Türkiye'de dünyaya geldiği bir süreçten bahsediyoruz." dedi.

"Savaş Mağduru Suriyeli Mülteci Kadınlar" panelinde Yılmaz, Suriye'de 5 yıldır süren savaşın, sadece kendi sınırlarını değil bölgenin birçok ülkesini etkilediğini, Türkiye'ye gelen Suriyelilerin 280 bininin Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) kontrolündeki kamplarda, çadır ve konteyner kentlerde yaşadığını aktardı.

Yılmaz, şöyle konuştu:

"Türkiye'de 3 milyona yakın mülteci, geçici statü altında Suriyeli olduğunu düşündüğümüzde bunların sadece yaklaşık 300 bini korunaklı alanlarda, kalanlar ise kendi imkanları veya sivil toplum örgütlerinin verdiği destekle ayakta kalıyorlar. Artık bizim bu meseleye 'Savaş var, savaştan göç eden kadınlar, çocuklar, yaşlılar vardan' geçip bizimle birlikte yaşayan bu mülteciler için ikinci bir adım atmamız gerekiyor. KADEM olarak biz bu ikinci adımın entegrasyon politikaları olduğunu düşünüyoruz. Devletin, sivil toplumun, ilgili kamu kurum kuruluşları, bir araya gelerek burada yaşayan ve 5 yıldır geri dönemeyen ve yakın vadede de dönmesi muhtemel gözükmeyen grubu entegre etmek zorundayız."

Yılmaz, "Savaşı erkekler başlatıyor kadınlar bu savaşın yükünü çekiyor. Suriye krizine de baktığımızda yüzde 80'i kadın ve çocuklardan oluşan 100 bin çocuğun Türkiye'de dünyaya geldiği bir süreçten bahsediyoruz." dedi.

-"Kaybolan 10 bin çocuk"

Sığınmacılara, "Geçiciler, gidecekler" diye bakılıp olması gereken politikalar üretilmediği sürece istismarların, dezavantajlı koşulların önünün açılacağını dile getiren Yılmaz, "Bodrum kat kirası 300-500 iken Suriyeliye orası 1.000-1.500 liraya kiraya verilebiliyor. Bu da bir ahlaki sorun. Devletimizin, kamu kurum kuruluşlarının bir an önce bu konulara eğilmesi gerekiyor. Hem toplumda bir farkındalık yaratılmalı, geçici misafirler olmadığı anlatılmalı hem de mevcut kitleye de toplumun içinde bu toplum değerleriyle entegre olunabilecek koşullar ve kültürel yaşamın araştırılması gerekiyor." diye konuştu.

Sare Aydın Yılmaz, Beyrut'ta savaş çıktıktan sonra gece kulüplerine ve organ kaçakçılarının eline düşen kadın ve çocuk sayısının bilinmediğini belirterek, "Bilinen tek şey o da BM Yüksek Mülteci Komiserliğinin açıklaması, Avrupa'ya göç sırasında kaybolan 10 bin çocuk var. Bu çocuklar evlatlık mı verildi, organ kaçakçılarının, mafyanın eline mi geçti veya hangi amaçla nerelerde bilmiyoruz." dedi.

Türk Kızılayı Uluslararası Programlar Müdürü Ece Yılmaztürk de Suriye krizi özelinde kadınlarla ilgili illerde oluşturdukları Toplum Merkezleri aracılığıyla kadın ve çocuklara yönelik araştırmalar yaptıklarını söyledi.

Toplum merkezlerinde kadınlara psikososyal destek, mesleki yeterlilik, dil ve kültüre yönelik eğitimler verdiklerini belirten Yılmaztürk, sözlerini, "Şu anda 4 ildeyiz. Önümüzdeki ay bir ilde daha açılacak ve arkasından Suriyelilerin yoğunlukta yaşadığı 10 ilde daha bu Toplum Merkezlerini hayata geçireceğiz.Toplum Merkezlerimiz, illerde kamp dışında yaşayan, dağınık olarak Türkiye geneline yayılmış olan kadın ve çocuklara yönelik" diye tamamladı.