- "Geçmişte faize giden paralar bu dönemde güven ve istikrarla birlikte halka hizmet olarak dönmeye başladı"
"Her özgürlük bir sorumlulukla anlam taşır"
"Özgürlük demek yakıp yıkmak, başkalarına zorla bir şey dayatmak, keyfilik demek değildir"
Ilıcalar beldesindeki Binkap Termal Tesisleri'nde vatandaşlarla sohbet eden Bakan Yılmaz, daha sonra Bingöl Üniversitesi'nce yaptırılacak termal tesislerin inşaat alanında incelemelerde bulundu.
Ilıcalar Belediyesi'nce yaptırılan adının verildiği parkı gezen Bakan Yılmaz, burada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin son 10 yılda sadece ekonomisini büyütmekle kalmadığını sosyal ve çevre alanında da büyük gelişmeler gösterdiğini kaydeden Yılmaz, mili gelir ile kişi başına düşen milli geliri 3 kat, ihracatı 4 kat artıran Türkiye'nin dünyada çok farklı bir yere geldiğini belirtti.
Türkiye'nin vesayet altında olan bir demokrasiden normal bir demokrasiye geçtiğini ifade eden Yılmaz, şöyle dedi:
"Türkiye çok farklı bir noktaya geldi. Bu kendiliğinden olmadı, büyük mücadelelerle oldu. Türkiye'nin demokrasi mücadelesi aslında çok eskilere gidiyor. Osmanlı'nın son dönemlerinde başlayıp Cumhuriyet, çok partili rejim ve bugüne kadar ama son 10 yılda özellikle Başbakanımızın liderliğinde halkımızın büyük desteğiyle AK Parti öncülüğünde Türkiye büyük demokrasi hamlesi gerçekleştirdi."
Bakan Yılmaz, daha ileri bir demokrasi hedeflediklerine dikkat çekerek, "Normal demokrasiden daha ileri bir demokrasiye geçmek istiyoruz. Yeni anayasa ve diğer tartışmalar bunun bir kanıtı" dedi.
"Türkiye çoğulcu bir toplum ve siyasete sahip" diyen Bakan Yılmaz, "Medyamız eskiden ağırlıklı olarak tekelci bir medyaydı şimdi çoğulcu bir medya haline geldi. Kamuoyumuz çok daha çoğulcu bir hale geldi. Sivil toplum kuruluşlarına bakın eskiden bu kadar dernek, vakıf ve faaliyet yoktu. Şimdi Türkiye artık sivil toplumun çok güçlü olduğu çok sesin çıktığı, çeşitliğinin arttığı bir ülke haline geldi. Bundan sonrada fikir hürriyetini geliştirme, demokratik standartlarımızı daha üst noktalara çıkartma çalışmaları kararlılıkla devam ettirilecek, bundan hiç kimsenin şüphesi olamasın" diye konuştu.
Küfür, hakaret ve şiddet içermediği sürece her türlü fikre saygılı olduklarının altını çizen Bakana Yılmaz, şunları söyledi:
"Herkes fikrini açıklayabilir, katılırız katılmayız, beğeniriz beğenmeyiz, o ayrı bir şey. Herkes düşüncesini inandığı şekilde ifade edebilmeli, neye inanıyorsa o şekilde yaşamını devam ettirmeli ama başkalarına da saygı içermeli. Her özgürlük bir sorumlulukla beraber anlam taşır. Özgürlük demek yakıp yıkmak, başkalarına zorla bir şey dayatmak, keyfilik demek değildir. Kendi özgürlüğünüzü yaşarken bir başkasının özgürlük alanına da müdahale etmemelisiniz. Biz demokrasiye sonuna kadar 'evet' diyoruz ama şiddete de sonuna kadar 'hayır' diyoruz."
Çözüm süreci
Türkiye'nin yıllardır yaşadığı sorunları birer birer çözmeye çalıştıklarını hatırlatan Bakan Yılmaz, "Çözüm süreciyle birlikte güzel bir dönem başladı. Ekonomide çözdüğümüz gibi demokraside de çözüyoruz. Bu bölgelerimiz için daha çok anlamlı olan bu çözüm sürecini kalıcı bir hale getirmemiz lazım. Huzur ve güveni pekiştirmemiz çok çok önemli. Bunun içinde elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz. Bütün kesimlerin Türkiye'nin birliğine, beraberliğine huzuruna sahip çıkması lazım" dedi.
"Türkiye'nin ayağına çelme takmaya çalışıyorlar"
Özellikle son zamanlarda dış medyanın Türkiye ile ilgili tavrına dikkati çeken Yılmaz, şöyle konuştu:
"Türkiye sağladığı güven ve istikrarla dünyadan daha çok sermaye çekiyor. Daha çok turist çekiyor, daha çok ilgi çekiyor, prestiji artıyor. Fakat birileri bunu çekemiyor. Türkiye'nin ayağına çelme takmak istiyorlar. Türkiye'nin bölgesindeki ve dünyadaki imajını gölgelemek istiyorlar ve bunun içinde çeşitli bahaneleri kullanıyorlar. Türkiye geldiği noktada artık bunlara prim verecek bir durumda değil. Tabii ki masum vatandaşlarımızın meşru taleplerini her zaman dinleriz. Bugüne kadar dilediğimiz gibi bundan sonrada dinleriz. Bu meşru, masum taleplerin arkasına gizlenip Türkiye'yi istikrarsızlaştırmaya çalışan, ekonomisine ve demokrasisine zarar vermeye çalışanlara da taviz vermeyiz."
Faiz lobisi
Bakan Yılmaz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak faiz lobisini işaret etmesinin sorulması üzerine geçmişte faize giden paraların son 10 yılda halka hizmet olarak gittiğini anlattı.
2002 yılında milli gelirin yüzde 15,5'inin faize gittiğini hatırlatan Yılmaz, şöyle dedi:
"Geçen yıl bu oran yüzde 3,5'e kadar düştü. Son 10 yılda biz bu kadar yol yaptıysak, bu kadar üniversite kurduysak, sağlıkta ve eğitimde bu devrimleri yaptıysak, KÖYDES, BELDES, SUKAP gibi programları yaptıysak bütün bu hizmetleri halkımıza sunabildiysek işte bununla sunduk. Geçmişte faize giden paralar bu dönemde güven ve istikrarla birlikte halka hizmet olarak dönmeye başladı. Birileri istiyor ki Türkiye'de yine istikrarsızlık, belirsizlik olsun, faizler yükselsin, halkına hizmet edeceğine devlet onlara faiz ödesin. İşte biz buna müsaade etmeyiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada güven ve istikrarı pekiştirerek, halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz." - Bingöl
Son Dakika › Güncel › Kalkınma Bakanı Yılmaz Bingöl'de Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?