SELMAN TÜR/ MUHYEDDİN BEYCA - Batman'da 7 yıl önce 19 yaşındaki kız kardeşini lenf kanserinden kaybettikten iki yıl sonra aynı hastalığa yakalanan Alican Çapkın, bir yıl boyunca gösterdiği mücadelenin ardından kanseri yenmeyi başardı.
Vatani görevini yaptığı dönemde kız kardeşini rahatsızlığı nedeniyle kaybeden 27 yaşındaki Çapkın, ailesiyle bu acıyı yaşarken lenf kanserine yakalandığını öğrendi.
Çapkın, ailesine aynı üzüntüyü bir kez daha yaşatmamak için "dünyam başıma yıkıldı" demek yerine hastalıkla mücadele etme kararı aldı.
Batman, Diyarbakır ve Ankara'daki çeşitli hastanelerde tedavisini sürdüren Çapkın'ın bu süreçte bir kız çocuğu dünyaya geldi.
Mücadele azmini her geçen gün biraz daha artıran Çapkın, bir yıl gösterdiği mücadelenin yanı sıra eşinin ve ailesinin desteğiyle kanseri yendi.
Hayatına yeni bir sayfa açan Çapkın, gösterdiği azimle tüm kanser hastalarına umut oldu.
"Hastalıkla savaşmaya odaklandım"
İnşaat sektöründe faaliyet yürüten Çapkın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, lenf kanserinden kız kardeşini kaybetmesi nedeniyle hastalığın süreçlerini iyi bildiğini söyledi.
Aynı hastalığa yakalandığı an yaşamının da ne kadar zor geçeceğini tahmin ettiğini belirten Çapkın, "7 yıl önce aynı hastalıktan kız kardeşimi kaybettik. Ailem aynı acıyı bir kez daha yaşamasın diye, hastalıkla savaşmaya odaklandım." dedi.
Çapkın, kanserin kendisine birçok şeyi öğrettiğini vurgulayarak, hastalık nedeniyle sağlığın önemini daha iyi anladığını, sağlıklı iken daha sağlıklı bir yaşam için mücadele edilmesi gerektiğini öğrendiğini kaydetti.
"Yaşamak için mücadele ediyordum"
Tedavi sürecinde saçlarının döküldüğünü, maske taktığını anlatan Çapkın, kendisini en çok üzen şeyin bu süreçte en yakınındakilerin bile kendisinden uzaklaşması olduğunu dile getirdi.
Çapkın, şöyle konuştu:
"Hastalık sürecinde çevremdekiler, en yakın arkadaşlarım bile maskeli dolaşmam nedeniyle ve saçlarım döküldüğü için benden kaçtılar. Özellikle toplu taşıma araçlarına bindiğim zaman sanki değişik bir insan gibi bana bakıyorlardı. Bulaşıcı bir hastalık taşıyor muşum gibi davranıyorlardı. Bu üzücü oldu. Oysa başkalarından bulaşabilecek mikroplara karşı o maskeyi takıyordum. Üstelik onlara bulaştıracak bir hastalık taşımıyordum. Sadece yaşamak için mücadele ediyordum."
"Hastalıkla dans ettim"
Hastalığı ilk olarak beyninde bitirdiğine işaret eden Çapkın, hayata hep umutla bakmaya çalıştığını aktardı.
Çapkın, "Hastalıkla dans ettim. Hep iyi düşündüm. Bu hastalığı yenmek istiyorsanız önce buna inanmanız lazım. Kanseri yenmek beyinde bitiyor. Eğer beyninizde bu hastalığı yenerseniz hastalık kaybolup gidecektir. Beyninizde bu hastalığı yendiğinizi hissederseniz hastalık sizin için gelip geçici olur sadece. Ben zihnimde hastalığı yenmiştim." diye konuştu.
Bu tür hastalıklarda hastanın çevresindekilere büyük görev düştüğüne dikkati çeken Çapkın, insanların hastalardan uzaklaşmaları yerine daha da yakınlaşmaları gerektiğini kaydetti.
Çapkın, doktorun tüm tavsiyelerine uyduğunu, söylediği şeylerin dışına çıkmadığını anlatarak, inançlı olduğunu ve başardığını belirtti.
Kanser hastalarına hastalıkla önce akıllarında savaşmaları tavsiyesinde bulunan Çapkın, "İki günlük ömrünüz kaldıysa bile yaşamaya değer ve yaşadığınız her bir gün için dahi mücadele etmeye değer. Yaşamak çok güzel." ifadelerini kullandı.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde görevli onkoloji uzmanı doktor Halis Yerlikaya ise Alican Çapkın'ın hastaneye ilk geldiğinde ona her şeyi tüm gerçekliğiyle anlattıklarını, bu hastalığın yenilmez bir hastalık olmadığını da özellikle belirttiklerini söyledi.
Yerlikaya, Çapkın'ın azim göstererek hastalığı yenmeyi başardığını, azmiyle hastalığı herkesin de yenebileceğini gösterdiğini, bu anlamda örnek olduğunu sözlerine ekledi.
Son Dakika › Güncel › Kanserle Savaşı Ailesi İçin Kazandı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?