Karaburun'da Çevrecileri Sevindiren Karar

İZMİR'in Karaburun ilçesinde, doğal sit ve orman alanı içinde bulunan, yerleşim yerlerine de yakın olan taş ocağına verilen 'ÇED gerekli değildir' kararı için çevreciler, hukuk mücadelesi başlattı. Davaya bakan İzmir 5'inci İdare Mahkemesi'nce 'ÇED gerekli değildir' kararının yürütmesi durduruldu. Kararda, madencilik faaliyetinin yürütüleceği alanın büyüklüğü nedeniyle ÇED sürecine tabi olduğu vurgulandı.

Doğal güzelliğiyle bilinen Karaburun'a bağlı Mordoğan bölgesinde yapılması planlanan taş ocağı için başvuruda bulunan firma yetkililerine, 13 Mart'ta Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nce 'ÇED gerekli değildir' raporu verildi. Taş ocağı açılacak bölgenin, doğal sit ve orman alanı içinde yer almasının yanı sıra zeytin arazileri ile tatil sitelerine de yakın olduğu ortaya çıktı. Bu gelişme üzerine hem çevreciler hem de bölge sakinleri adına avukat Enis Dinçeroğlu ile Esra Akkoç Yaren, İzmir 5'inci İdare Mahkemesi'ne, 'ÇED gerekli değildir' kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açtı.

MAHKEME, YÜRÜTMEYİ DURDURDU

Başvuruyu inceleyen 5'inci İdare Mahkemesi'nce çevreye verebileceği olası zararlar göz önünde bulundurulup, 'ÇED gerekli değildir' raporu için yürütmenin durdurulması kararı verilerek, çalışmalar durduruldu. Mahkeme kararının gerekçesinde, şöyle denildi:

"Madencilik faaliyetinin 25 hektarın altında 2,15 hektarlık alana ilişkin olması nedeniyle proje tanıtım dosyası üzerinden inceleme yapılarak işlemin tesis edildiği, ancak dosyada bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen işletme ruhsatında, ruhsat alanının 97,66 hektar olduğu ve yönetmelikte belirtilen 25 hektarlık sınırdan daha büyük bir alanı kapsadığı görülen faaliyet konusunun ÇED sürecine tabi olduğu, 'ÇED gerekli değildir' kararı verilemeyeceği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Öte yandan, dava konusu projenin bu haliyle faaliyete başlamasının çevreye olan olumsuz etkileri nedeniyle telafisi güç zararların oluşabileceği de açıktır. Açıklanan nedenlerle, hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin, uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğabileceğinden yürütülmesinin durdurulmasına, oy birliğiyle karar verildi."

Mahkemenin verdiği yürütmenin durdurulması kararı sonrası hem çevreciler hem bölge sakinleri, büyük sevinç yaşadı. Avukat Enis Dinçeroğlu ise taş ocağı için verilen ruhsat iptal edilinceye kadar hukuk mücadelesine devam edeceklerini söyledi.

- İzmir