"O Benim Ayaklarımdı, Şimdi O Yokuştan Beni Kim Çıkaracak?" - Son Dakika
Güncel

"O Benim Ayaklarımdı, Şimdi O Yokuştan Beni Kim Çıkaracak?"

"O Benim Ayaklarımdı, Şimdi O Yokuştan Beni Kim Çıkaracak?"

Madende mahsur kalan Ömer Cansu'nun engelli ağabeyi: "Kardeşim beni evimizin önündeki yokuştan omzumdan destek vererek indirip çıkararak bana egzersiz yaptırıyordu."

25.11.2014 15:26  Güncelleme: 11:36

Karaman'ın Ermenek İlçesi'nde meydana gelen maden faciasında mahsur kalan ve halen kurtarılması beklenen 22 yaşındaki Ömer Cansu'nun bedensel engelli ağabeyi 25 yaşındaki Abdurrahman Cansu, Kardeşim beni evimizin önündeki yokuştan omzumdan destek vererek indirip çıkararak bana egzersiz yaptırıyordu. O benim ayaklarımdı. Başyayla İlçesi'ne bağlı Üzümlü Köyü'nde oturan bekar Ömer Cansu, 28 Ekim Salı günü çalıştığı Has Şekerler Madencilik şirketine ait meydana linyit ocağında su baskını sonucu mahsur kaldı. Ocakta mahsur kalan 18 işçiden 10'unun cansız bedeni çıkartıldı. Ömer Cansu ile birlikte toplam 8 işçinin kurtarılması içinde çalışmalar sürüyor. 2'si oğlan 8 kardeş olan, annesi, babası ve engelli ağabeyiyle aynı evde yaşayan Ömer Cansu'nun, oturdukları tek katlı evin toprak tavanının dan yağmur ve kar suyu akmaması için üstünü naylonla örtmeleri dikkat çekti. Kardeşinin çalışacak başka bir iş bulamadığı ve maddi imkansızlıktan dolayı madende çalıştığını belirten ağabeyi Abdurrahman Cansu, bedensel engelli olmasına neden olan olayı anlattı. Abdurrahman Cansu, Yaklaşık 6 yıl önce 2 katlı ahşap evimizin balkonunu yaparken yere düştüm ve vücudumun belden aşağısı felç oldu. Birçok doktora gittik ve fizik tedavi önerdi. Belirli zamanlarda devlet hastanesinde fizik tedavisi oldum ama yeterli olmadı. Maddi imkansızlıklardan dolayı düzenli bir şekilde fizik tedavi yaptıramadım. Ama kardeşim Ömer evimizin önündeki yokuştan omzumdan destek vererek indirip çıkararak bana egzersiz yaptırırdı. O benim ayaklarımdı. Şimdi bu facianın yaşanmasına dene olanlar beni bu yokuştan çıkaracak mı diye konuştu. Abdurrahman Cansu'nun bahsettiği yokuşun ise yaklaşık 200 metre olduğu öğrenildi.

KEŞKE KURU EKMEK YESEYDİK DE BÖLME OLMASAYDI

Bölgede madenciliğin dışında iş imkanı bulunmadığına da dikkat çeken Abdurrahman Cansu, şunları söyledi

Zaten bu bölgedeki insanların genelde maddi durumları iyi değil. Elma yetiştirirsin kurtlu, kiraz yetiştirirsin masrafını kurtarmaz. Başka hiçbir gelir yok. Hayvancılık yapsan maddi durum iyi değil. Onun için madende çalışmak zorundaydı. Keşke kuru ekmek yeseydik de böyle olmasaydı.

AKLIMIZ HEP MADENDE

Kardeşinin biran önce madenden çıkmasını ve umutlarını kaybetmediklerini de dile getiren Abdurrahman Cansu şöyle konuştu:

Hep aklımız madende. Ne yedi. Suyun içerisinde ne yapıyor. Çamurun içerisinde mi Nerede yatıyor. Acı çekiyor mu Bir yanına bir şey mi düştü Yaşıyor mu Her an aklımız orada. Temennimiz biran önce çalışmalar bitse de kardeşimi sağ salim kurtarsak. Bu adam 18 işçinin hakkını nasıl ödeyecek. Olay tam yemek saatinde olmuş. Eğer bu uygulamayı yapmasaydı kardeşim kurtulmuş olacaktı. Madende mahsur kalanların 33 çocuğu var. Onların haklarını nasıl ödeyecek. Kaç kişinin yuvasını dağıtıp yıktılar.

OCAĞA GİTMESİNİ İSTEMEDİM

Askerden geçen sene gelen oğlu Ömer Cansu'nun madende çalışmaya başladığını belirten annesi 58 yaşındaki Pakize Cansu ise Kuzum ocağa gitme dedim. Anne gitmeyip de ne yapayım. Ağabeyimin halini biliyorsun zaten dedi. Sabah ezanında kalktım çayını demledim. Çayını içti. Madene götürmesi için de küçük bir ekmek ve zeytin koydum. Güle güle yolladım. Daha sora çocuğum gelmedi. Allah'ım onu bize nefes alır bir şekilde göndersin diye dua ediyorum. İster bir bacağı veya kolu kırık olsun. Çocuğumun bir nefesini isterim başka bir şey istemem. Allahtan umut kesilmez. Evlenip mutlu bir yuva kurmak istiyordu. Ama para hırsı olan insanların yüzünden böyle oldu. diye ağladı.

ÇOCUKLARIM İÇİN YAŞADIM

Oğlunun sürekli çalıştığını da anlatan anne Cansu, şöyle konuştu

Hiç boş durmazdı. Hep çalışırdı. Bir sigarayı ikiye bölerdi. Bir gün birini diğer gün birini içerdi. Evin geçimini sadece oğlum sağlardı. Ağabeyi sakat olduğu için çalışıyordu. Babası da yaşlı. 6 kızım ve onlarda evlenip gittiler. Benim 20 yaşından beri ağzımda dişlerim yok. Hep başkalarının işinde çalıştım. Çocuklarımı besledim. Giymedim giydirdim. Ocağın içi çok kötü diyordu. Bende gitmesini istemiyordum. 5-6 gün ara vermesini istedim. 3 gün daha gideceğini 15 gün izin alacağını ve keçileri ile ilgileneceğini söyledi. Beni de Konya'ya doktora götürecekti. Ama bunları konuştuktan 2 gün sonra bu kaza meydana geldi.

EKMEKLERİ SİMSİYAHTI

Oğlunun madenin içerisinde yemek yediği şartları da anlatan acı anne, Bir gün eve getirdiği çantasında simsiyah olmuş ekmek buldum. Yere düşürüp düşürmediğini sordum. O da 'Yok ne yere düşüreceğim anne. Hep yediğimiz ekmek bizim böyle. Kömür tozunun içinde yiyoruz.' Dedi. Ocağa gitmemesi için hem ben hem de ağabeyi zorladı. Ama gitti ve başına bu olay geldi. Onların hiçbir şeyini istemiyorum. Ben çocuğumun kanını yerde koymam.diye konuştu.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel 'O Benim Ayaklarımdı, Şimdi O Yokuştan Beni Kim Çıkaracak?' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement