Kemanın Kalbine Türk İmzası

Cremona'nın ilk ve tek Türk keman yapım ustası Dinçay Gülenç, Piazza Roma'da bulunan atölyesinin kapılarını DHA'ya açtı

İtalya'da bir sis perdesini aralayarak girdiğiniz Cremona kentinde, ününe yakışır biçimde, dev bir keman karşılar sizi. Cremona'da bulunduğunuz süre içinde ise anahtarların üzerindeki desenlerden balkon trabzanlarına kadar her yerde keman figürü görmek kaçınılmazdır.

Kahvenizin yanında keman şeklinde bisküvilerden yiyip, keman şeklindeki balonlarla çocuğunuzun yüzüne bir gülücük kondurur, kısacası Milano'ya kapı komşusu olan Cremona'ya ilk adımınızdan itibaren, bu kentin neden dünya genelinde 'keman başkenti' kabul edildiğini anlarsınız.

Yılın neredeyse altı ayı kentin ayrılmaz bir parçası olan sis perdesiyle gezdiğiniz sokaklarda, tarihin en önemli keman yapım ustalarının isimlerini her yerde görmekle kalmayıp, günümüzün en ünlü ustalarının şaheserlerini çıkardığı birbirine komşu atölyeleri de ziyaret şansınız olur. Burada beklemediğiniz tek şeyi, bir Türk ustasının imzasını görmeyi ise İzmirli keman yapım sanatçısı Dinçay Gülenç başarır.

Dinçay Gülenç, genç yaşına karşın, dünyanın en iyi keman ustaları arasında yer almak adına attığı cesur adımla, Türkiye'de bu alanda kariyer yapmak isteyenlere de önayak oldu. Cremona'nın ilk ve tek Türk keman yapım ustası olan Dinçay Gülenç, Cremona'nın merkezinde Piazza Roma'da bulunan atölyesinin kapılarını DHA'ya açtı. DHA muhabirinin sorularını açık yüreklilikle yanıtlayan Gülenç, geleceğe dair tek amacının, kemanın kalbine kalıcı bir imza atmak olduğunu söyledi.

Ege Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı Çalgı Yapım Bölümü'nü bitirdikten sonra İnstituto Professionale İnternazionale Artigianato Del Legno Antonio Stradivari'de (Antonio Stradivari Uluslararası Profesyonel Yaylı Çalgı Yapımı Enstitüsü ) keman yapımı, restorasyonu, cilalama ve çalımı alanlarında üç yıl süresince eğitim alan Dinçay Gülenç, stajını ünlü keman yapım ustası Massimo Negroni'nin yanında tamamlayıp, kendi atölyesini açtı.

DİNÇAY'DI DİNO OLDU

Adının İtalyanca dilinde zor telaffuz edilmesi nedeniyle ilk etapta zorluk çektiğini belirten Gülenç, 'İlk başlarda kendimi hiç bir şey hissettim. İsmimin telaffuzu bile problem oluyordu. Zamanla, Dinçay'ı telaffuz etmekte zorlananlar, burada sık kullanılan bir isim olan 'Dino'yu kullanmaya başladı. Bu bir nevi benim İtalya'daki kabulüm oldu' dedi. Türkiye'den de büyük destek gördüğünü ifade eden Gülenç, 'Bana dönüş çok olumlu oldu. Özellikle İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Baş Kemancısı Kartal Akıncı'nin verdiği destek benim için çok özel. Beni motive edip, bu işi başarabileceğime inandırdı. Manevi açıdan kendimi çok güçlü hissettim' diye konuştu.

ÜNLÜ USTALARLA AYNI SAFTA

Bu arada alanında uluslararası başarılara imza atmayı sürdüren Gülenç, 25 yıldır yaylı enstrüman yapımında en prestijli buluşma noktası sayılan Cremona Monda Musica Fuarı'na da katılarak, burada yer alan ilk Türk ustası olma ünvanını da kazandı. Fuarda ilgi odağı olan Gülenç, 'Geçtiğimiz Eylül ayında Cremona Mondo Musica Fuarı'na katıldım. Buraya katılmak belli bir profesyonelliği gerektiriyor. Orada dünyaca ünlü ustalar arasında benim eserlerimin de sergilenmesi gurur vericiydi. Üstelik bu fuara katılan ilk Türk keman ustası olmaktan onur duydum. Önümüzdeki yıl da bu fuarın New York versiyonuna katılacağım.Amerika'nın iyi bir pazar olduğunu düşünüyorum ve orada da ismimin yeralması benim için önemli 'dedi.

AMAÇ KALICI BİR İMZA ATMAK

Bir viyola yapımının 2-3 ay sürdüğünü, viyolonsel yapımının ise 5-6 aylık bir zaman diliminde gerçekleşebildiğini belirten Gülenç, 'Bizim için zaman kullanımı çok önemli. Her usta kendi baş yapıtı için uğraşır ve bunu yaparken de zamanın içinde kaybolur. Cremona'da varlığımı devam ettirebilmek istiyorum. Bu alanda yoluma devam etmek için Cremona'da olmam ve bu atmosferi soluyarak eserlerimi üretmem çok önemli ve gerekli. Amacım ismimi imza haline getirip kalıcı kılmak; kemanın kalbine imza atmak' dedi.

Yaklaşık yedi yıldır Cremona'da yaşayan Dinçay Gülenç, geçen yıl evlendiği viyola sanatçısı eşi Ezgi Bağlan Gülenç'den de büyük destek gördüğünü belirterek, 'O, enstrümanları, onları kullanan kişiler gözüyle algılamamı kolaylaştırıyor' dedi. Gülenç tarafından yapılan bir viyolayı çalan Ezgi Bağlan Gülenç ise, 'Önceden enstrümanları çok acımasızca eleştişrirdim. Ancak Dinçay'la tanıştıktan ve her enstrümanın yapımının ne büyük bir özveri ve uzmanlık gerektirdiğini kavradıktan sonra bu değişti' dedi. Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı'nı bitirdikten sonra Roma Santa Cecilia Müzik Akademisi'nde Prof. Massimo Pari ile uzmanlık eğitimini tamamlayan ve hala zaman zaman Antalya Devlet Senfoni Orkestrası'nda misafir sanatçı olarak yer alan Ezgi Bağlan Gülenç, ' Eşimin sanatına büyük saygı gösteriyor ve destek veriyorum. Amacım onun hak ettiği yere ulaşarak, dünyaca ünlü keman yapım ustaları arasında yer alması' dedi.

Enstrüman yapımındaki ustalığının yanı sıra, akustik, klasik, elektro ve bas gitar, keman, tambur, kopuz, bağlama, kemençe ve cümbüş çalma yeteneğini de sergileyen Gülenç, yaylı sazların yapımı konusunda her geçen gün dünyaca ünlü bir isim olma yolunda yeni kapılar aramaya devam ediyor.