CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, öğrenci evleri tartışmalarıyla ilgili "Bizim gençliğimize, bizim çocuklarımıza kimsenin ahlak dersi vermeye haddi de yoktur, yetkisi de yoktur. O gençlerin annelerine ve babalarına sesleniyorum; bir diktatörün söylediği asla ve asla sizi üzmesin. Çocuklarınızla övünün ve onlarla gurur duyun" dedi.
Partisinin gurup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, gündemdeki kıdem tazminatı konusuna değindi. Kendilerine zaman zaman "CHP neden bu konuda konuşmuyor?" dendiğini belirten Kılıçdaroğlu, işçilere de sitem etti. Kılıçdaroğlu, "İşçi kardeşlerime açıklıkla ifade ediyorum; önce siz kendi sorununuza sahip çıkacaksınız sonra göreceksiniz ki bütün CHP'liler kapı gibi arkanızda. Korkmayacaksınız, "efendim iktidar baskı yapabilir', yılmayacaksınız. Korkuyorsanız sesinizi çıkarmayın, yılıyorsanız sesinizi çıkarmayın. Bize de gelmeyin. Biz bu ülkede korkmayan insanlar istiyoruz. Bir diktatörün önünde diz çöküyorsanız, kusura bakmayın sizin sorunlarınıza kimse sahip çıkmaz" dedi. İşçilerin örgütlü olmasının en çok CHP'yi mutlu edeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, taşeronluğa tek karşı partinin de CHP olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu işçilere, "Kusura bakmayın ama siz de biraz gözlerinizi CHP'ye çevirin. CHP'ye açık yüreklilikle destek verin. Kalkar hala AKP'nin kuyruğuna takılır giderseniz kimse sizi işçi sendikası olarak da görmez zaten. Bu kadar açık bu kadar net söylüyorum" diye seslendi.
-"CEZAEVİNDEKİ 162 AĞIR HASTA DİRİ DİRİ TABUTA GÖMÜLMÜŞ DURUMDA"-
Konuşmasında iktidarı eleştirerek, Türkiye'nin yarı açık cezaevi haline getirildiğini savunan Kılıçdaroğlu, cezaevlerindeki tutuklu sayısının 2005 yılında 56 bin iken, şu anda bu sayının 132 bini geçtiğini belirtti. Tedavi edilmesi gereken ağır hasta mahkumların da Adli Tıp Kurumu raporlarına rağmen cezaevlerinde tutulduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "162 ağır hasta bir anlamda diri diri tabuta gömülmüş durumda. Önümüzdeki süreçte cezaevlerinden yeni cenazeler çıkarsa bunun bir tek sorumlusu var, ülkeyi yöneten diktatördür" diye konuştu.
-"NUSAYBİN'DEKİ DUVARI ŞİDDETLE REDDEDİYORUZ"-
Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde Suriye sınırına örülen duvar örülmesine de tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Suriye Nusaybin sınırına beton duvarları hangi gerekçeyle örüyorsunuz? Sınır diğer tarafında akrabalar var, o kadarki günlük yaşamda tavuklar bazen burada bazen oradadır. Bunu en iyi Ahmet Arif anlatmış "33 kurşun' şirininde; "Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız. Karşıyaka köyleri, obalarıyla kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu. Komşuyuz yaka yakaya, birbirine karışır tavuklarımız' Bu kadar güzel bu kadar içten söylemiş, şimdi biz duvar örüyoruz. En son duvar ne zaman yıkıldı? Berlin Duvarı, 1989'da. 21. yüzyılın Türkiye'sinde siz duvar inşa ediyorsunuz. Neden? Türkiye'yi daha büyük bir hapishaneye dönüştürmek için. Bunu kabul etmiyoruz, bunu doğru bulmuyoruz, şiddetle de reddediyoruz" diye konuştu.
-DIŞPOLTİKA ELEŞTİRİSİ: "SABAH AKŞAM BENİ DİNLEYECEĞİNE..."-
Hükümetin izlediği dışpolitikayı da eleştiren Kılıçdaroğlu, "AKP, CHP'yi izlediği sürece, projelerini uyguladığı sürece Türkiye'nin alnı tertemiz olur, sorunları çözülmüş olur. Türkiye Ortadoğu'ya gerçekten de rol model olur. Ama bizi izlerseniz. Biraz geriden geliyorlar ama izlemeye başladılar" değerlendirmesinde bulundu.
İktidarın yanlış Suriye politikasıyla da Türkiye'nin El Kaide, El Nusra militanlarının eğitildiği bir ülke haline getirildiğini savunan Kılıçdaroğlu, Hatay'da uyuşturucu ihbarıyla yakalanan bir TIR'da havantopu mermilerinin ele geçirildiğini belirtti. CHP Lideri, "Nereye gidiyor? Suriye'ye. Nerede üretilmiş? Konya'da. Burası bir devlet mi? Sen kalkıp sabah akşam benim telefonlarımı dinleyeceğine, CHP'lilerin telefonlarını dinleyeceğine, vatandaşın telefonlarını dinleyeceğine bunları dinlesene" diye konuştu.
-"ANNELERİN, BABALARIN KAFASINA KUŞKU TOHUMLARI EKMEYE BAŞLADIN"-
Son günlerdeki öğrenci evleri tartışmalarına da değinen Kılıçdaroğlu, bu tartışmayı başlatanın da Başbakan olduğunu söyledi. İktidarın 11 yıldır yurt sorununu çözemediğini, öğrencilerin kalabileceği kapasitede yurtlar yapmadığını belirten Kılıçdaroğlu, asıl sorunun bu olduğunu söyledi. Başbakan'a, "O çocuklara yazık günah değil mi, tamamını suçlu konumuna getirdin. Annelerin, babaların kafasına kuşku tohumları ekmeye başladın. Ayıp değil mi, yazık, günah değil mi" diye seslenen Kılıçdaroğlu, "Gençlerimize güveneceğiz. Kimsenin gençliğe ahlak bekçiliğe yapmasına gerek yoktur. Bizim gençliğimize, bizim çocuklarımıza kimsenin ahlak dersi vermeye haddi de yoktur, yetkisi de yoktur" dedi. Kılıçdaroğlu, gençlerin zaten çok zor koşullarda yaşadıklarını ifade ederken, kendi öğrenciliğinde yaşadığı sorunların bugün hala devam ettiğini belirtti. Bir öğrencilik anısını da anlatan Kılıçdaroğlu, yurtta kaldığı arkadaşlarıyla beraber, paraları olmadığı için, bir başka arkadaşlarının memleketten gönderilen bulgurunu kaçak piknik tüpünün üzerinde pişirerek karınlarını doyurduklarını ifade etti. Kılıçdaroğlu, "Eminim benim başımdan bu olay yüz binlerce öğrencinin başından geçmiştir" diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
-"SANA AHLAKI ANLATAYIM"-
"Sen öğrenciye yurt yaptın, öğrenci yurtta mı kalmadı? Yapmadın, şimdi gençleri suçluyorsun. Ne adına, ahlak adına. O zaman sana ahlakı hatırlatayım, ahlaklı adam Deniz Feneri'ne sahip çıkmaz. Ahlaklı adam yolsuzluklara göz yummaz. Ahlaklı adam devletin mallarını yandaşlarına peşkeş çekmez. Ahlaklı adam alın teriyle gazetecinin ekmeğini kazanan gazetecinin parasıyla, puluyla, ekmeğiyle uğraşmaz. Ahlaklı adam milletin oyuyla seçilmiş milletvekillerini hapishanelerde tutmaz. Ahlaklı adam kadının kıyafetiyle uğraşmaz. Ahlaklı adam milletin inancıyla uğraşmaz. Ahlaklı adam zekat, kurban paralarını yiyenlerin sırtını sıvazlamaz ve en önemlisi ahlaklı adam kul hakkı yemez. Gençlere ahlak dersi veriyor. Sen kim gençlere ahlak dersi vermek kim? Önce sen ahlakın ne olduğunu bir öğren bakalım. Ahlaklı adam siyasete yırtık ayakkabıyla girip şimdi dünyanın en zengin Başbakanlarından biri olmaz. Ahlaklı adam bu ülkenin 76 milyonundan toplanan vergilerin nerelere harcandığının hesabını TBMM'de verir. Neymiş, "Meşru yaşam varmış, gayri meşru yaşam varmış'. Kusura bakma ama sen gayri meşru bir Başbakansın."
-AİLELERE SESLENDİ: "DİKTATÖRÜN SÖYLEDİKLERİ SİZİ ÜZMESİN, ÇOCUKLARINIZLA GURUR DUYUN"-
Gençlerin ailelerine de seslenen CHP Lideri, şunları dedi:
"Pırıl pırıl bir gençliğimiz var. Gençliğimize güveniyoruz. Ne derse desin, o gençlerin annelerine ve babalarına sesleniyorum; bir diktatörün söylediği asla ve asla sizi üzmesin. Çocuklarınızla övünün ve onlarla gurur duyun. Neden Gezi olaylarında bu diktatöre diz çöktürdüler, bir türlü hazmedemiyor. Alaya aldılar. Müthiş mizah yeteneklerini geliştirdiler. Bir türlü bunu üstünden atamadı. Kardeşim gençlerle uğraşmayacaksın, gençleri ahlaksız diye tanımlamayacaksın. Döneceksin sen önce kendini ve ahlakını sorgulayacaksın.
Ahlaklı adam kendi vatandaşını muhbirlik yapmayı teşvik etmez. Şimdi bu bütün komşulara diyor ki "Gençler nerede kalıyorsa muhbirlik görevini üstlenin'. Böyle bir Başbakanlık, böyle bir anlayış olabilir mi? Buradan bütün CHP'li belediyelere açık çağrı yapıyorum; ilk göreviniz, ilk işiniz öğrenci yurdu yapmak olsun."
Son Dakika › Güncel › Kılıçdaroğlu (2/son): Kimsenin Gençlere Ahlak Dersi Vermeye Haddi Yok - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?