CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Rusya'nın büyükelçisinin hain bir saldırıyla hayatını kaybettiğini belirtirken, "Hiçbir yabancının kendi ülkemizde bir suikaste kurban gitmesini istemiyoruz. Onları korumak Türkiye Cumhuriyeti'nin şerefidir." dedi.
BÜYÜKELÇİ SUİKASTİ İLE İLGİLİ 2 SORU YÖNELTTİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada dün akşam, Rusya'nın büyükelçisinin hain bir saldırıyla hayatını kaybettiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Yakışmıyor Türkiye'ye, yakışmıyor. Öldüren kişinin bir polis olması, ayrıca üzerinde durmamız gereken bir noktadır. O kişinin canlı yakalanmayıp da öldürülmesi yine ayrıca üzerinde durmamız gereken bir noktadır. Kimse yok, niye canlı yakalamıyorsun?
"ONLARI KORUMAK TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN ŞEREFİDİR"
Kaldı ki bu saygıdeğer büyükelçi Türkiye ile Rusya ilişkilerinin düzelmesi için olağanüstü çaba harcayan bir büyükelçi. Uçak krizini karşılıklı giderelim diye çaba harcayan birisiydi. Kendisine ve Rus halkına başsağlığı ve taziyelerimizi iletiyoruz. Hiçbir yabancının kendi ülkemizde bir suikaste kurban gitmesini istemiyoruz. Onları korumak Türkiye Cumhuriyeti'nin şerefidir. Yeteri kadar koruyamıyorsak, ciddi bir sorun var.
"BU ÜLKENİN VATANDAŞLARININ HAK ETTİĞİ BİR TABLO DEĞİLDİR"
Onu öldürenden çok onu azmettirenleri bulmamız gerekiyor. Kim azmettirdi, kim silahı verdi, kim söyledi? Fotoğraflara bakın arkasında duruyor, büyük bir kararlılıkla duruyor. Silahı çekiyor, sloganlar atıyor, vurduktan sonra yere düşen Büyükelçiyi ayrıca kurşunluyor. Böyle bir tablo, bu ülkenin vatandaşlarının hakettiği bir tablo değildir. Şiddetle kınıyoruz böyle bir tabloyu ve hükümet yetkililerine de sesleniyoruz. Bunun faillerini bulun yargının önüne çıkarın. Ne kadar çıkarırlar bilmiyorum" dedi.
HÜSNÜ MAHALLİ'NİN TUTUKLAMASINA TEPKİ GÖSTERDİ
Kılıçdaroğlu, tarihçi, yazar Necip Hablemitoğlu'nun da faili meçhul bir saldırıya kurban gittiğini anlatarak, "Dosya yine açılıyor? Düne kadar niye kapalıydı da dosyayı şimdi açıyorsun? Azmettirenler bulunmalı. Biz bütün bunları konuşurken, düşünürken bir gazeteci daha hapse atıldı. Hüsnü Mahalli. Televizyonlarda program yapan, yazılar yazan bir gazeteci. Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin düzelmesini arzu eden bir gazeteci ve sağlık sorunu olan bir gazeteci. Çağırıyorsunuz, saatlerce, günlerce bekletiyorsunuz, sonra tutuklanmasına karar veriyorsunuz ama tutuklarken, ilk tutuklama gözaltına alma kararını tutuklama aşamasında değiştiriyorsunuz çünkü ona göre tutuklanamıyor ve o hakim tutukluyor.
"146 GAZETECİ HAPİSTEYDİ 147 OLDU"
Yargıcın namusu adaletli davranmaktan geçer, adaletli davranmaktan. Siyasi iktidarın sopası konumuna gelen, onun emrini yerine getiren kişilere hakim denmez, onlar hakim, yargıç değillerdir. Dolayısıyla hepimizin bu konuda duyarlı olması lazım. Eline silah mı aldı, birisini mi vurdu, gazetecinin elinde kalemi var. 146 gazeteci hapisteydi, oldu 147. Dünyada en çok hapishanelerinde gazeteci olan ülkeyiz, biz bunları görüşüyor, tartışıyoruz ama bu Ankara'daki beylerin niyetleri farklı, amaçları da farklı, bütün bu olayları görmezlikten geliyor, onların bir tek derdi var, nasıl biz birisini başkan yapacağız? Bütün dertleri bunun üzerine kurulu" şeklinde konuştu.
Son Dakika › Güncel › Kılıçdaroğlu, Rusya Büyükelçisine Suikastla İlgili İki Soru Sordu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?