Kimse Bulanık Suda Balık Avlamaya Çalışmasın"

Türk-İş Sakarya İl Temsilcisi Cemal Yaman, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay'ın asgari ücretle ilgili bazı açıklamalarının amacından saptırıldığı iddialarına ilişkin, "Bu bir algı operasyonudur. Türk-İş'in ilkeleri çok açık, net. Kimse bulanık suda balık avlamaya çalışmasın. Hiç kimse Türk-İş'in içinden darbeci bir yönetim çıkaramaz." dedi.

Yaman, yaptığı açıklamada, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay'ın 6 Aralık'ta Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca düzenlenen Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısı öncesi yaptığı basın açıklamasında gazetecilerin sorularını yanıtladığını anımsattı.

Gazetecilerin Atalay'a, "Biliyorsunuz zamlar ve piyasada yaşanan kriz, Avrupa'da çeşitli ülkelerde bazı toplumsal olaylara gebe. Şu anda Fransa'da bu olayların başladığını görüyoruz." şeklinde soru yönelttiğini aktaran Yaman, "Ergün bey de 'Enflasyon ve piyasa şartları, alım gücünün gerilemesi sadece işçilerin konusu değil, burada çiftçilerin, esnafın, iş adamlarının, bu ülkede yaşayan bütün insanların sorunu. Bu iş nasıl mecraya gider, onu ben bilemem. Bu öyle mi, böyle mi olur yorum yapamam.' şeklinde cevap verdi." diye konuştu.

Bazı çevrelerin bu sözleri çarpıttığını söyleyen Yaman, şöyle devam etti:

"Sosyal medyada manipülasyon görevi olan bazı insanlar var. Bunların görevi ne? Türk-İş, asgari ücreti adam gibi savunmaya çalışıyor. Dolayısıyla bir algı operasyonuyla Türk-İş'i yıpratmak suretiyle sermayenin değirmenine su taşımaya çalışan bazı çevreleri görüyoruz. Bu bir algı operasyonudur. Türk-İş'in ilkeleri çok açık, net. Kimse bulanık suda balık avlamaya çalışmasın. Hiç kimse Türk-İş'in içinden darbeci bir yönetim çıkaramaz."

Yaman, AK Parti hükümeti zamanında e-muhtıra verildiğinde ilk basın açıklamasını Türk-İş'in yaptığına işaret ederek, Gezi olaylarında da hiç kimsenin Türk-İş'in bayrağını görmediğini kaydetti.

15 Temmuz'da da darbe karşısında olduklarını vurgulayan Yaman, "Genel Başkanımız Ergün Atalay, Sakarya'da Demokrasi Meydanı'nda tarihi konuşmasını yapıyor. 'Türk-İş, ister ayaklanma olsun, ister darbe olsun, bütün demokrasi dışı faaliyetlerin tamamına karşıdır. Biz 1 milyon işçimiz, 4 milyon ailesiyle bu darbe girişimi son buluncaya kadar meydanlardan ayrılmayacağız.' diyor. Türk-İş İl Temsilcisi olarak her akşam meydandaydım. Türk-İş'in boynuna kimse 'darbeci' diye yafta asmaya kalkmasın. Bunu beceremez çünkü. Türk-İş'in içerisinden darbeci bir kimlik çıkmaz." ifadelerini kullandı.