KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı Eide ile Görüştü

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakere sürecine zarar verecek her türlü adımdan kaçınılması gerektiğini belirterek, "Biz de atmayalım, onlar da atmasın, 2016 yılı bir barış yılı olsun. Bu konudaki kararlılığımızı sürdürelim, inancımızı kaybetmeyelim. Bu ülkenin gelecek kuşakları için bunu sağlamalıyız." dedi.

Akıncı, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'yi Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kabul etti.

Yaklaşık bir saat süren görüşmede, Kıbrıs Türk tarafının müzakerecisi Özdil Nami, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Erhan Erçin ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Temsilcisi Barış Burcu da hazır bulundu.

Görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklama Akıncı, Eide ile yararlı bir görüşme yaptıklarını belirterek, görüşmede müzakere sürecini nasıl daha ileri noktaya götürebileceklerini ele aldıklarını kaydetti.

"Müzakerelerde, üzerinde uzlaşılanlar da ayrılık noktaları da var." diyen Akıncı, çok net olmayan noktalar üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Pazartesi günü müzakereler çerçevesinde Rum lider Nikos Anastasiadis ile görüşeceklerini dile getiren Akıncı, müzakere sürecinin sadece konuşulan konular ve başlıklarla sınırlı olmadığını, müzakere sürecini etkileyen unsurların bulunduğunu vurguladı.

Enerji konusunun müzakerelerde bir başlık olmamasına rağmen süreci etkileyen bir konu olduğuna işaret eden Akıncı, şunları söyledi:

"Geçmişte, müzakere masasının enerji konusundan dolayı dağıldı. Bu durumun bir kez daha yaşanmasını hiçbir tarafı arzu etmiyor. Deniz altındaki doğalgaz zenginlikleri federal bir yetkide olacaktır. Bu dolayısıyla Kıbrıs'taki her iki toplumunda zenginliği olacak. Bunları gelecekte hep birlikte işleteceğiz. Bundan yarar sağlayacağız. Çözüm maliyetine de katkı sağlayacağız. Belki buradan Avrupa'ya doğru bir enerji koridoru tüm tarafların kazançlı çıkacağı yeni bir ufuk açacaktır. Bir gerginlik alanı olmaktan çıkıp bir işbirliği alanı haline dönecektir. Bu zenginlik bütün Kıbrıslılara aittir. Bu zenginliği gelecekte değerlendirmek hepimizin görevidir."

Kıbrıslı Türkler evlerinden çıkarılıyor

Güney Kıbrıs'ın Limasol bölgesinde yaşayan Kıbrıslı Türklerin bazı gerekçeler ileri sürülerek evlerinden çıkarıldığı yönünde duyumlar aldığına işaret eden Akıncı, Eide ile bunun neden şimdi olduğuna dair kaygısını paylaştığını dile getirdi.

Akıncı, bunun bu dönemde yapılmasına anlam veremediğini belirterek, pazartesi günü müzakere masasında bu durumu da ele alacaklarını vurguladı.

Müzakere sürecine zarar verecek her türlü adımdan kaçınılması gerektiğine dikkati çeken Akıncı, "Biz de atmayalım, onlar da atmasın, 2016 yılı bir barış yılı olsun. Bu konudaki kararlılığımızı sürdürelim, inancımızı kaybetmeyelim. Bu ülkenin gelecek kuşakları için bunu sağlamalıyız." dedi.

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide de Akıncı ile çok yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek, "Müzakerelerde şu anda çok kritik aşamadayız. Şu anda bazı anlayışların üzerinde çalışıyoruz ve bunları açık bir dile çevirmeye çalışıyoruz. Şimdi yapmaya çalıştığımız şey de bu ayrıntıları belirlemek." diye konuştu.

"Müzakere süreci olması gerektiği gibi ilerliyor"

Müzakere sürecinin olması gerektiği gibi ilerlediğini söyleyen Eide, "Güney Kıbrıs'taki siyasal döngünün şu andaki sürece olumsuz bir etkisi yok. Benim hissiyatım her iki liderin de bu dönemin sonrasında da konuşmaya devam etmekte kararlı oldukları yönünde. Pazartesi bir araya geldiğimizde üzerinde konuşulacak uzun bir gündem var." ifadelerini kullandı.

AP Başkanı Martin Schulz'un Kıbrıs ziyareti

Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz'un Kıbrıs'a ziyaret gerçekleştireceğini aktaran Eide, ziyaretin hem Kıbrıslı Türkler için hem de Kıbrıslı Rumlar için son derece iyi olduğunu vurguladı.

Eide, "Schulz'la hepimiz bir araya geleceğiz. İlişkilerin şu andaki durumuna ilişkin gerçekçi bir resim görmesini sağlayacağız. Görüşmelerde neredeyiz, nasıl gelişmeler sağlandı, hangi konular kaldı. Kendisi Kıbrıs sürecine güçlü destek vermektedir. Buraya yalnızca desteğini göstermeye gelmiyor. Avrupa Birliği'nin sağlam desteğini de gösterecek." değerlendirmesinde bulundu.