TBMM Maden Kazalarını Araştırma Komisyonu Başkanı Ali Rıza Alaboyun, "Özelleştirme politikalarının etkisiyle madencilik büyük oranda ihmal edilmiş" dedi.
TBMM Maden Kazalarını Araştırma Komisyonu üyeleri, 301 maden işçisine mezar olan Soma Holding A.Ş.'ye ait Eynez Maden Ocağında yaklaşık 2 saat boyunca incelemelerde bulundu. İncelemenin ardından basının karşısına çıkan Komisyon Başkanı Ali Rıza Alaboyun, "13 Mayıs'taki kazadan sonra biz 2 ay 10 gün boyunca yoğun bir çalışma içine girdik komisyon olarak. Ana hedeflerimizden birisi kazanın olduğu madeni bizzat yerinde görmekti. Bu çerçevede buradayız. Eynez Ocağına geldik, arkadaşlarımızla görüştük. Şuan kazanın olduğu alana 150-175 metre kalana kadar ilerledik. Orada şuanda tahta bir bariyer örülmüş ve hemen ardında galeri tamamen dolmuş, çökmüş ve tarama yapıyorlar. Bunu da 1-2 aya kadar çalışmayı tamamlayıp kazanın olduğu alanda dahil olmak üzere galerileri tamamen tahkim edip onaracaklar. Tavan kabarması ve tavan düşmesini onaracaklar" dedi.
"BİN 500 SAYFA ÜZERİNDEN OLAYI GÖRMEYE OKUMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Madende gördüklerini anlatmaya devam eden Alaboyun, "Şuan gelinen nokta itibariyle özellikle galeri temiz hava girişi dediğimiz yerin büyük kısmı tamir olmuş durumda. Yanan bantları gördük, yanan kabloları, yanan plastik boruları gördük. O çerçevede de numuneler, resimler aldık. Şunu bir daha gördük ki hakikaten madencilik faaliyetleri diğer iş kolları ile kıyasladığımız zaman çok zor bir faaliyet. Bizde 30 yıllık muhtemelen özelleştirme politikalarının etkisiyle madencilik büyük oranda ihmal edilmiş. Bizim burada çok hızlı bir şekilde kanuni düzenlemeler yapıp bunu hızlı bir şekilde yürürlüğe sokmamız gerekiyor. Daha öncede söyledik. Kömürle ilgili özel bir kanun çıkartılması gerekiyor. Ben Amerika Birleşik Devletlerinden örnek verdim. Sadece yeraltındaki mevzuat ve düzenleme sadece 600 sayfa bizde sadece birkaç sayfalık bir düzenleme var. Bunun genişletilmesi gerekiyor. Detaylarının ortaya konması gerekiyor. Burada da işverenin üzerinden yükün alınması ve devletin teşvik vermesi gerekiyor. Biz kaza nedeniyle sektörü topyekun suçlu hale getirirsek buradaki çalışanlarımızı da suçlu hale getiririz. Burada çalışan arkadaşlarımıza hakikaten Allah sabırlar versin. Özellikle ocağın içerisine girdikten sonra aşağı yukarı bin 200 sayfaya yakın rapor oluşturmuştuk işçilerimiz ifadeleri ve diğer ifadelerle. Bugünde daha da artacak belki 200-300 sayfalık öbür günde dinleyeceklerimizle birlikte elimizdeki dokümanlar artacak. Yani bin 500 sayfa üzerinden olayı görmeye okumaya çalışıyoruz. Şunu söylemeye çalışıyorum. Burada onları okuyunca kurtarma faaliyetlerinde o arkadaşların nasıl zorlandıklarını rahatlıkla görebildim. Belki dışarıdan insanlara farklı, hikaye gibi geliyor olabilir. O cenazeleri oradan çıkarmak, düz yolda yürümüyorsunuz. Çukur, taş, metal ve elinizde küçük bir lamba var onunla aydınlatıyorsunuz. Bu insanları, cenazeleri orada çıkarttınız. Halsiz hale gelen canlılar kollarından tutulup çıkartıldı. Aşağıda özellikle kurtarma sırasında çok büyük bir çaba sarfedilmiş. O yüzden o kurtarmaya katılan tüm arkadaşlarımız çok teşekkür ediyorum. Buradan hayatlarını kaybeden 301 arkadaşımıza da Allah'tan rahmet diliyorum. Gerçekten çok zor şartlar altında ekmek parası kazanıyorlar. Bizim Anadolu'nun tabiriyle her kuruşu helal olan insanlar" şeklinde konuştu.
"ÜZERİMİZDE ÇOK BÜYÜK VEBAL VAR"
"Üzerimizde çok büyük vebal var" diyen Alaboyun şöyle devam etti:
"Kanuni düzenlemelerin önerilmesi açısından biz komisyon olarak önereceğiz. Güzel çalışmalar yapacağız. Biz burada soruşturma komisyonu olmadığımız için suçlama yada aklama durumunda değiliz. Öyle bir görevimizde yok. Önemli olan kazanın nasıl olduğunu net olarak ortaya koymak ve buradan da bir sonuç çıkararak şu tedbirlerin alınması gerekir dememiz lazım. Çünkü kömür ocakları Zonguldak'ta farklı şartlardadır, Amasya'da farklı şartlardadır, Bursa Kemalpaşa'da farklı şartlardadır, Soma'da farklı şartlardadır. Her kömür ocağının kendine has özelliği var. Bunu göz ardı etmeden genel bir kanuni düzenleme ile çünkü bizdeki maden kanunu genelde arama işletme devlet ilişkileri ön plana çıkıyor. Uygulama mevzuatında özellikle çok büyük zayıflıklarımızın olduğunu gördüm."
"İNCELEME YARARLI OLDU"
Maden incelemesinin oldukça faydalı olduğunu anlatan Alaboyun, "Bin 300 metreye kadar indik. Oraya gelirken solda tam mekanize çalışan panoları gördük. Orada söküm yapılıyordu. Arkadan gelen arkadaşlarımızla birlikte tam mekanize nedir, tavanı tutan şilt nedir, üretim nedir, kazıyı yapan o elmas başlık nedir bunları yerinde gördük. Yani madencilikle ilgili bazı şeylerin kafamızda netleşmesi açısından bu tür ziyaretler çok önemli. Ben meslekten geliyorum. Arkadaşlarımız arasında meslekten gelenler de var. Mesleği bilmeyen arkadaşlarımız açısından yerinde görmek kazanın nasıl olduğunu anlatmak açısından çok fayda sağlayacaktır" dedi.
ZONGULDAK'TAKİ İŞTEN ÇIKARILMALAR
Bir gazeteci tarafından torba yasa sonrası özellikle Zonguldak'ta işten çıkarılmalar olduğunun sorulması üzerine Alaboyun şunları söyledi:
"Zonguldak'ta taşeron uygulaması farklıdır. Orada rödovansla uygulanır. Rödovans kanunen verilmiş bir hak. Orada rödovansla üretilen madenler başkalarına satmakla yükümlüler. Burada öyle değil. Buradaki madenlerde TKİ üretimin tamamını alıyor. Dolayısıyla ürettiklerini satmak konusunda bir sıkıntı yok. Dolayısıyla Soma'daki maden ocaklarını Zonguldak'taki gibi bir akıbet beklemiyor. Burada muhtemelen işçi maaşlarının iki katına çıkması nedeniyle ve çalışma sürelerinin kısaltılması nedeniyle elbette işverene bir yük geldi bu yükün üstlenilmesi konusunda sanıyorum Bakanlığımız, TKİ Genel Müdürlüğümüz arkadaşlarımızla görüşme halindeler çözmek için. Zonguldak çok farklı bir olay. Zonguldak'ta rödovans olduğu için üretilen kömürlerin dışarıya satılması gerekiyor. TKİ orada üretilen kömürleri almıyor. Sorunun kaynağı bu. Rödovansın konusunda da hizmet alımı konusunda da mevzuat yeterli şekilde detaylandırılmamış. Detaylandırılmadığı için de kurumların inisiyatifine bırakılmış. Bunların kurumların inisiyatifinden çıkartılması gerekiyor."
"BİLİRKİŞİ RAPORUNDA OLAYIN NASIL OLDUĞU YOK"
Alaboyun, bilirkişi raporunun kendilerine ulaşıp ulaşmadığı konusunda ise şunları söyledi: "Bilirkişi raporunda çok detaylı bilgiler veriliyor. Olayın nasıl meydana geldiği konusunda net bir detaya girmediği kanaatindeyim. Biz komisyon olarak çok çok daha fazla detaya gireceğimize inanıyorum. Olayın nasıl olduğu bizim açımızdan çok önemli. Olayın nasıl olduğunu bilirsek ona göre çözüm önerileri önerebileceğiz. Ona göre dikkat çekebileceğiz. O yüzden bilirkişi raporu henüz elimize resmi olarak geçmediği içinde söyleyeceklerim şuan için bunlarla sınırlı. Bilirkişi raporu işi savcılık boyutuyla ilgili olduğu için biz sadece orada olayın nasıl olduğu konusunda bizim odaklandığımız şey. Dolayısıyla bilirkişinin ana konusu da biz elektrik teferruatına giremeyiz. Havalandırmaya girsek de giremeyiz. Bizim için önemli olan kaza nasıl olmuştur, neden olmuştur. Resmin bütününü ortaya koyup çözüm önerileri üreteceğiz. Adli konular bizi aşan konular. Bizim bilirkişiden ek bir rapor isteme hakkımız yok. Savcılığın yetkisinde olan bir konu. Bizim adımıza çalışmıyorlar." - MANİSA
Son Dakika › Güncel › Komisyon Başkanı Alaboyun'dan Özelleştirme İtirafı Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?