Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı Bezirgan köyünde açılmak istenen taş ocağı köylüleri isyan ettirdi. Köyün İskoç gelini Pauline Şalvarlı ise tepkisini şöyle dile getirdi: "Taş ocağı açılırsa köyümüz biter. Her yıl Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrika, Kanada, Avrupa ve Rusya'dan turistler tatil için köyümüze geliyor. Çünkü köyümüzün yaban hayatı çok zengin."
Dünyaca ünlü turizm merkezi Bezirgan köyünde özel bir firma tarafından açılmak istenen taş ocağının ruhsat sahasında Likya dönemine tarihlenen kaya mezarları ile çeşitli kalıntıları olduğu ortaya çıkarken, taşınmaz kültür varlığı olarak 2012 yılında tescil edilen tarihi tahıl ambarları ile bölgede bulunan antik yolun da taş ocağından etkileneceği belirtildi. Köylüler, taş ocağı ruhsatının iptali için Antalya İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Koruma Bölge Kurulu bölgedeki korunan alanlara fiziki müdahalede bulunulmamasına karar verdi.
ÖRNEK KÖY İLAN EDİLDİ
Tarihi ve doğal dokusuyla her yıl dünyanın dört bir yanından binlerce turisti ağırlayan Bezirgan köyü, Çekül Vakfı tarafından Örnek Köy Yerleşmesi ilan edilmişti. Turizmin yanında badem, ceviz, susam ve buğday gibi tarım ürünleri ile köylülere önemli geçim kaynağı sağlayan köye taş ocağı yapılacağını duyan köylüler isyan etti.
TARİHİ KALINTILAR BULUNDU
Özel bir şirket tarafından Bezirgan köyünün kuzey batısında 130 hektar alanda açılmak istenen taş ocağına karşı çıkan köylüler, ruhsat verilen bölgede Sit alanı olduğu iddiasıyla Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne başvurdu. Bunun üzerine Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu uzmanları bölgede inceleme yaptı. Kurul uzmanları, kısmen taş ocağıyla ilgili ruhsat sahası içerisinde yapı kalıntılarının bulunduğunu tespit etti. Hazırlanan raporu değerlendiren Koruma Kurulu, 21 Ocak 2014 tarihinde yaptığı toplantıda, taş ocağı açılmak istenen bölgenin 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olduğunu ve Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescil edilen tahıl ambarlarını koruma sınırına oldukça yakın olduğunu belirterek bu alanları olumsuz etkileyecek bir uygulamada bulunulmaması yönünde tavsiye kararı aldı.
KÖY ÇOBANI İŞ MAKİNESİ GEÇEMESİN DİYE YOLA BARİKAT KURDU
Taş ocağı ruhsatı verilen bölgede çobanlıkla uğraşan Sadık Duman ise, girişim öncesinde köylülere bir bilgi verilmemesine tepki gösterdi. Dedeağaç mevkisinde keçi ağılı ve tarlaları bulunan Duman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz tüm Bezirgan köylüleri burada taş ocağı açılmasını istemiyoruz. Çünkü herkesin küçük bahçeleri var, soğanını sarımsağını burada yetiştiriyor. Tarlasına buğday ekiyor. Keçilerimiz burada yaşıyor. Taş ocağı açılırsa bunlar yok olacak. Bütün köylü buna karşı ayaklandı." Çoban Sadık Duman'ın, taş ocağı açılmak istenen bölgeye giden traktör yolunun girişini, iş makinelerinin geçişini engellemek için kendi elleriyle sürüklediği taşlarla barikat kurması dikkat çekti.
LİKYA YOLU BURADAN GEÇİYOR
Bezirgan'da 16 yıldır yaşayan ve taş ocağının açılmaması için köylülerden imza toplayan İskoçyalı Pauline Şalvarlı, Bezirgan'ın bölgenin bozulmamış yaylalarından biri olduğunu belirterek şunları söyledi: "Taş ocağı açılırsa bizim köyümüz biter. Çünkü ben Türkiye'nin birçok yerini gezdim ama bu köy gibisini görmedim. Buraya her yıl Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrika, Kanada ve Avrupa'dan Rusya'ya kadar dünyanın dört bir yanından insanlar tatile geliyor ve bölgenin doğasından çok etkileniyor. Çünkü köyümüzün yaban hayatı çok zengin. Ayrıca dünyanın en büyük 10 yürüyüş yolundan biri olan Likya Yolu'da buradan geçiyor. Başka bir ülke böyle bir rotaya sahip olmakla gurur duyar ve ilgiyle korurdu. Ama Türkiye'de böyle bir değerin üzerine Suudi Arabistan'a taş satmak için taş ocağı açılmak isteniyor. Bu gerçekten çok üzücü ve bütün dünya bize gülecek."
"UYKULARIMIZ KAÇIYOR"
Bezirgan'ın geleceğinin turizmle şekilleneceğine dikkat çeken Şalvarlı, burada taş ocağı ruhsatı veren yetkililerin kendi ayağına kurşun sıktığını öne sürerek sözlerine şöyle devam etti: "Turizm Bakanlığı yetkililerine sormak gerekiyor, siz ailenizle tatil yapmak istediğinizde onları bir taş ocağına mı götüreceksiniz? ya da bir sanayi merkezine mi? Yoksa doğası ve tarihi dokusu bozulmamış bir yere mi? Burada üç aydır köylülerin uykuları kaçıyor. Yaşlılar üzüntüsünden ağlıyor. Çünkü taş ocağıyla birlikte köydeki üretimin yok olacağının farkındalar. Dedelerinden bozulmadan aldıkları yaşam alanlarını torunlarına nasıl bırakacaklarını düşünüyorlar. Çünkü, bu köylülerin gidecek başka yerleri yok." - ANTALYA
Son Dakika › Güncel › Köyün İskoç Yengesinin Taş Ocağı İsyanı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?