KPSS Sorularının Sızdırılması Davası

KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında "FETÖ kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından açılan davada sanıklar, haklarındaki suçlamaları "çürütmek" için benzer bahaneler öne sürdü.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 21 Mart Pazartesi başlayan ve dördüncü duruşması dün tamamlanan davada tutuklu sanıkların savunmaları sona erdi.

Sanıkların duruşmalarda benzer şekilde savunma yapmaları dikkati çekti.

Sanıklar, soruların sızdırıldığının ortaya çıkması üzerine iptal edilen 10 Temmuz 2010'daki eğitim bilimleri sınavında yaptıkları yüksek net sayısına tekrarlanan sınavda ulaşamamaları konusunda "yorgunluk, uykusuzluk, rehavet ve moral bozukluğu" gibi bahaneler gösterdi.

İptal edilen eğitim bilimleri sınavında 120 sorudan 119'unu, tekrarlanan sınavdaysa 91'ini doğru cevaplayan İhsan Kocaman, yenilenen sınavda da iyi puan aldığını öne sürdü.

Sanıklardan Ahmet Batuk da ilk sınavda 115 soruyu doğru yanıtlarken, tekrarlanan sınavda doğru cevap sayısının 61'e düştüğünün hatırlatılması üzerine, sınavın iptalinin ardından moral ve motivasyonunun bozulduğunu, çalışma süresinin yetersiz ve çalıştığı dershanedeki işlerinin yoğun olduğunu savundu.

İptal edilen sınavda 119 net yapan sanık Yaşar Karademir de "2009'da 100 net, 2010'daki sınavda ise 19 net daha fazla yapmışım. Sürekli bir artış var" dedi.

Yenilenen sınavda yaptığı net sayısındaki düşüşün sorulması üzerine Karademir, ikinci sınav için gece yolculuğuyla İzmir'den İstanbul'a gittiğini belirterek, "Motivasyonum düştü. O yüzden 78 net yaptım" açıklamasını getirdi.

"ÖSYM, başarısızlığımda pay sahibidir"

Net sayısı 118'den 73'e düşen sanık Mehmet Ateş de "Yenilenen sınava girebilmek için yolculuktan yorulduğumdan puanım düşmüştür" şeklinde savunma yaptı.

Net sayısı 118'den 75'e düşen sanık Emrullah Afşin Ulus de "Sınav yerim İstanbul çıktı. Sınava giderken yolda sıkıntı çektim, yediğim yemekten rahatsız oldum, uykusuz kaldım. Sınav yerini zor buldum" diye konuştu.

Sınavlarda 119 doğru yanıttan 86'ya gerileyen sanık İsmail Komiş de sınav yerine giderken yorgun ve uykusuz kaldığını öne sürdü ve başarısızlığında ÖSYM'nin de pay sahibi olduğunu iddia etti.

Komiş, "Sınav iptal edilince, ikinci sınava ilk sınava hazırlandığım gibi hazırlanamadım. Hatta sınava önce girmemeyi düşündüm fakat 'Belki atanırım' diyerek girdim. Bu defa da başka sorunla karşılaştım. Sınavdan kısa süre önce sınav yerim İstanbul olarak değiştirildi. Yorgun, uykusuz ve stresli şekilde sınava girdim. Bu şartlarda girdiğim sınavda başarıyı tekrar etmeyi bırakın, yaptığım net bile başarıdır. Beni İstanbul'da sınava girmeye zorlayan ÖSYM, başarısızlığımda pay sahibidir" ifadelerini kullandı.

İptal edilen sınavda 113 soruya doğru yanıt verirken, tekrarlanan sınavda 82 soruyu doğru cevaplayan sanık Yakup Şahan'ın savunması ise şöyle:

"2010'daki sınavda başarılı oldum. Bundan sonra ders çalışmayı bıraktım. Kitapları geri dönüşüme verdim. Sınav iptal edildi. Arada 43 günlük süre vardı. Gaziantep'teki evimiz gecekonduydu, ders çalışmak için yeterli ortam yoktu. Üstelik sınav yeri İstanbul olarak çıktı. Yaklaşık 16 saat yolculuk yaptım. Yoğun yorgunluk, stres ve hastalık yaşadım. Uykusuz olarak sınava girdim, artık 'Bir an önce bitsin, ne olursa olsun' durumundaydım. Bu sınavda başarılı oldum."

"Himmet değil, borç"

Sanıklar, soruların örgütlü olarak ulaştırıldığı, aralarındaki para alışverişine ilişkin MASAK'ın tespitlerine, cep telefonlarının aynı baz istasyonlarından sinyal vermesine ve bazı görüşme verilerinin işaret edildiği iddianameye yönelik savunmalarında, "himmet" iddialarını reddederken, diğer sanıklarla telefonlarının aynı baz istasyonundan sinyal vermesinin tesadüf olduğu yönünde açıklamalar yaptı.

Sanıklar, HTS ve baz istasyon kayıtlarının, alışveriş merkezi, meydan, cadde, halı saha ve benzin istasyonları gibi insan trafiğinin yoğun olduğu bölgelerden kaynaklandığını ileri sürdü.

Sanıklardan Dursun Şahin, iptal edilen sınava girdiğinde Kocaeli'de oturduğunu belirterek, evinin karayoluna, gara, şehir içi otobüslerin kalktığı meydana ve Fethiye Caddesi'ne yakın olduğunu söyledi ve şüphelilerle telefonunun bu nedenlerle aynı baz istasyonundan sinyal vermiş olabileceğini savundu.

Savunmasında bazı şüphelilerle arasındaki para alışverişinin sorulması üzerine, "İş yerinde borç alışverişi yaptığımız kişiler" yanıtını veren Şahin'in, iddianamede ilk sınavda 120 sorunun tamamını doğru cevapladığına, yenilenen sınavda ise 83 soruya doğru yanıt verdiğine işaret ediliyor.

Sanık Bekir Çayır da para trafiğine ilişkin, "Arkadaşıma araba alması için para vermiştim. Bu da sınavdan 4 yıl sonraydı" savunmasını yaptı.

Dava konusu 2010 KPSS'de 114 soruyu, tekrarlanan sınavdaysa 53 soruyu doğru cevaplayan sanıklardan İbrahim Zık da "2010'da Kıbrıs'a askere gittim. Sınav öncesi ve sonrasında Kıbrıs'taydım. Puanımın düşüş nedeni, askerde yaşadığım psikolojik sıkıntıdır. Bahsedilen para trafiğim 2010 öncesine aittir. Bu paralar iddia edildiği gibi himmet değildir. Arkadaşlar arası borç alıp vermedir" diye konuştu.