"Kralsın" Selahi Yine Yaptı Yapacağını

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Marmaris'te "Vay kralsın" diyerek boynuna sarılan ve kendisinden 200 TL harçlık koparan 11 yaşındaki Selahi Varol ile babası Ahmet Varol'u makamında kabul etti. Bakan Kılıç ile minik Selahi arasında yaşanan diyaloglar yine herkesi gülmekten kırıp geçirdi.

"SENİN İÇİN O KADAR YOL GELDİM, SEN GELMİYOR MUSUN?"

Daha önceki görüntüleri aratmayan kabulde küçük Selahi, "İşi de bıraktık geldik babamla, sen de yarın bizimle Marmaris'e geleceksin. Ben senin için o kadar yol geldim, sen benimle gelmiyor musun?" dedi.

KILIÇ: FİLM KOPTU!

Bakan Kılıç, Selahi'yle tanışamalarını şöyle anlattı:

"Selahi karşı yönden gelirken bize çarptı, elindeki bozuk paralar sağa sola saçıldı. Biz de 'çocuğun bozukluklarını toplayalım, kaybetmesin' dedik. Selahi'nin paralarını topladık, eline verdik ve gönderdik. Gönderdiğimizi sandık ama az sonra esnafın ikram ettiği çayı içerken Selahi, yanı başımızda. O andan itibaren zaten film koptu"

"MARMARİS'E GEL, SANA ACI KÖFTE YAPACAĞIM"

Kılıç: Bir hafta oldu görüşmeyeli, geçen cuma görüşmüştük seninle.

Selahi: Bu cumaya kısmet oldu.

Kılıç: Ben seni özledim. Sen beni özledin mi?

Selahi: Yarın seninle birlikte Marmaris'e gidiyoruz.

Kılıç: Ne zaman yaptın programı?

Selahi: Geliyorsun. Ben boşu boşuna mı geldim buraya? Söz vereceksin.

Kılıç: Siyasetçi öyle kolay kolay söz vermez.

Selahi: O zaman sen de izin alıp konuş.

Kılıç: Dersler nasıl gidiyor Selahi. Hani börek sözün vardı bize?

Selahi: Sen gelmiyorsun ki bize. Sen gel bak sana acı köfte de yapacağım.

"AMCA DEMEM, SEN O KADAR YAŞLI MISIN!"

Kılıç: Senden bir şey isteyeceğim, isteyebilir miyim?

Selahi: Evet.

Kılıç: Yerine getirebilecek misin peki?

Selahi: Tabi ki. Ne de olsa sen benim kralımsın. Bugün burada iki tane kral var. Bir buçuk sen, bir buçuk ben. Yok öyle hep sen kral olacaksın. Krallık sıra sıra. Sen adamsın yaa!

Kılıç: Selahi kral işini bırakalım ama.

Selahi: Kral değilsin o zaman, adamsın. Adam gibi adamsın.

Kılıç: Suat Abi. Gerçi sen amca da diyebilirsin.

Selahi: Amca olmaz, sen o kadar yaşlı mısın!

Kılıç: O zaman isteğimi söylüyorum. Bu yaz ben geldim, sen geldin ödeştik. Kışın sen geliyorsun; annen de ablan da kardeşin de geliyor o zaman. Karne tatilinde ben sizi Ankara'da misafir edeceğim.

Selahi: Bir dakika o zaman şöyle yapacağız. Baba telefon numarasını al.

Kılıç: Bu kadar kameraların önünde telefon numaramı verirsen bütün Türkiye duyar ama. Bu ziyaret bittikten sonra vereyim.

Selahi: Fenerbahçeli'yim tabi ki ölene kadar. Sen hangi takımlısın?

Kılıç: Samsunspor

Selahi: Hadi yaa.

Kılıç: Arkadaşlar sohbeti burada kesiyoruz. Selahi her an ceza sahasına ortayı yapabilir.

SELAHİ'DEN İNSANLIK DERSİ: KÖYLÜ OLMAK UMRUMUZDA MI; HEPİMİZ İNSANIZ!

Bakan Kılıç: Ben Samsun Yeşilköylüyüm. Sen Marmarislisin.

Selahi: Köylü olmak umurumuzda mı, hepimiz insanız. Bayrağımız burada, kalbimizde. Kalbimiz delinse bile içinden Atatürk çıkar. Bunu bilin. Marmaris'e bekliyorum.

Kılıç: Arkadaşlar anlayın Marmaris'te ne ile karşılaştığımızı. Selahi böylece bağladı.

SELAHİ, ANKARA'YI GEZECEK

Bakan Kılıç, Ankara'ya ilk kez gelen Selahi'ye, Anıtkabir, Ankara Kalesi, Hacı Bayram Camii ve Taceddin Dergahı'nın gezdirileceğini söyledi.

Kılıç, küçük Selahi'ye, " Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'nı yazdığı Taceddin Dergahı'nı da gezdikten sonra İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını bekliyorum" dedi.

Kılıç, "Selahi'ye eğitim desteği mi verileceksiniz" şeklindeki bir soru üzerine ise "Selahi ilköğretim öğrencisi, dolayısıyla kameralar önünde bu tarz parlak taahhütlerde bulunmayı pek doğru bulmuyoruz. Selahi'yi biz burada ağırladık. Çünkü 11 yaşındaki çocuğun kendini bu kadar rahat ifade edebilmesi, bizim için gerçekten önem verilmesi gereken bir değer. Şu an bütün gençlik programlarımızda kendini rahat ifade edebilen, paydaşlarıyla birlikte iş başarabilme yeteneğini ortaya koyan nesiller yetişsin diye gayret ediyoruz. Selahi adeta bizim ilköğretim kolumuz gibi çalışacak ve sürekli bizim gözetimiz altında" cevabını verdi.

Küçük Selahi'ye ziyaretin ardından Mehmet Akif Ersoy'un 'Safahat' adlı eseri ile futbol, voleybol ve basketbol topunun bulunduğu bir çanta hediye edildi.