Kurtulmuş: Nevruzun Çözüm Süreci Açısından Yeni ve Kuvvetli Bir Adım Olmasını Diliyorum

* Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş,

" Ben bu yılki Nevruzun özellikle Türkiye'deki çözüm süreci açısından bu topraklarda kadim kardeşliğimizin ve dostluğumuzun sağlanması açısından yeni ve kuvvetli bir adım olmasını diliyorum"

"Bir daha bu topraklarda asla silahların konuşmamasını bu topraklarda kardeş kanı akmamasını sadece siyasetin, sadece barışın diliyle konuşulması temenni ediyorum"

Haber-Kamera: Ümit TÜRK İSTANBUL/ DHA

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Nevruzun özellikle Türkiye'deki çözüm süreci açısından bu topraklarda kadim kardeşliğimizin ve dostluğumuzun sağlanması açısından yeni ve kuvvetli bir adım olmasını diliyorum" dedi.

Siyaset ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nda (SETA) "Geçmişten Günümüze Kalkınma Yardımlarının Dönüşümü" konulu konferansta konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, dünyanın yaşanabilir bir noktaya ulaşabilmesi için insani yardımda denge oluşturulması gerektiğini dile getirdi. Kurtulmuş, "İnsani yardım perspektifi, sadece belli bir kesime yapılan yardım değil, dünyadaki kuzeyle güney arasındaki dengeyi mümkün olduğu kadar yaşanabilir bir noktaya getirebilmektir" dedi. Kurtulmuş, "Eğer yaşanabilir bir noktaya getirebilmek için çaba harcayamazsak, maalesef önümüzdeki dönemin dünyada karışıklıklar bakımından, çatışmalar bakımından çok daha sorunlu bir dönem olacağını söylemek herhalde kehanet olmayacaktır" dedi. Bunun için bir takım uluslararası kuruluşların varlığına değinen Kurtulmuş, "Bu kuruluşlar arasında samimiyetle hareket eden insanların olduğunu biliyorum, ancak meselenin büyüklüğünü bu ölçeklerde görüp gerekli tedbirleri bütün dünya sistemi olarak ele almak ve uygulamak mecburiyetindeyiz" rdiye konuştu.

Numan Kurtulmuş, "Bunun gerçekleşmesi için de, ülkelerin kendi Gayri Safi Milli Hasılaları oranında zorunlu olarak, bu insani yardımlar sürecine katılacakları uluslararası bir mekanizmanın kurulması gerekir. Bu mekanizmanın Birleşmiş Milletler'in denetim ve gözetiminde kurulması şarttır, zaruridir" dedi.

"YOKSUL ÜLKELERİN PAYI DEVREDİLMELİ"

Dünyadaki bütün zenginliklerde yoksul bütün ülkelerin payının olduğunu savunan Kurtulmuş, "Bu pay sadece yardım olarak değil, dünyada diğerleriyle birlikte eşit insanlar olarak yaşamanın bir karşılığı olarak devredilmelidir" dedi. Bugün bu perspektiften çok uzak olunduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, Nijer'in dünyanın en zengin yer altı kaynaklarına sahip olduğunu ancak kişi başına düşen milli gelirin 200-250 dolar civarında olduğunu ifade etti. Kurtulmuş, "Maalesef Afrika'nın en güzel nehirlerinden bir olan Nijer Nehri akıyor, o sudan Nijer halkı istifade edemiyor, susuzluk içerisinde hareket ediyor. Cep telefonlarımızda kullandığımız titreşimi sağlayan maden, dünyada ençok Nijer'de çıkıyor ama garip Nijerliler bu madeni görmeden birileri gelip bu madenlere el koyup götürüyor. Nijer halkı da o fakirliği sürdürmeye devam ediyor" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN 2015 İNSANİ YARDIM HEDEFİ, 5 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNE ULAŞACAK"

Türkiye olarak son yılarda insani yardım noktasında bir çaba içerisinde olduklarını anlatan Kurtulmuş, 1992 yılında kurulan TİKA'nın Türkiye'nin yakın coğrafyasına ve ilgi duyduğu coğrafyaya insani yardımları ulaştırmaya gayret ettiğini belirtti. Numan Kurtulmuş, "Türkiye'nin 2005'lerde insani yardıma harcadığı para, yıllık 61 milyon dolardı. 2013 yılında bu rakam 3.3 milyar dolara çıktı. 2015 yılında ise bu rakamın 5 milyar dolar seviyesine çıkacağını biliyoruz" dedi. Önce Türk dünyası, balkanlar ve yakın coğrafyaya, arkasından Afrika açılımıyla bu yardım sürecinin devam ettirildiğini belirten Kurtulmuş, bu durumun gelişmesinde Türkiye'deki siyasetin perspektifinin değişmesinin de faydasının olduğunu söyledi.

"NEVRUZ'UN KARDEŞLİĞİMİZİN SAĞLANMASI AÇISINDAN KUVVETLİ BİR ADIM OLMASINI DİLİYORUM"

Nevruz'la ilgili değerlendirmesi sorulan Kurtulmuş, "Nevruz bizim bu toprakların kadim kültüründe olan bir bayram. Baharın gelmesini simgeler. Adı üstünde bir yenilenme, barış, kardeşlik... kelimenin tanımı itibariyle bütün bunları bünyesinde barındıran bir kavram. Asırlardır bu coğrafyada Türklerin, Kürtlerin, İranlıların, bütün bölge halkının kutlandığı bir dostluk ve barış bayramı. Ben bu yılki Nevruz'un özellikle Türkiye'deki çözüm süreci açısından bu topraklarda kadim kardeşliğimizin ve dostluğumuzun sağlanması açısından yeni ve kuvvetli bir adım olmasını diliyorum. Bir daha bu topraklarda asla silahların konuşmamasını bu topraklarda kardeş kanı akmamasını sadece siyasetin, sadece barışın diliyle konuşulması temenni ediyorum" dedi.

NEVRUZ BAYRAMI TATİLİ...

Nevruz bayramının tatil günü olarak ilan edilmesi yönünde bir çalışmanın olup olmadığıyla ilgili soruya ise " Düşünülebilir, konuşulabilir. Teorik olarak dünyada birçok ülkede, pratik olarak da şuan Nevruz'u bayram olarak kutlayan ülkeler var. Olabilir, nihayetinde toplumsal taleple, oluşacak olan şartlarla ortaya çıkan meselelerdir" dedi.