GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Potoçari Anıt Mezarlığı'ndan detaylar
Abdurahman Omic ile röportaj
Fatima Ahmic ile röportaj Kurtuluşa atılan adımlar, ölüm yolculuğuna dönüştü
Srebrenitsa'daki soykırımda 76 kişiyle birlikte hayatta kalmak için çıktığı yolda yaşadıklarını anlatan Abdurahman Omic, kurtuluşa atılan adımların, bir süre sonra ölüm yolculuğuna dönüştüğünü söyledi
Omic: "Sırplarla komşuyduk, daha sonra isimlerimiz yüzünden yok edilmek istendik, öldürüldük"
VESNA BESİÇ - Avrupa'da, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak kabul edilen Srebrenitsa'daki soykırımında hayatta kalmayı başaran Abdurahman Omic, kurtulmak için çıktıkları yolun, ölüm yoluna döndüğünü söyledi.
Omic, aralarında üç erkek kardeşinin de bulunduğu 76 kişiyle birlikte çıktıkları yolculukta hayatta kalma mücadelesini AA'ya anlattı.
31 günlük uzun ve zorlu yolculuğun ardından Boşnakların kontrolündeki bölgeye ulaşabilen Omic, "Ölümler gördüm. Erkek kardeşlerim Aziz, Aljo ve Sevko hayatta kalmayı başaramadı. Onlar da rahmetli babamla birlikte Potoçari'de yatıyor." ifadelerini kullandı.
Savaştan önce Potoçari'deki ilkokulda öğretmenlik yaptığını anlatan Omic, mutlu geçen gençlik yıllarına "kara bir bulut gibi çöken" o günleri ve yaşadığı travmayı asla unutamayacağını söyledi.
"Sadece 9 kişi hayatta kaldık"
Srebrenitsa'nın işgal edilmesinin ardından 76 kişiyle birlikte hareket ederek şehirden uzaklaştıklarını aktaran Omic, birlikte yola çıktıkları 76 kişiden sadece 9'unun hayatta kalmayı başardığını ifade etti.
Yola çıktıktan kısa bir süre sonra saldırıya uğradıklarını aktaran Omic, "Kamenica mevkiinde pusuya düşürüldük. Kardeşlerim önümden yürüyordu. Onları bir daha görmedim." dedi.
"İsimlerimiz yüzünden yok edilmek istendik"
Orman yolunda geçirdiği bir aylık sürede üç kez pusuya düşürüldüklerini söyleyen Omic, kardeşlerinin vurulduğu gece onları çok aradığını, ancak karanlıkta hiçbir şey göremediğini aktardı.
Güvenli bölgeye ulaşmaya çalışırken gördükleri karşısında dehşete düştüğünü ifade eden Omic, "Korkunç yaralılar vardı. Bazı insanların uzuvları kopmak üzereydi." dedi.
Srebrenitsa'da soykırımın 1995 yılından çok önce başladığına işaret eden Omic, 1992 yılından itibaren şehirde yaşayan 50 binden fazla insanın aç ve susuz bırakıldığını, elektriklerinin kesildiğini anlattı.
Omic, Srebrenitsa'ya 2003 yılında döndüğünü ifade ederek, "Bugün burada yaşamak çok zor. Bazen savaş olmasaydı hayatımız nasıl olurdu diye düşünüyorum. Sırplarla komşuyduk, daha sonra isimlerimiz yüzünden yok edilmek istendik, öldürüldük." ifadelerini kullandı.
Ölüm yolunda oğlunu kaybetti
Srebrenitsa'nın işgalinin ardından eşi ve iki oğluyla birlikte orman yolundan Tuzla'ya ulaşmak için şehirden ayrılan Fatima Ahmic ise bu zorlu yolculukta oğlu Mirsad'ı kaybetti.
Bugün Saraybosna'da yaşayan Ahmic, 13 gün boyunca ormanda kaldığını ve 19 yaşındaki oğlunun burada öldürüldüğünü belirterek, "Uğradığımız ilk pusuda birbirimizi kaybettik. Ateş açılmaya başlandı, mermilerin nereden geldiğini bilmiyorduk." diye konuştu.
Pusunun ardından sabaha kadar cesetlerin arasında beklediğini anlatan Ahmic, sonraki birkaç gün boyunca hayatta kalan bir çocuk ve yaşlı bir adamla birlikte eşini ve çocuklarını aradığını ifade etti.
Zorlu yolculuğun üçüncü gününde çocuklarını bulduğunu ancak bir süre sonra yeniden kaybettiğini aktaran Ahmic, küçük oğlu ve eşinin 6, kendisinin 13 gün sonra güvenli bölgeye ulaştığını kaydetti.
Esir alıp öldürdüler
Büyük oğlunun Vlasenica'da esir alınıp öldürüldüğünü anlatan Ahmic, oğlunun cesedini 2011 yılında, Mrsici'deki toplu mezarda bulduklarını söyledi.
Mirsad'ın bir fotoğrafını gösteren anne, "Fotoğraftaki çocukların yarısı öldürüldü. Mirsad'ın cesedini bulduklarında elleri bağlı ve bedeninde mermi izi vardı." dedi.
Ölüm yolunda karşılaştığı dehşeti hala unutamadığı aktaran Ahmic, "Tam bir felaketti. Gözleri ve elleri olmayan cansız bedenler gördüm. Her yerde ölüler vardı. Aç ve susuzduk. Salyangoz, hatta ağaç dalı yiyenler dahi vardı." ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Güncel › Kurtuluşa Atılan Adımlar, Ölüm Yolculuğuna Dönüştü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?