Kuşadası Davası Başladı - Son Dakika
Güncel

Kuşadası Davası Başladı

Kuşadası Davası Başladı

Tartıştığı genci başından vuran polisin 12- 18 yıl hapsi isteniyor Turan GÜLTEKİN/SÖKE (Aydın), (DHA) AYDIN'ın Kuşadası İlçesi'nde, kendisine mukavemette bulunan Umut Tamaç'ı, beylik tabancası ile ateş ederek başından yaralamakla suçlanan polis memuru M.

14.10.2010 18:18

Tartıştığı genci başından vuran polisin 12- 18 yıl hapsi isteniyor

Turan GÜLTEKİN/SÖKE (Aydın), (DHA)

AYDIN'ın Kuşadası İlçesi'nde, kendisine mukavemette bulunan Umut Tamaç'ı, beylik tabancası ile ateş ederek başından yaralamakla suçlanan polis memuru M.Ü.'nün yargılanmasına başlandı.

Kuşadası'nın en işlek caddelerinden 50. Yıl Caddesi'nde geçen Nisan ayında meydana gelen olayda, polis memuru M.Ü., yolda karşılaştığı Umut Tamaç'ı evrak tebligatı nedeniyle karakola götürmek istedi. Çıkan arbede, Umut Tamaç'ın polis memuru M.Ü.'nün beylik tabancasından çıkan kurşunla başından yaralanmasıyla sonuçlandı. Olayın ardından polis memuru M.Ü. ile hastanede tedavi görüp iyileşen Tamaç hakkında dava açıldı. Tutuksuz yargılanan polis memuru M.Ü.'nün 'kasten adam öldürmeye teşebbüs'ten 12 yıldan 18 yıla kadar, olayda bir gözünü kaybeden Umut Tamaç'ın ise 'görevli memura mukavemet' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması Söke'de yapıldı. Söke Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya şikayetçi ve sanık durumunda olan polis memuru M.Ü. (37) ile Umut Tamaç (30), her iki tarafın avukatları ile 20 tanıktan 3'ü katıldı.

'BANA BIÇAK ÇEKTİ'

Duruşmada olayı anlatan polis memuru M.Ü., karakolda evrak memuru olarak görev yaptığını, Umut Tamaç'a tebliğ edilmek üzere kendisinde iki evrak bulunduğunu, birkaç kez evine gitmesine rağmen bulamadığını, olay günü yolda görünce de karakola gitmeye ikna etmeye çalıştığını söyledi. Tamaç'ın ikna çabalarına olumsuz yanıt verdiğini ve kendisine küfür ettiğini öne süren M.Ü. sunları söyledi:

"İkna çabalarım karşısında bana bıçak çekti. Ben de uyarı amacıyla beylik tabancamı çekip havaya ateş ettim. Bana küfür etmeyi sürdürdü ve boğazıma sarıldı. Ben de kendimi korumak amacıyla silahın kabzasıyla omuzuna vurdum bu sırada tabanca ateş aldı ve Umut Tamaç yaralandı. Eğer öldürmek gibi bir kastım olsaydı ikna etmeye çalışmazdım, yol boyunca sakinleştirmeye çalıştım."

Polis memuru M.Ü., Umut Tamaç'ı olaydan bir süre önce Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne tedavi amacıyla götürdüğünü, tebligatın da adli tıp kurumunda muayenesi için gönderilmiş bir yazı olduğunu sözlerine ekledi.

'KOLUMDAN TUTTU, BAŞIMA SIKTI'

Umut Tamaç ise olay günü babasına ait kiralık evden çıkıp yolda yürüdüğü sırada, arkasından gelen tanımadığı bir kişinin kendisini İstanbul'a götürmek istediğini öne sürdü. Polis olduğunu söyleyen bu kişiye kendisini rahatsız etmemesini, savcı ile görüşmeye gittiğini söyleyerek yoluna devam ettiğini belirten Tamaç, "Ben yürümeye devam ettim, arkamdan silah sesi duydum. Koşup beni kolumdan tuttu ve başıma sıktı. Sonrasını hatırlamyıorum. Kendime geldiğimde hastanedeydim. Aramızda anlattığı gibi bir boğuşma olmadı, elimde bıçak da yoktu" dedi.

Umut Tamaç ve polis memuru M.Ü.'nün ifadelerinin ardından mahkeme heyeti olayın meydana geldiği gün Kuşadası Devlet Hastanesi Acil Servisi'nde görevli olan ve Tamaç'a ilk müdahaleyi yapan Doktor Zeynep Karabacak ile Beyin Cerrahi Servisi'nde görevli Doktor Yusuf Kuyucu ile Gülcan Dilmaç'ı tanık olarak dinledi. Umut Tamaç'ın avukatlarının, polis memuru M.Ü.'nün tutuklanmasıyla ilgili istemlerini reddeden mahkeme heyeti duruşmaya gelmeyen tanıkların polis zoruyla getirilmelerine karar vererek duruşmayı 23 Aralık 2010 günü'ne erteledi.

'EVRAKTA SAHTECİLİK'TEN SUÇ DUYURUSU'

Duruşmanın ardından açıklama yapan Umut Tamaç'ın avukatlarından Bülent Tokuçoğlu, duruşma sırasında polis memuru M.Ü.'nün yapmakta olduğu görevi sırasında evrakta sahtecilik suçu işlediğinin kanıtlandığını öne sürdü, bu konuda Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Avukat Tokuçoğlu şöyle konuştu:

"Halen tutuksuz olan, görevde olan polis memurunun tutuklanmasını istedik. Tanıkların ifadeleri ile düzmece tutanaklar tutulduğu ortaya çıktı, belgelendi. Biz polis memurunun evrakta sahtecilik yaptığını ispatladık, mahkemeden bu konuda suç duyurusu yapmasını, tutuklu olarak yargılanmasını istedik. Mahkeme bu taleplerimizi reddetti. Oysa mahkeme hükmen tutuklama kararı verebilirdi. Polis olduğunu gözeterek, elini kolunu sallayarak serbest kalmasını sağladılar. Adalet istiyoruz."

'POLİSTE FARKLI, JANDARMADA FARKLI İFADE'

Avukat Özkan Yücel ise soruşturma aşamasında ilginç olayların olduğuna değinerek, "Soruşturma savcılık tarafından polisten alınıp jandarmaya verilmiş, bu aşamaya kadar tanıkların tümü neredeyse aynı sözlerle sanık polisi aklamaya yönelik ifadeler vermişler. Ne zaman olay jandarmaya geçmiş bu kez olayı gerçekten gören, gerçekten olayla ilgili bilgi sahibi olan tanıklar sanık polisin doğrudan hedef alarak mağdurun kafasına ateş ettiğini söylemişler. Bu bizim kafamızda çok yoğun sorulara neden oluyor. Tanıklar yalan söylemeye sevk ediliyor diye düşünüyoruz. Mahkemeden bu konuda önlem almasını istedik, mahkeme reddetti. Özellikle polis memurunun aleyhine ifade veren tanıkların bir kısmı işlerini bırakmış, yaşadıkları yeri terketmiş durumdalar. Bu kafamızdaki soru işaretlerini daha da arttırıyor. Gerçeği arıyoruz, umarız bu gerçeğe ulaşırız." diye konuştu.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Kuşadası Davası Başladı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement