Lübnan eski Başbakanı ve Müstakbel Hareketi Başkanı Saad el-Hariri, ülkesinin resmi televizyonunda Suudi Arabistan'ı eleştiren Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın röportajının yayınlanmasıyla ilgili olarak, "Lübnan'ın, Hizbullah tarafından çıkarılacak yeni sorunlara ihtiyacı yok" açıklamasında bulundu.
Hariri yaptığı yazılı açıklamada, "Lübnan medyasındaki bazı şüpheli sesler, Suudi Arabistan gibi dost ülkeleri hedef alarak İran'ın bölgesel politikaları uğruna Arap kardeşlerimizle aramızı bozmak istemektedirler. Tarih, Suudi Arabistan'ın Lübnan'a neler sunduğuna şahitlik edecek ve zehirli sesler bu gerçeği değiştirip lekeleyemeyecektir" ifadelerini kullandı.
"Kötü şöhretli Hizbullah lideri Nasrallah'ın, Suudi Arabistan liderliğini hedef alan Suriye kanalına verdiği röportajı, devletin resmi televizyonunda yayınlayarak kanalın da siyasi boks ringine çevrilmesi kabul edilemez" diyen Hariri şunları kaydetti:
"Lübnan'ın, Hizbullah tarafından çıkarılacak yeni sorunlara ihtiyacı yok. Maalesef çok acı verici, ülkemizdeki bazı medya grupları, Lübnan'a zarardan başka bir şey vermeyen kasap Beşşar Esed'in basın organlarına dönüşmüştür. Devletin resmi yayın organlarının, hakaret platformlarına çevrilmesi kaygı vericidir. İran, kendi devrimini Lübnan'a ihraç etmeye karar verdiğinden beri, önümüze peş peşe mezhep kavgaları ve ayrılık getirilmektedir. İran, Hizbullah'ı, Lübnan devleti, ülkenin meşru kurumları ve kanunlarından bağımsız olarak kendi çıkarları için Devrim Muhafızları'nın liderliğindeki silahlı milis örgütü olarak kullanmaktadır. Şimdi de Lübnan modelini Yemen'e taşıyıp Husi Ensarullah Hareketi'ni Lübnan Hizbullah'ının kopyası yapmaya çalışmaktadır."
Lübnan Enformasyon Bakanı Remzi Cureyc'in, dün Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Ali bin Avaz Asiri'yi arayarak, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın, "Kararlılık Fırtınası" operasyonuna ilişkin Suudi Arabistan'ı eleştiren konuşmasının, devlet televizyonunda yayınlanmasıyla ilgili özür dilediği bildirilmişti.
Nasrallah, önceki gün Suriye rejimine ait el-Ahbariyye televizyonunda yayınlanan ve Suudi Arabistan yönetimine eleştiriler yönelttiği röportajında şunları söylemişti:
"Suudi Arabistan'ın Yemen'deki yenilgisi büyük olacak ve bu kraliyet ailesine yansıyacak. Yemen'in Suudi Arabistan'ın kontrolünden çıkması, Amerika'nın kontrolünden çıkması demek. Bu nedenle operasyonu bugün Suudi Arabistan-ABD saldırısı olarak görüyoruz. Suudi Arabistan, Suriye, Irak ve Lübnan'da çatışmaların devam etmesi için para ödüyor. Bu işi meşru göstermek için de elinde basın ile para ve fetva için de hocaları var. Aracılar üzerinden Yemen'e karşı yürüttüğü savaşların tamamını kaybettiği için doğrudan müdahale etmeye başladı. Yemen içindeki eller (Suudi Arabistan'ın) hedefi(ni) gerçekleştiremez. Husilerin Suudi Arabistan'a diyalog görüşmelerine gitmesi durumunda bu boyun eğmek ve teslim olmak demektir."
Yemen'de, Husilerin başkent Sana'nın yanı sıra bazı kentleri ele geçirmesi üzerine Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi, Aden'i geçici merkez ilan etmiş ve bazı ülkeler, diplomatik temsilciliklerinin faaliyetlerini burada sürdüreceğini açıklamıştı. Bu gelişmelerden sonra Husiler Aden'e doğru harekete geçip, kentteki bazı stratejik noktaların denetimini ele geçirmiş, bunun üzerine Hadi yönetiminin Arap Birliği ve uluslararası topluma, acil askeri müdahale çağrısı yapmasıyla Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon, 26 Mart'ta "Kararlılık Fırtınası" hava harekatına başlamıştı.
Son Dakika › Güncel › Lübnan'da 'Röportaj' Krizi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?