Maden Faciasında 3 İşçiyi Kurtarmak İçin İlk Kazma Vuruldu (2)

Maden FACİASINDA 3 İŞÇİYİ KURTARMAK İÇİN İLK KAZMA VURULDU (2)

GMİS BAŞKANI: BU GÖZ GÖRE GÖRE GELEN BİR FACİADIR

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, 2004'te taşeron firmaların Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndaki hazırlık işleri ihalesine girmesi sürecinde eylemler yaptıklarını, uyarılarda bulunduklarını söyledi. Taşeron şirketlerin iş baskısıyla drenaj sondajlarını yapmayacağını ve bunları zaman kaybı olarak görebileceğini ifade ettiklerini belirten Alabaş, şöyle konuştu:

"Dolayısıyla havzada madencilik literatürüne girebilecek kazaların meydana gelebileceği konusunda o dönem de GMİS'in uyarıları oldu. Maalesef bizim o uyarılarımız dikkate alınmadı. 17 Mayıs 2010'da TTK Karadon Müesessesi'nde yine hazırlık işlerini yapan taşeron firma faciası yaşandı. Bu göz göre göre gelen bir faciadır. Siz 2004 yılında bu uyarılarımızı dikkate almadınız. 2013'e geldiğimizde 10 yıl önceki öngörülerimiz maalesef gerçekleşti. Biz GMİS olarak bunun artık facia ile nitelendirilemeyeceğini, bunun göz göre göre gelen iş cinayeti olduğunu söylüyoruz. Bundan sonra yaşanacak bu tür elim kazaların artık adam öldürme noktasına geldiğini de ifade ediyoruz. Biz artık Zonguldak halkı olarak, madenciler olarak güzel ölmek istemiyoruz, güzel ölümler yaşamak istemiyoruz. Madencinin kaderinin bu olmadığını söylüyoruz. Bu uyarılarımızın da bundan sonra dikkate alınacağını umuyoruz. Eğer dikkate almıyorlarsa da biz GMİS olarak gerek hukuksal gerekse kamuoyu baskısı oluşturma adına eylemsel her türlü girişimi bundan sonraki süreçte yapacağız."

Mart 2010'da söz konusu taşeron şirkette örgütlenme yoluna gittiklerini hatırlatan Alabaş, "Ancak şirket, kendilerinin inşaat firması olduğunu, GMİS olarak bizim madencilik sektöründe örgütlü bir sendika olduğumuzu iddia ederek örgütlenme çalışmaları konusunda iş kolu itirazı yaptı. İş kolu itirazı bizim lehimize sonuçlandı. Daha sonra yetki itirazı yaptı. Eğer inşaat şirketiyse yeraltı madenciliğinde ne işi var bu şirketin. Biz de onu soruyoruz. Yeraltı tecrübesi olmayan böyle bir şirket bizim canımıza mal oldu. Bu şirket, işçilerin ücretlerini vermemesi, iş güvenliği tedbirlerine uymaması, örgütlenmeye izin vermemesi ile tanınan bir şirket. Geldiğimiz noktada böyle bir facia yaşandı" dedi.

Kazanın olduğu bölgede ciddi bir gaz boşalması olduğunu ifade eden Alabaş, şöyle devam etti:

"Gaz boşaldıktan sonra ocağın bir çok kesimini dolaşarak yeryüzüne çıkıyor. Eğer o gaz boşaldıktan sonra yeryüzüne çıkarken geçtiği bölgelerde bir kıvılcımla buluşsaydı, bir grizu patlaması yaşansaydı, 3 Mart 1992'de aynı ocakta yaşanan grizu faciasından daha büyük bir faciada olabilirdi. Çünkü Kozlu Müessesesi'nde sadece gündüz vardiyasında 800'e yakın arkadaşımız tertip alıyor. Bunun 500'e yakını yeraltı işçisi. Dolayısıyla bugün çok daha büyük bir faciadan söz ediyor olabilirdik." - Zonguldak