Malatya'Da Turgut Özal Müzesi Açıldı

DEVLET BAKANI ÇİÇEK: O BİZE YUMRUK SIKMAYI DEĞİL, EL SIKMAYI ÖĞRETTİ

Türkiye'nin 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın adının yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi bünyesinde yaptırılan Turgut Özal Müzesi törenle açıldı. Müzede, Turgut Özal'a ait çok özel eşyalar ve fotoğrafları sergileniyor. Müze açılışına Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Turgut Özal'ın eşi Semra Özal, AK Parti Malatya Milletvekilleri Öznur Çalık, Mücahit Fındıklı ve İhsan Koca, Vali Vekili Şükrü Özcan, Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Turgut Özal Düşünce ve Hamle Vakfı Genel Başkan Yardımcısı ve eski Bakanlardan Galip Demirel, Malatya eski Valisi Saffet Arıkan Bedük ile çok sayıda davetli katıldı.

2 CUMHURBAŞKANLI TEK ÜNİVERSİTE

Müzenin açılışı nedeniyle ilk tören Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlendi. İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, 2 Cumhurbaşkanı adına müzesi olan tek üniversitenin İnönü Üniversitesi olduğunu söyledi. Çelik, Turgut Özal'ın Ankara'nın doğusunda bıraktığı en güzel yerin Turgut Özal Tıp Merkezi olduğunu belirterek, Özal'ın hatırasını burada yaşatmak için sağlık alanınında çok önemli hizmetler verdiklerini söyledi.

'ONUN HAYALLERİNİ ÇOK İNSAN ANLAYAMADI'

Merhum Turgut Özal'ın eşi Semra Özal ise, Özal'ın en büyük hayalinin GAP projesi olduğunu vurguladı. Eşinin Malatya'yı çok sevdiğini belirten Semra Özal şöyle konuştu:

"Bu müzeyi gördükten sonra çok daha eskiler gözümün önüne geldi. Rahmeti Malatya için memleketi için çok şeyler yaptı. Bugüne kadar rahmetliyle çok fazla ilgilenen olmadı. Onun yaptığı Tıp Merkezi hakikaten dünyada demeyeceğim ama, bu bölgede eşsiz bir merkez. Onu taçlandıracak olan bu müzeyi yapan Rektörümüze çok teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki bundan sonra Malatya'da Turgut Özal biraz daha fazla anılacak ve hatırlanacak. 1954 yılında evlendiğimizde İstanbul'dan başka hiçbir şehir görmemiştim. Beni balayına Malatya'ya getirdi. Onun en büyük amacı burada akan suyun boşa gitmemesi, buraya bir baraj yapılması hayali vardı. O zaman bir çok insan bu düşüncesine dudak büküp, 'hayal' diyordu. Onun en büyük ideali GAP'ın bitmesiydi. 'GAP biterse bu bölge bolluğa kavuşacak, şehirlere gidenler geri gelecek' diyordu. Maalesef onun vefatından sonra bir taş bile konulmadı. Olduğu gibi kaldı. Onun hayallerini çok insan algılayamadı veya akılları almadı. Bu müze benim için çok önemli. Bunun devamını bekliyorum. Böyle güzel şeyleri Malatya'da görmek, rahmetlinin adının biraz daha fazla anılmasını, hatırlanmasını istiyorum."

'YUMRUK DEĞİL, EL SIKMAYI ÖĞRETTİ'

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Cemil Çiçek de, siyasete Turgut Özal ile birlikte başladığını belirterek şunları söyledi:

"Bugün gelmem gerekiyordu, çünkü üzerimizde hakkı olan biri. Benim gözümde ve gönlümde Özal nasıl bir insan bunu sizlerle paylaşmak için geldim. Rahmetli Özal ne anlam ifade ediyor derseniz, benim gözümde iz bırakmış, eser bırakmış, Türkiye'ye çağ atlatmış kişidir. Benim için Özal bir ağabeydi. Ben 32 yaşında aktif siyasete onunla başladım. O zaman kendisine ağabey diye hitap ediyoruz. 1983 yılında Anavatan Partisi'ni kuruyoruz. O benim ilk genel başkanım, sonra Başbakanım, sonra Cumhurbaşkanım. Biz 68 kuşağıyız. Biz Anadolu'nun ücra köşelerinden üniversiteye okumaya gittik. Soğuk savaşın acımasızca devam ettiği, gençlerin birbirine yumruk sıktığı bir dönem. Elimize kalem, defter alacağımıza birileri elimize sopa tutuşturdu. Sonra birbirimizi taşlamaya, kurşunlamaya başladık. Neden, nasıl oldu diyene kadar bir kuşak heba oldu. Eğer Turgut Özal ile karşılaşmasaydım, onunla tanışmasaydım, halen ben yumruk sıkan el olurdum. Ben insanların elini sıkmayı ondan öğrendim. Bu bir itiraftır. Siyasette el sıkma, kucaklaşma dönemi onunla birlikte yaşadı. Türkiye halen o dönemi arıyor. Her gün vurguladığımız birlik ve beraberlik tesis edilecekse, yumruk sıkmayı, taş atamayı geride bırakıp, birbirimize dost ve kardeşçe el uzatmanın zamanı gelmiş ve geçmiştir. Özal yumruk sıkanları el sıktıran bir insandı."