Merkez Hakem Kurulu'nun Eski Başkanı Çulcu."Demirören'in Türk Futbolunun Başında Olması Beni...

"cüneyt ÇAKIR'IN DÜNYA KUPASI'NA GİDEBİLMESİ İÇİN BU SÖZLEŞMELİ HAKEMLİK SIKINTISINI ÇÖZMEMİZ LAZIM"

KARDEMİR KARABÜKSPOR TEKNİK DİREKTÖRÜ BAKKAL: "ALTYAPIYA EĞİTİMLİ HOCALARIN GELMESİ GEREKİYOR"

Merkez Hakem Kurulu'nun eski başkanı Mustafa Çulcu, TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in kendi kulübünü yönetemediğini ve UEFA'ya gitmesine engel olduğunu belirterek, "Türk futbolunun başında oturuyor olması beni üzüyor" dedi.

Karabük Üniversitesi'nin dün düzenlediği "Türk futbolunun geleceği" konulu panele eski MHK Başkanı Mustafa Çulcu, Kardemir Karabük spor Teknik Direktörü Mesut Bakkal, futbolcular İlhan Parlak, Ahmet İlhan Özek ve Lomana Lua Lua katıldı. Karabük Üniversitesi rektörü Prof.Dr. Burhanettin Uysal, Kardemir Karabükspor Başkanı Nevzat Şahin ve yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldığı panelde konuşan Bakkal, Türk futbolundaki sıkıntıları altyapı, yatırımlar, istikrar gibi 3 maddede toplayarak çözüm önerilerinde bulundu.

Bakkal, alt yapıya eğitimli hocaların gelmesi gerektiğini belirterek, "Ülkemizin 20 ilinde 14 yaş çocuklara lisans çıkartılamıyor. Bu çok enteresandır. Yani 30 milyon çocuğumuz spor yapamıyor. Özellikle yerel yönetimlerde hep şu vardır, "A takım gitsin de, altyapı ne olursa olsun." Ben de şahsen gittiğim takımlarda altyapıyla çok fazla ilgilenmedim. Türk futbolunun yüzde 25'i ile 30'unu Almanya ve Bulgaristan'dan ithal ettiğimiz oyuncular oluşturuyor. Bence bu çok büyük bir handikaptır. Buradan gelenlere örf ve adet işliyorsunuz ve inanılmaz bir çatışma başlıyor. Bunun sonucunda da oyuncu yetişmiyor. Eğer bu mantalite devam ederse oyuncu yetişmesi de zor diye düşünüyorum. Altyapıya eğitimli hocaların gelmesi gerekiyor. Çok üzülerek, bin lira maaşla altyapıda hocam evine ekmek parası götürme derdindeyken, geçim derdindeyken, oyuncu yetiştirmeyi bekleyemezsiniz. Öncelikle altyapıdaki eğitimli hocaların çok iyi şartlarda buraya getirilmesi gerekiyor. Beşiktaş altyapı tesislerinin nizami olmadığını biliyor musunuz? Altyapı tesisleri nizami değil ve çok enteresandır ki onların altyapıdan oyuncu yetişmiyor" dedi.

"SONUÇLARA ENDEKSLİLER"

Altyapıya oyuncu yetiştirmenin uzun vadeli bir süreç olduğunu söyleyen Bakkal, "Bana oyuncu geliyor 50 metreden orta yap diyorsunuz, ama yapamıyor. 'Nerede çalıştın' diyorum 'halı sahada' diyor. Ondan sonra diyorlar ki, 'Hocam sen altyapıdan bir tane oyuncu yetiştirdin mi?' Yetiştirmedim ama oynattım. Bunun bir tanesi Gaziantep'ten Murat Ceylan'dır. İyi oyuncu gelirse oynatırsınız. Niye oynatamıyoruz biliyor musunuz? Bir defa bizde hocalarda istikrar yok. Yıllık anlaşıyorsunuz, plan yapıyorsunuz 3 maç gençleri oynattığımız zaman homurdanmalar başlıyor. Sonuçlara bakılıyor, sonuçlara endekslisiniz. Bence bu kulüplerin vereceği bir karar. Altyapıda oyuncu nasıl yetiştireceğiz, nasıl oynatacağız? Bence bu uzun vadeli bir süreçtir. Bir plan program yapılır ve geleceğiniz garanti altına alınır. Eğer Türk futbolu yapamıyorsa bunu, Karabükspor yapmak zorundadır. Yaptığınız plan ve programın arkasında durmaktır. Yoksa diğeri havada su dövmektir. Hiçbir şekilde oyuncu da yetişmez, futbol geleceği de beklenemez. Fenerbahçe'de bu kadar yatırımlar yapılıyor, peki kaç tane altyapıdan oyuncu oynatılıyor? Yok. UEFA 16 yaşındaki bir çocuğa yılda 40 tane maç izni veriyor. Ama bizde U16'da, U18'de oynuyor, Ümit Milli Takım'a gidiyor, A takım beğeniyor alıyor. 19-20 yaşına kadar geliyor oyuncu ve bu yaştan sonra da bu oyuncu piyasada yok. Mantaliteyi geliştirmeden inanılmaz bir yüklenme yapıyorsunuz ki altyapı oyuncusuna, tabii ki piyasada olmaz oyuncu. Eğer uzun vadeli bir yatırım olmadığı sürece hiçbir şekilde hiçbir şeyin olmayacağına inananlardanım" diye konuştu.

"BORCU OLAN KULÜPLERE TRANSFER YASAĞI GETİRİLMELİ"

Mesut Bakkal, Türk futbolunda yatırımlar konusunda ise şöyle konuştu:

"TFF'nin bu işe el koyması gerekiyor. Çünkü ekonomik problemlerin düzelmesi gerekiyor. Bana diyorlar ki, 'Çantacı hoca mısın, niye bu kadar takım değiştiriyorsunuz?' Bence ekonomiler düzelmeli. Borcu olan kulüplere transfer yasağı getirilmesi gerekiyor. Zannediyorum da getirildi. Çok yüksek miktarda paraları almadan ayrıldığımız kulüpler oluyor. Kesinlikle bu borçlu kulüplere izin verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Buradan şike ve teşviği de saygılarımla lanetliyorum."

Bakkal, istikrar konusunda ise, çalıştığım takımlardan ayrılışlarıyla ilgili bilgiler verdi.

"DEMİRÖREN'İN TFF'NİN BAŞINDA OLMASI BENİ ÜZÜYOR"

Mustafa Çulcu ise, TFF Başkanı Yıldırım Demirören'i eleştirerek, "Kendi kulübünü yönetemeyen, UEFA'ya gitmesine engel olan kişinin Türk futbolunun başında oturuyor olması beni üzüyor. Eğer sorunları çözeceksek, oraya yeteneği, yetkinliği, becerisi, bilgi birikimi ve saygınlığıyla, geçmişinde yaptığı icraatların olumlu bastığı kimliğiyle oturtturmamız ve futbolu olduğu noktadan çok daha yukarılara taşımamız gerekiyor. Öyle bir ortam ve ne acıdır ki Türk hakemliğinin başında hakem kökenli olmayan sevgili bir ağabeyimiz var" dedi.

"SÖZLEŞMELİ HAKEMLİK SIKINTISINI ÇÖZMEMİZ GEREKİYOR"

Cüneyt Çakır'ı kutlayan Mustafa Çulcu, "Gelmiş geçmiş Türk hakemliği olarak, Cüneyt Çakır şu anda en başarılı hakemdir. Kendisini kutluyorum. Şans açıldı, o iyi değerlendirdi. Yakında Dünya Kupası finallerine gidebilecek hakemimizdir. Şayet bununla biz profesyonel sözleşme yaparsak. FIFA diyor ki, sen dünya kupasında maç yöneteceksin, maç yönetirken tüm benliğiyle futbola odaklanması lazım. İş yerindeki ekonomik sorunlardan, evdeki, sosyal yaşamdaki huzursuzluklardan arınıp sadece maça odaklı yaşaması lazım. Siz federasyon olarak hakeminizi sözleşmeli hakem yaparsanız bu arzu edilen verimi alırız. Bunun dışında olmaz diyor. O yüzden Cüneyt Çakır'ın Dünya Kupası'na gidebilmesi için bu sözleşmeli hakemlik sıkıntısını çözmemiz lazım. Yapamazsak sıkıntılar devam eder. Hakemlerimiz Avrupa arenasında marka. Aynı hakemi Türkiye'ye getiriyoruz marka yerle bir olmuş. O zaman yönetimsel bir hata var demektir. Siz içeride hakeminizi iyi yönetemiyorsunuz. Hakemleri baskıdan ve en önemlisi de kendi beyninde yarattığı suni baskıdan etkilenir. Hakemler hata yapabilir. Ama hatanın içinde boğulma çık. Eğer siz zihin olarak çıkamazsanız, ikinci bir hata geliyor. Hakemlerimizin sıkıntılarının temelinde bunlar yatıyor" diye konuştu.