"Mevlana ve Şems ile Hiç Olmak"

İstanbul Aydın Üniversitesi'nin düzenlediği "Mevlana ve Şems ile Hiç Olmak" konulu konferansa konuşması olarak Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu katıldı.

Mevlana 741. Vuslat Yıldönümü nedeniyle İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin düzenlediği "Mevlana ve Şems ile Hiç Olmak" konulu konferansa katılan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, ''Mevlana sadece bir derviş değildi, sadece düşünen bir insan değildi. Mevlana bizlere birliği, kardeşliği, sevgiyi öğreten müthiş bir insandı. Ona bir filozof deseniz olmaz, büyük bir düşünür deseniz yine tarif edemezsiniz. O tarifi mümkün olmayan bir insandı. 68 sene yaşamış, Hz. Peygamber'i örnek almış, güzel bir insandı,'' şeklinde konuştu.

Konuşmasında Mevlana'nın hangi miletten olduğunun önemli olmadığını belirten Prof. Dr. Hatipoğlu, ''İranlı ya da Türk, hiç önemli değil. Kalbi Allah sevgisi ile dolu, güzel insandı. Dini ise vicdan diniydi. Bizim gibi düşünen birisi değildi, çok ayrı bir boyuttaydı,'' dedi.

Prof. Dr. Hatipoğlu, ' 'Konya'da bir gün Mevlana'nın karşısına Şems isimli biri gelir ve Mevlana'ya neden ilim öğrendiğimizi sorar. Mevlana ona döner ve edebi öğreniyoruz der. Şems yine sorar, 'Hz. Peygamber mi büyük yoksa Bestamlı Beyazıt'mı?' Bu soru Mevlana'yı çok sinirlendirir, Şems'e döner ve Hz. Peygamber ile Bestamlı Beyazıt'ın karşılaştırılamayacağını söyler. O günden sonra ilginç bir şekilde Şems ile Mevlana arasında yaklaşık 6 ay süren bir muhabbet olur. Daha sonra Şems ansızın ortadan kaybolur. Mevlana çok uzun bir süre boyunca onu arar, herkes şaşırır bu büyük insan neden Şems'in peşinde koşar, ondan ne öğrenmek isteyebilir, Şems gibi birisi Mevlana'ya ne verebilir? Mevlana bu sorulara, aslında kendisini aradığını söyleyerek cevap verir ve Allah sevgisinden söz eder. İşte tasavvuf bunu gerektirir'' sözleriyle konuşmasında Mevlana ile ilgili kısa bir hikayeye de yer verdi.

Mevlana'nın ölümü bir kavuşmak olarak gördüğünü söyleyen Prof. Dr. Hatipoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Mevlana hastadır ve ölümü yakındır ama büyük insan çok heyecanlıdır aynı zamanda neşelidir. Hanımı kendisine sorar, yoksa ben sana kötü mü baktım o yüzden mi kurtulacağım diye sevinirsin der. Mevlana ona döner ve ben Hz. Peygamber'i göreceğim, ona gideceğim hanım neden sevinmeyeyim diye cevap verir.''

Mevlana'nın vefatından sonra tabutunu taşıyanlar arasında inanan insanlar kadar inancı olmayan insanlarında olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, Mevlana'nın bütün dinlere mensup insanlar tarafından saygı duyulan bir insan olduğunu belirterek sözlerini sonlandırdı.

Konferansta İstanbul Aydın Üniversitesi Müzik Kulübü öğrencileri tarafından canlı müzik gösterisi yapıldı ve şiirler okundu. Ardından Radyo, Televizyon ve Sinema bölümü öğrencilerinin hazırlamış oldukları ''Mevlana'' konulu bir video da izletildi.