MHP'li Şandır: Suriye'yi Bu Noktaya Getiren Küresel Güçler

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları için Mersin'e gelen Mehmet Şandır, Cumhuriyet Alanı'nda gerçekleştirilen kutlama törenine katıldı. Törenin ardından gazetecilerin Suriye ile ilgili sorularını yanıtlayan Şandır, Suriye'nin çok kötü bir noktaya geldiğini söyledi. Şu anda Müslümanların kanının aktığını vurgulayan Şandır, "Suriye'yi bu noktaya getiren küresel güçlerdir. Oradaki ölümlerin, katliamların sorumlusu küresel güçlerdir. Şimdi, Birleşmiş Milletler, ABD ve Avrupa Birliği (AB) üyeleri bu sorumlulukların gereğini yerine getirmiyorlar. Suriye'de akan bu kan durmalıdır" diye konuştu.

"Türkiye Cumhuriyeti olarak Suriye'de yaşananlara kayıtsız kalamayız, kalmadık" diyen Şandır, şöyle devam etti:

"Şu anda Türkiye'nin taşıyabileceği yükün üstünde bir yükle muhatabız. 500 bine yakın insan, Suriyeli kardeşimiz, ülkemize sığınmış durumdalar. Dolayısıyla, bu savaşın bir an önce durdurulması gerekir. Akan kanın bir an önce durdurulması için başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, tüm medeni dünyaya, tüm insanlığa büyük görevler düşmektedir. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, bu konuda insani görevini bihakkın yerine getiriyor. Ancak ülkemizi sıkıntıya sokacak tek başına eyleme geçmesi, bir müdahale de bulunması, birtakım taahhütlerin altına girmesi doğru olmaz. Bunu kabullenemeyiz. MHP olarak, Suriye'de yaşanan hadiseler ve bu hadiselerin müsebbiplerini şiddetle kınıyoruz. Ancak, ülkemizin ve milletimizin çıkarlarını korumak için hükümete büyük sorumluluklar düştüğünü, dikkatli olması gerektiğini ve bugüne kadar uyguladığı politikalarla sonuç alamadığını artık idrak etmesi gerektiğini, politikalarını da yeniden gözden geçirmesi gerektiğini de ısrarla ifade ediyoruz."

'MÜDAHALE SORUNU DERİNLEŞTİRİR'

Bugüne kadar Ortadoğu bölgesindeki her olaya, bölge dışından yapılan müdahalenin sorunu büyüttüğüne dikkat çeken Şandır şöyle konuştu:

"Müdahalenin sorunu çözmeyeceğini, daha çok derinleştireceğini düşünüyoruz. Ama akan bu kan durmalıdır. Bütün dünya bu olaya karşı ortak tavrın içerisinde durarak, ortak mesajlar vererek, Suriye'de çarpışan tarafları caydırmasını ve bu akan kanı durdurmasını daha doğru buluyoruz. Diplomasinin tüm imkanları bitmiş değildir. Küresel dünyayı, Birleşmiş Milletler'i göreve davet ediyoruz. Türkiye'nin, tek başına bu konuda kendini öne atarak, ülkemizin ve milletimizin çıkarlarını tehlikeye düşürecek bir eylemin, bir politikanın içerisinde olmaması gerektiği kanaatindeyiz."