MHP Siyaset ve Liderlik Okulu 10. Dönem Kapanışı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bizim geçmişimizde zalime, kanlı ve düşmanca niyetlere gerekli ders vardır; ama asla vatan, millet ve bayrak hasımlarına hoşgörü, sempati ve anlayış yoktur" dedi.

Bahçeli, parti genel merkezindeki  "Siyaset ve Liderlik Okulu"nun 10. dönem eğitim faaliyetlerinin tamamlanması sebebiyle düzenlenen törende, siyaset ve liderlik okulunun ülke ve dünya meselelerinin yorum ve anlayışında mütevazi de olsa katkı sunduğuna inandığını ifade etti.

Türkiye'nin başlıca sorunun değerleri olmayan bir yönetim anlayışının hakimiyeti altında bulunması olduğunu dile getiren Bahçeli, milli ve manevi kıymet hükümleri tükenmiş iktidar partisinin, Türk milletinde hayal kırıklığı yarattığını ve değer ve amaçtan yoksun iptidai politikalarıyla kardeşliğe zarar verdiğinini söyledi. Bahçeli, AK Partinin Türkiye'nin itibarını sekteye uğrattığını, saygınlığı ve caydırıcılığıyla oynadığını ileri sürdü.

Türk milletinin geçmişinde adalet, merhamet, şan, fazilet, akıl, duygu bulunduğunu ama ihanet, rezalet ve acziyetin asla olmadığını kaydeden Bahçeli, şunları kaydetti:

"Bizim geçmişimizde zalime, kanlı ve düşmanca niyetlere gerekli ders vardır; ama asla vatan, millet ve bayrak hasımlarına hoşgörü, sempati ve anlayış yoktur. Aziz ecdadımız yumuşak huyludur, asildir, zekidir, çeviktir, sabırlıdır; gelin görün ki şeref ve namus bildiği değerlerine el uzatanların elini kırmaktan, dil uzatanların dilini susturmaktan, göz koyanların gözünü karartmaktan da geri durmamıştır. Başbakan ve hükümetinde işte bu hasletler görülmemektedir.

Başbakan'a kalsa bayrak indirmek normaldir, taşımak ise tahrik unsurudur. Türk demek ırkçılık, milliyetçilik demek faşistliktir. Kısaca milli ve manevi değerleri savunmak provokasyondur. Milli ve tarihi kabulleri eriyen ve silikleşen iktidar kadroları Türkiye ve Türk milletini felakete sürüklemektedir. AKP siyaseti baştan ayağa sorunlu ve hastalıklıdır. Hükümetin iç ve dış politikası iflas etmiştir."

Uğruna nice faninin feda olduğu vatan toprakları üzerinde şeref ve bağımsızlığın sembolü bayrağın gönderden indirildiğini belirten Bahçeli, sınırların dibinde terör örgütlerinin devlet kurmak için kan ve ölüm yatırımı yaptığını dile getirdi.

"Fakat hükümet korkak, sinmiş ve acizdir"  diyen Bahçeli, IŞİD terörünün, Musul Başkonsolosluğunu basarak, diplomatlar dahil olmak üzere 49 vatandaşı rehin aldığını ancak Başbakan Erdoğan'ın hala muhalefete laf yetiştirmekle meşgul olduğunu söyledi.

IŞİD militanlarının, tır şoförlerini de kaçırdığını ve alıkoyduğunu dile getiren Bahçeli, "Başbakan Erdoğan'ın hala yalanlarına devam ettiğini ve meseleyi sulandırdığını" öne sürdü.

-"IŞİD'e terörist bile diyememiştir"-

"Musul'daki diplomatik misyonumuzun basılması, Türk topraklarına tecavüz etmek değil midir? Vatandaşlarımızın silah zoruyla ve tehditle özgürlüklerini gasp etmek, Türkiye Cumhuriyeti'ne hakaret değil midir?" diye soran Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlar oluyorken, Başbakan IŞİD'e en küçük tepki göstermemiş, gösterememiştir. IŞİD'i eleştiren bir tek sözü henüz duyulmuş değildir. Dahası IŞİD'e terörist bile diyememiştir. Çünkü Başbakan'ı; sakladığı, gizlediği ve söyleyemediği karanlık ilişkileri esir almış, ağzını ve bahtını kapatmıştır."

Bahçeli, IŞİD terörüne karşı her türlü tedbirin de sırasıyla ve acilen planlanarak alınmasını gerekli gördüklerini söyledi.

AK Parti'nin Ortadoğu politikasının tepeden tırnağa yanlış olduğunu öne süren Bahçeli, bu şekilde, stratejik ve taktik adımlarla sorunların göğüslenemeyeceğini belirterek AK Parti'nin kaybettiğini ileri sürdü.

Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın "IŞİD tehdidine dudak büküp sulandırmaya çalışmasının" Türk milletinin jeopolitik angajmanlarına tamamen ters olduğunu ifade etti.

Komşu coğrafyaların bölünüp parçalanmasına destek vermenin veya seyirci kalmanın, Ankara'nın güvenliğini riske ve belirsizliğe sokacağını dile getiren Bahçeli, bunun bedelinin vahim olacağını söyledi.

-"Türk vatanı jeopolitik açmazdan dolayı mahvolacaktır"-

"Hele hele Başbakan'ın terör örgütleriyle düşüp kalkması, bölücü ve yıkıcı teröristlerle mücadelede ayak sürümesi, Türk devlet geleneğini hiçe saymaktır" diyen Bahçeli, bu şartlar altında, "yeni Türkiye masalı okuyan Başbakan Erdoğan" ve hükümetin, milli ahlak ve fıtrattan yoksun olduğu için tehlikenin azametini göremediğini öne sürdü.

Bahçeli, "Eğer bu döngü devam eder, Başbakan bayrak indirenlere sergilediği yabancı ve gayri milli bakışı sürdürür, Irak ve Suriye'nin terör örgütleri tarafından istilasına kayıtsız kalırsa, biliniz ki, Türk vatanı jeopolitik açmazdan dolayı mahvolacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Herkesi bir kez daha uyardığını belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Coğrafyamız tartışılırsa, milletimiz; milletimiz tartışılırsa devletimiz; devletimiz tartışılırsa bayrağımız ve bayrağımız tartışılırsa varlığımız ortadan kalkacaktır. Tehdit bu kadar somut ve yakındır. Allah muhafaza ama bölgesel kaos, bölgesel ateş Türkiye'yi vuracak ve yakacaktır. 1916'da cetvelle çizilen Ortadoğu haritası Osmanlı İmparatorluğuna pahalıya patlamış ve vatan kaybettirmişti. Şayet bunun ikincisi olursa, bu defa da son yurdumuzu kaybetme ihtimaliyle yüz yüze kalacağımızı müzakereci Başbakan idrak etmelidir."

Gücünü zamanında ve kıvamında kullanan Türk devletinin vatan topraklarında, hiçbir hainin bayrak indirmeye cesaret edemeyeceğini kaydeden Bahçeli, hiçbir terör örgütünün de tehdit savuramayacağını ve sınırlarda at koşturamayacağını ifade etti.

Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'nin içini boşalttığını, "dünya lideri oldum oluyorum" gürültüsüyle ülkeyi küme düşürdüğünü belirten Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın hiçbir sözünü yerine getiremediğini, ne dediyse yutmuş ve neyi hedeflediyse fos çıktığını iddia etti.

-"İcazet bekleyen politikaların pençesine düşülmüştür"-

Bahçeli, "Onurlu, dengeli, barışçı, tutarlı ve yaptırım gücü olan Türk dış politikasından; korkan, kaçan, pısan, çekinen, izin ve icazet bekleyen vizyonsuz politikaların pençesine düşülmüştür. AKP fikirsiz olduğu için ülkemizi bu duruma düşürmüştür. AKP siyasete şirket mantığıyla baktığı için bugünkü zelil hale sürüklenmiştir. Hepsinden önemlisi hükümet; milli, vicdani, ahlaki ve İslami ölçülerini paraya çevirdiği ve rüşvete değiştiği için menfaat ortaklığına dönüşmüştür" diye konuştu.

Kabaran eşitsizlikler, artan hukuksuzluklar, kişi hak ve hürriyetlerine karşı gösterilen ilgisizliklerin, büyük ve kontrolsüz yıkımların habercisi niteliğinde bulunduğunu ifade eden Bahçeli, "Fakat Başbakan Erdoğan kendi derdine düşmüştür. Rüşvet ve yolsuzluk sarmalından yakayı kurtarmanın telaşındadır. Bölücülükle uzlaşma, teröristlerle kucaklaşma emelindedir. Bunlar yetmiyormuş gibi, cumhurbaşkanı adayı olmak için her yol ve yöntemi denemektedir" dedi.

Bahçeli, konuşmasının ardından Siyaset ve Liderlik Okulunda birinci ve ikinci olan Emine Asena Bozkurt ve Kübra Barış'a sertifikalarını verdi. - Ankara