"Mısır'da Askeri Darbeye Karşı Hukuk Koordine" Toplantısı

Kurtuba Vakfı Başkanı Enes El-Tikriti, "Özgürlükler ve insan hakları evrensel değerlerdir, beli bir bölge ve ülkeye has değildir" dedi.

Mısır'da hukuk ve insan hakları ihlallerine dikkati çekmek amacıyla düzenlenen "Mısır'da Askeri Darbeye Karşı Hukuk Koordine" Toplantısı başladı.

Kurtuba Vakfı öncülüğünde Titanic Business Otel'de bir araya gelen hukukçular, Mısır'da hukuk ve insan hakları ihlalleri ile buna karşı yapılacakları ele aldı.

Merkezi Londra'da bulunan vakfın Başkanı El-Tikriti, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, başta Mısır olmak üzere Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan olayların siyasi, sosyal ve ekonomik etkilerinin sürdüğünü söyledi.

Bölgedeki insan hakları ve hukuk ihlalleriyle ilgili çok sayıda toplantı ve konferans yapıldığını ancak bunlardan somut bir sonuç çıkmadığını dile getiren El-Tikriti, toplantıdan somut ve farklı şeyler ortaya çıkarmayı umduklarını belirtti.

El-Tikriti, gelişmelerin, bölgenin bir gerçeği olarak kabul edilip edilmeyeceğinin sorgulanması gerektiğini vurgulayarak, "Güçlü olan haklı mıdır, silahların hakim olmasına izin mi verilecek?" diye sordu.

Kitle iletişim araçlarının bu denli geliştiği bir dönemde insan hakları ihlallerine kayıtsız kalınamayacağının altını çizen El-Tikriti, "Özgürlükler ve insan hakları evrensel değerlerdir, belli bir bölge ve ülkeye has değildir" ifadesini kullandı.

El-Tikriti, toplantıda, Mısır'daki ihlalle ilgili kanıt toplanması, mağdurların haklarının aranması, konunun dünya kamuoyuna taşınması, yasal ve hukuki mücadele yollarının belirlenmesi gibi konuların değerlendirileceğini kaydetti.

Dünya genelinde hukukçular ve insan hakları savunucuları arasında bir koordinasyon ağı kurmayı da hedeflediklerini aktaran El-Tikriti, toplantıya 28 ülkeden hukukçu ve insan hakları savunucusunun katıldığını sözlerine ekledi.

" Türkiye, Mısır'daki darbeye karşı"

Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Refik Korkusuz, farklı ülkelerden hukukçuların, Mısır'daki ihlalleri ve antidemokratik uygulamlara karşı yapılabilecekleri ele almak üzere bir araya geldiğini söyledi.

Korkusuz, insan hakları kuruluşları temsilcilerinin, askeri rejimlerin hukuk dışı uygulamalarına karşı hukuki mücadelenin yöntemlerini değerlendirip ortak hareket etmeyi tartışacaklarını dile getirerek, toplantının faydalı olması ve somut sonuçlar alınmasını temenni etti.

Mısır'daki darbeden sonra Tahrir ve Rabia'tül Adeviye meydanlarında bulunduklarını ve durumla ilgili rapor hazırladıklarını, Mısır'da hemen her kesimin darbeye bakışını içeren raporun Türkiye'de kamuoyuyla paylaşıldığını anlatan Korkusuz, "Türkiye'de hükümet de muhalefet de Mısır'daki darbeye karşı çıkıyor" dedi.

Korkusuz, ABD ve AB'nin, Mısır'daki darbeye karşı çıkmadıklarını ifade ederek, darbe rejiminin bazı ülkelerce desteklendiğini kaydetti.

İnsanların çoğunun Mısır'daki gerçek durumdan habersiz olduğuna işaret eden Korkusuz, orada olup bitenlerin insan hakları örgütleriyle ve dünya kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini belirtti.

Korkusuz, Mısır'daki darbeye karşı uluslararası toplantılar, konferanslar ve propaganda çalışmalarıyla kamuoyu oluşturulabileceğini kaydetti.

Hukukçular ve insan hakları savunucularının bir ekip oluşturmaları önerisinde bulunan Korkusuz, Mısır'daki ihlaller ve suçlarla ilgili askeri rejim aleyhine dava açılabileceğini söyledi.

Dünya genelinde darbe karşıtı gösteriler yapılarak yönetime baskı uygulanabileceğini vurgulayan Korkusuz, Türkiye'de yapılan gösterileri ve etkinlikleri buna örnek gösterdi.

Hukukçuların ve insan hakları savunucularının görüşlerini dile getireceği iki gün sürecek toplantının sonunda bildiri yayınlanması bekleniyor. - İstanbul