Muğla'daki "Radar" Operasyonu Davası

Muğla'da 2011 yılında 3 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda nitelikli dolandırıcılık yaptıkları iddiasıyla 4,5 ay tutuklu kaldıktan sonra yargılamaları tutuksuz devam eden 12 sanık hakkında beraat kararı verildi.

Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasına, tutuksuz yargılanan Halil İbrahim Aslan, Yavuz Osman Mete, Necmettin Oflu, Suavi Uyar, Şevki Murat İnceoğlu, Atalay Demirel, Tahir Nezihi Özdemir, Özcan Yıldırım, Osman Murat Hüsrevoğlu, Neşet Çamlıbel, Erman İnceoğlu ve Yusuf Somay ile avukatları katıldı.

Duruşmada son sözü sorulan sanıklar, avukatlarının beyanlarına katılarak beratlarını talep etti.

İddia makamı, sanıklardan Seçkin Arda'nın dava devam ederken hayatını kaybetmesi nedeniyle hakkındaki "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı" suçlarından açılan kamu davasının düşürülmesini istedi.

Sanıklar Tahir Nezihi Özdemir, Atalay Demirel, Necmettin Oflu ve Özcan Yıldırım hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı" suçlarından, Suavi Uyar, Yusuf Somay, Halil İbrahim Aslan, Neşet Çamlıbel, Erman İnceoğlu, Şevki Murat İnceoğlu, Osman Murat Hüsrevoğlu, hakkında "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı" suçlarından, Yavuz Osman Mete hakkında ise "şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçuna yardım etme" suçundan deliller göz önünde bulundurularak beraatlerine karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, sanık Seçkin Arda'nın hayatını kaybetmesi nedeniyle kamu davasının düşürülmesine ve yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına, diğer sanıkların da üzerlerine suçlardan ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.

"Bir kumpas operasyonu yapıldı"

Sanıkların avukatı Özgür Meriç Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müvekkillerinin 7 Haziran 2011'de Muğla, Antalya ve İstanbul'da eş zamanlı operasyonlarla gözaltına alındığını söyledi.

Müvekkillerine yönelik "bir kumpas operasyonu" yapıldığını belirten Turan, şöyle konuştu:

"Ege ve Akdeniz kıyılarında binlerce tekne ve yat hizmet vermektedir. Bu teknelerin motorlarının kamyon motoru olduğu söylenerek bu ekonominin mimarları olan kişiler, 'Radar Operasyonu' denilen uyduruk delil üretme teknikleri ile oluşturulan kumpas neticesinde haksız yere 4,5 ay cezaevinde yatmıştır. 5 yıl süren dava neticesinde suçsuz oldukları sabit olmuştur. 17 Aralık darbe planının ekonomik ayağından bir tanesi olan Radar Operasyonu fos çıkmıştır. Ortada suç yok iken zorla, bir mantıksız iddia ile ticaret hayatı tehdit edilmiş ve bu pazarda çalışan sanıklar bertaraf edilmeye çalışılmıştır."

Turan, konusunda uzman kişilerce delil yaratıldığını, sanıkların senetlerine el konulduğunu belirterek, "Davanın mahkumiyet ile sonuçlanması neticesinde bu kumpası kuranlar çok büyük para kazanmayı hedeflemişler ancak Muğla Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen beraat kararı neticesi emellerine ulaşamamışlardır." dedi.

Davanın 17-25 Aralık darbe girişimlerinden sonra başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde devletin tüm kurum ve kuruluşlarının gösterdiği azmin ne derece haklı olduğunu gösterdiğine işaret eden Turan, şöyle konuştu:

"Şayet Türk yargısı 17 Aralık öncesi gibi olmuş olsaydı, Türkiye'nin hemen her yerinde korkunç senaryolarla günahsız insanlar işlemedikleri halde suç işlemiş gibi sindirilmiş olacaklardı. Sadece askerler, polisler değil, ticaret ile uğraşan birçok insanın bu ve benzeri davalarda mağdur edildiğini düşünüyorum. Adalet Bakanlığının geriye dönük olarak bu ve benzeri birçok dosya ile ilgili inceleme yapmasının gerçek adaletin tesisi açısından faydalı olacağını düşünüyorum. Birçok insanın adalete ve yüce Türk yargısına güveninin ancak bu şekilde yeniden tesis edileceğine inanıyorum."

Olay

İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, 7 Haziran 2011 tarihinde Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile İstanbul, Antalya, Bodrum ve Marmaris'te eş zamanlı operasyonlar düzenlemiş, "nitelikli dolandırıcılık" yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan zanlıların, yurtdışından getirdikleri karasal motorları, marin ve deniz motorlarına dönüştürerek üzerine sahte plaka taktıkları öne sürülmüştü.