Muş'ta Kan Davası Barışla Sonlandı

Muş'ta iki aile arasındaki kan davası, kanaat önderleri ve aile büyüklerinin araya girmesiyle sona erdi.

Merkeze bağlı Körpeağaç köyünde yaşayan Cevaz ve Bingöl aileleri arasında henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı 20 gün önce çıkan kavgada bir kişinin hayatını kaybetmesi sonucu başlayan kan davası, düzenlenen törenle barışla son buldu.

Aileler arasında devam eden husumetin ortadan kalkması için kanaat önderlerinden Mehmet Çelik ve Zabit Eker'in yürüttüğü çabalar olumlu sonuçlandı.

İki aile arasında sağlanan uzlaşmanın ardından Körpeağaç köy camisinde, çok sayıda davetlinin katılımıyla barış merasimi düzenlendi.

Kuran'ı Kerim tilavetiyle başlayan merasimde konuşan Muş Müftü Vekili Abdulhak Akpolat, İslamiyet'in barış dini olduğunu, kin ve nefreti yasakladığını söyledi.

Hz. Peygamberin en önemli uygulamalarından birinin toplumda huzurun ve barışın sağlaması olduğunu ifade eden Akpolat, şöyle konuştu:

"Hz. Peygamber bir yandan insanlara dini tebliğ ederken bir yandan da insanları birlik ve beraberliğe davet etmiştir. Özellikle barışa çok önem vermiştir. Kardeşler arasında bazı ufak tefek kırgınlıklar, dargınlıklar olabilir. Bu konuda İslamiyet büyük bir sorumluluk yüklemiştir. O da birbirine dargın ve kırgın olanları barıştırmaktır. Bu nedenle kan davalarını ayaklarımızın altına alıp, birbirimize hoşgörü ile yaklaşmalıyız. Kucaklaşıp, birbirimizi öperek kin ve nefreti ortadan kaldırmalıyız."

Merasimde gazetecilere açıklamada bulunan kanaat önderlerinden Eker ise aileler arasında barış sağlamanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.

Eker, "İki aile arasında, yaklaşık 20 gün önce yaşanan olayda, bir gencimiz hayatını kaybetmişti. Aileler arasında kısa sürede barış sağlanması çok önemli. 20 gün içinde iki aileyi bir araya getirip barıştırabilmek büyük bir başarı. Bütün kanaat önderlerimize, katılımcılara teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

Sadece aileler arasında değil köyde, kentte, ülkede, dünyada barış sağlanması gerektiğini belirten Eker, ülkede yaklaşık 1,5 yıl önce başlatılan çözüm sürecinin önemine dikkati çekti.

Ülke barışına katkı sunan herkese teşekkür etmek gerektiğini belirten Eker, barışa katkı sunmayanların da bir an önce kendilerini toparlayıp, ülke barışına destek vermeleri gerektiğini kaydetti.

Eker, şöyle konuştu:

"Annelerin  ağlamasına engel olmamak insanlık suçudur. Bu köyde olduğu gibi ülkemizde de anaların ağlamaması lazım. İnsan olarak, halk olarak buna destek vermeliyiz. Özellikle siyasetçilerin, toplumun önde gelen insanlarının bunu göz ardı etmemesi lazım. Son günlerde Diyarbakır'da annelerin feryatlarını izliyoruz. Hangi sebeple olursa olsun bu feryatların dindirilmesini istiyoruz. Anne annedir. Hep beraber bu annelere destek olmalıyız."

Diğer kanaat önderlerinin de yaptığı konuşmaların ardından, her iki aileye mensup kişiler, tekbirler arasında Kuran'ı Kerim'in altından geçip, birbirlerine sarılarak barıştı.

Merasim, barış yemeğiyle sona erdi. - Muş