Myanmar'da askeri cuntanın devrildiği 2011 yılından bu yana Müslümanlarla Budistler arasındaki çatışmalarda bugüne kadar yüzlerce kişi hayatını kaybetti ve binlerce kişi yaralandı. Evleri yakılan ve evsiz kalan Müslümanların sayısının 250 bini aştığı tahmin ediliyor.
Sadece 2012 yılında yaşanan saldırılarda 200 Müslümanın hayatını kaybettiği 120 bin Müslümanın ise evlerinin yıkıldığı, evsiz kalan Müslümanların stadyumlara sığındığı ve burada yaşam mücadelesi verdiği, Myanmar Müslümanlarının büyük çoğunluğunun ise başta Keşmir olmak üzere komşu ülkelere sığınmaya çalıştığı vakadır. Bu göç sırasında Budistler'in saldırılarına hedef olan ve güvenlik güçlerinin gözleri önünde vahşice katledilen Müslümanlar göç ettikleri ülkelerde de başka sorunlarla karşılaşmaya devam ediyor.
2013 Yılı Nisan ayında başlayan çatışmalarda ise yine güvenlik güçlerinin kontrolü altında! Yüzlerce Müslüman katledildi, yüzlercesi çeşitli derecelerde yaralandı ve göç etmek zorunda bırakıldı.
Nisan ayında yaşanan yoğun saldırıların ardından düşük yoğunlukla da olsa bugüne kadar saldırılar eksilmeden devam etti. Eylül ayı sonunda Müslümanlara yönelik saldırılar yeniden artış göstermeye başlarken katliamın yaşlı, çocuk ve kadın demeden sürdürülmesi "vicdanlı" dünya kamuoyunda hiçbir tesir yapmadı.
Açlık, hastalık ve katledilme tehlikesi altında korku içinde bekleyen bir halkın; bütün dünyanın gözleri önünde vahşi teröristlerce katledilen insanların dünya gündeminde hiçbir karşılığının olmaması, aksine görmezden gelinmesi ve Myanmar hükümetine yönelik en küçük bir uluslararası baskının dahi esirgenmesi, adına uluslar arası toplum denilen egemenler düzeninin gerçek yüzünü de bir kere daha ifşa etmiştir.
Bütün görmezden gelmelere ve yok saymalara rağmen; yaşam ve mülkiyet haklarına tecavüz edilen, ifade hürriyetleri kısıtlanan Mymanmar Müslümanlarının yanında olduğumuzu, çatışma boyutundan çıkarak soykırım düzeyine ulaşan vahşeti lanetlediğimizi, bu soykırıma sessiz kalan, görmezden gelen bütün ülke yönetimlerinin yaşanan vahşetin ve katliamın paydaşı olduğunu belirtiyoruz. Katliamın sona erdirilmesi için uluslar üstü insani mekanizmaların bir an önce yaşananlara müdahil olmasını, uluslar arası hukuk sisteminin Myanmar'da yaşanan olaylara karşı harekete geçmesini ve uluslar arası mekanizmaların Myanmar üzerinde siyasi baskı kurmasını, aksi takdirde sayılan bu yapıların işlenen savaş suçunun ortakları olacağını belirtiyoruz.
Üstün BOL
MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı
Son Dakika › Güncel › Myanmar'da Budistler Müslümanlara Saldırmaya Devam Ediyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?