Nsu Terör Örgütünün Ortaya Çıkışının 4. Yılı

Almanya'da Göç, Mülteciler ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz, ülkede 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün ortaya çıkmasından günümüze hala önemli sorulara cevap bulunamadığını söyledi.

NSU terör örgütünün ortaya çıkmasının 4. yıl dönümünde Başbakanlıkta düzenlenen etkinlikte konuşan Özoğuz, Almanya'da NSU terör örgütünün gerçekleştirdiği bu ırkçı cinayetlerin bir daha tekrarlanmaması gerektiğini ifade etti. "Yıllar sonra hala bazı sorulara cevap bulunamadı. Esas sorular hala açık" diyen Özoğuz, NSU terör örgütünce öldürülen insanların nasıl ve kim tarafından seçildiği veya örgüt üyelerini kiminle işbirliği içinde olduğu yönündeki sorulara kimsenin tatmin edici yanıtlar veremediğini vurguladı.

Özoğuz, güvenlik birimlerinin de NSU örgütünü ortaya çıkarma konusunda başarısız kaldığına işaret ederek öldürülenlerin yakınlarının onca üzüntüye rağmen aynı zamanda Alman güvenlik birimleri tarafından suçlandığına dikkati çekti.

"Yapılan hatalardan ders çıkarılsın"

Bu insanların çektiği acının düşünülemeyecek kadar büyük olduğunu belirten Özoğuz, "Hatalardan ders çıkartılması lazım" dedi.

NSU terör örgütüne ilişkin Federal Meclis'te yeni bir araştırma komisyonun kurulmasından dolayı memnuniyetini dile getiren Özoğuz, "Ortaya çıkarılması gereken her şeyin ortaya çıkarılması lazım" diye konuştu.

Aşırı sağ tehlikesinin her zaman hatırlatılması gerektiğini de vurgulayan Özoğuz, sığınmacı yurtlarının kundaklanması ve sığınmacılara karşı insanların şiddet uygulamak istemesinden dolayı bu konunun gündemdeki yerini koruduğuna işaret etti. Sığınmacı krizinin ardından Almanya'daki yerel yöneticiler ve siyasetçilerin ölüm tehditleri aldığını belirten Özoğuz, "Bu gelişme endişe verici ve dikkatli olmak gerekiyor" ifadesini kullandı.

Özoğuz, sığınmacılara yardım eden bazı gönüllülerin aşırı sağcılar tarafından korkutulduğunu ve bu şahısların yardım etmeye cesaret edemeyerek bu çalışmalardan vazgeçtiklerini de kaydetti.

Barbara John

Neonazi cinayetlerinde öldürülenlerin aileleriyle ilgilenen ombudsman Barbara John da, NSU terör örgütü ortaya çıkmadan önce kurbanların yakınlarının polis tarafından suçlandığına işaret ederek, "Bu insanlar toplumun ve ailelerinin dışında kalmak zorunda kaldı. Sıkıntılı bir dönemden geçtiler" dedi.

Ancak bu ailelerin hala bazı sıkıntılar çektiklerini ifade eden John, bunları gidermek için çok çaba sarf etmek gerektiğini vurgulayarak, bazı eyaletlerin bu konuda isteksiz davranmalarını eleştirdi.

Terör örgütü cinayetlerini "Avrupa'da meydana gelmiş aşırı sağcı ve eşsiz bir olay" olarak niteleyen John, "aşırı sağ ve ırkçı şiddetin kurbanları derneği" adı altında bir dernek kurmak istediğini belirtti.

John, her şiddet olayında polisin olayda aşırı sağ bağlantısının olup olmadığını araştırması gerektiğini belirterek, bu konuda polis teşkilatında hala bir düzenleme olmadığından şikayet etti.

Siyasetçilerden açıklamalar

Öte yandan NSU terör örgütünün ortaya çıkmasının 4. yılında bazı siyasetçiler de yazılı açıklamalarla geçen süreci eleştirdi.

Sol Parti Milletvekili Petra Pau da Almanya Başbakan Angela Merkel'in NSU terör örgütünün işlediği cinayetler ve yaptıkları soygunların tümüyle aydınlatılması sözü verdiğini anımsatarak, bugüne kadar böyle bir aydınlatılmadan söz edilemeyeceğini kaydetti.

Hristiyan Demokrat Birlik Partisi Federal Milletvekili, Birlik Partileri Meclis Grubu Uyum Politikaları Sorumlusu Cemile Yusuf, "NSU terör örgütü üyelerinin 13 sene boyunca güvenlik birimlerine yakalanmadan seri cinayetler işleyebilmesi, bombalı saldırı ve banka soygunlarına karışabilmesi inanılır gibi değildi. Hukuk devleti olan Almanya'da bu örgütün nasıl olup da yıllarca yakalanamamış olduğu sorusu hepimizi halen meşgul ediyor" ifadelerini kullandı.

Almanya'da bir daha söz konusu korkunç eylemlerin gerçekleşmemesinin herkesin görevi olduğunu vurgulayan Yusuf, Federal Meclis'te ikinci kez kurulan NSU-Cinayetlerini Araştırma Komisyonu'nun hedefinin devlet organlarında yaşanan aksaklıkları detaylı biçimde tespit edip bir daha tekrarlanmalarını engellemek adına önlemleri belirlemek olduğunu kaydetti.

NSU üyeleri 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk, 10 kişiyi öldürmek, bombalı saldırılar gerçekleştirmek ve banka soygunları yapmakla suçlanıyor.

Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde  NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Beate Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapan 4 kişi yargılanıyor. Örgütün diğer üyeleri Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygunu gerçekleştirdikten sonra polisin takibinden kurtulmak için saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü.