Türkiye Endoskopik ve Laparoskopik Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Emin Ersoy, obezite tedavisi sürecinde multidisipliner yaklaşımın şart olduğunu belirterek, tüm tıbbi yollar tükendikten sonra en son çözüm olarak cerrahi yöntemin düşünülmesi gerektiğini bildirdi.
Ersoy, yaptığı yazılı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 2008'de 400 milyon olan obez insan sayısının 2015'e gelindiğinde yüzde 75'lik bir artışla 700 milyona ulaştığını ifade etti.
Türkiye'de ise 3 milyonun üzerinde kişinin obezite ile mücadele ettiğini, bu durumun hızla yayılan sinsi bir hastalık olarak ortaya çıktığını aktaran Ersoy, obezite tedavisinde hastalığa neden olan faktörlerin saptanıp ortadan kaldırılmasının başarılı bir sonuç elde etmek için şart olduğunu vurguladı.
Ersoy, hastalığa kaynak oluşturan nedenler giderilmediği sürece verilen kiloların tekrar alındığını ve sürdürülebilir bir iyileşme sağlanamadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Obez hastanın tedavi sürecinin şekillenmesinde endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları, beslenme ve diyet, obezite cerrahisi, fizik tedavi ve rehabilitasyon, psikoloji gibi uzmanlık alanları bir araya gelerek hastayı değerlendirmeli ve kişiye özel tedavi planı çıkartmalıdır. Tedavi sürecinde multidisipliner yaklaşım şarttır. Fazla kilolardan kurtulmak için öncelikli yol beslenme şeklini dengeye oturtmaktır. Tüm tıbbi yollar tükendikten sonra en son çözüm olarak cerrahi yöntem obezite tedavisinde düşünülmelidir."
"Diyet ve egzersize rağmen kilo veremeyenlerde cerrahiye başvurulabilir"
Prof. Dr. Ersoy, yeme bozuklukları ve hareketsiz yaşam dışında obeziteye neden olan birçok endokrinolojik hastalık bulunduğuna dikkati çekerek, bu nedenle obez bireylerin endokrinolojik olarak incelenmesinin tedavi sürecinin ilk adımını oluşturduğunu anlattı.
Ersoy, "Cushing Sendromu, hipotiroidi, insülin direnci, polikistik over sendromu, diğer genetik sendromlar ve salgılanan bazı hormonlar obeziteye neden olabiliyor. Ayrıca bazı metabolik bozukluklar hastaların sağlıklı beslenme programına uymalarını güçleştirebiliyor. Tüm bu nedenlerle endokrinolojik inceleme obezite tedavisinde ilk adımı oluşturmalı." değerlendirmesinde bulundu.
Beden kitle indeksinin 40'ın üzerinde olup düzenli diyet ve egzersize rağmen kilo veremeyen hastalarda tedavi yöntemi olarak cerrahiye başvurulabileceğini ifade eden Ersoy, şunları kaydetti:
"Ayrıca beden kitle indeksi 35-40 arasında olup obeziteye bağlı hipertansiyon, diyabet veya uyku apnesi gibi ek hastalıkları olan kişilere de obezite cerrahisi uygulanabilir. Obezite ameliyatları, hastaların kilo verip, daha fit bir görüntüye sahip olmasının yanı sıra, hipertansiyon, diyabet, yüksek kan yağları, ürik asit yüksekliği gibi hayatı tehdit eden ve organları bozan kan değerlerinden de kurtulmalarını sağlar. Bir çok ameliyat yöntemi arasından hastaya en uygun olanını cerrah önerecektir. Deneyimli ekiplerle yapılacak operasyonlarda risk en aza iner."
Son Dakika › Güncel › Obezite Tedavisinde Cerrahi Son Tercih Olmalı' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?