Ohal Kararının Kaldırılmasında Kamuoyunun Haberdar Olduğu Tarih Dikkate Alındı

Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesi'nin Ankara'nın Altındağ, Çankaya, Keçiören, Mamak, Yenimahalle ve Pursaklar İlçelerinde 15 gün süreyle kişilerin aranmasına ilişkin kararını Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesi kaldırdı. Mahkeme kararında, 7 günlük itiraz süresinin geçmesine rağmen kamuoyunun haberdar olduğu günü dikkate aldı.

Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesinin Ankara Valiliği Emniyet Müdürlüğünün talebi üzerine Ankara'nın 6 ilçesinde 15 gün süreyle kişilerin üstlerinin, özel araçlarının, özel kağıtlarının ve eşyalarının aranabilmesine yönelik karar vermişti. 12 Şubat'ta alınan ve 13 Şubattan itibaren geçerli olan karara itiraz süresi ise 7 gün olarak belirlendi. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök ile Ankara Barosu, Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararına itiraz süresi dolduktan bir gün sonra itiraz etti. Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mehmet Öztunç, Altındağ, Çankaya, Keçiören, Mamak, Yenimahalle ve Pursaklar ilçelerinde 15 gün süreyle kişilerin üstleri, özel araçları, özel kağıtları ve eşyalarının aranmasına ilişkin 12 Şubat 2014 tarihli Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesinin kararının kaldırılmasına hükmetti. Hakim Öztunç'un kararını, kamuouyunun karardan haberdar olduğu günü dikkate alarak verdiği öğrenildi. İtiraz incelenirken, Ankara'ya gelen ve hakkında arama kararı olan ilçelerde işi olan vatandaşların bile karar itiraz hakkının bulunduğu da dikkate alındı. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök'ün dilekçesinde kararın önceki gün öğrenilerek başvuruda bulunulduğu bilgisinin yer aldığını belirtilmesi de itirazların incelenmesinde etkili oldu.

-ORANTISIZ ŞEKİLDE KİŞİ HAK VE HÜRRİYETLERİNİ KISITLIYOR-

Kararda, sulh ceza mahkemesince verilen kararda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, uluslararası sözleşmeler, Ceza Muhakemesi Kanunu ve ilgili yönetmeliklere aykırı olarak arama kapsamının, aramanın yapılacağı yerin, geçerli olacağı zaman diliminin çok geniş tutulduğu ve kolluğa çok geniş takdir hakkı tanındığı kaydedildi. Kararın, kamu yararına göre orantısız şekilde kişi hak ve hürriyetlerinin kısıtlanması sonucunu doğurduğunun ifade edildiği kararda, bu sebeple itirazların kabulüyle Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesi kararının kaldırıldığı ifade edildi.