Organ Bağışında Yabancı Farkı

ESMA KÜÇÜKŞAHİN - Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Yılmaz, Türkiye'de en fazla Antalya'da organ bağışı yapıldığını belirterek, "Organ bağışlayanların büyük çoğunluğunu yabancılar oluşturuyor" dedi.

Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de organ bağışı konusundaki duyarlılığın gün geçtikçe arttığını ancak bunun yeterli olmadığını söyledi.

Özellikle yapılan başarılı nakillerin kamuoyuna duyurulmasıyla  organ bağışı konusunda duyarlılık oluşmaya başladığını anlatan Yılmaz, "10 yıl önce organ bağışının ne olduğunu ilk kez bizden duyuyorlardı, bilmiyorlardı. Artık en azından duymuş, bilgi sahibi olmuş durumdalar. Fakat Avrupa ülkeleriyle kıyasladığımızda gelinen nokta yeterli değil. Alınacak çok fazla yol var" diye konuştu.

Türkiye'deki organ nakillerinin yüzde 85'inin canlıdan yapıldığına dikkati çeken Yılmaz, karaciğer nakillerinin ise yüzde 90'ının canlı vericilerle gerçekleştiğini belirtti.

- Antalya'nın sırrı yabancılar

Yılmaz, Türkiye'de 60 binin üstünde organ nakli bekleyen hasta olduğunu ve bu sayının her geçen gün arttığını söyledi.

Beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın organlarının en az 6 kişiye hayat verdiğinin altını çizen Yılmaz, "Organ bağışını gündemde tutmaya çalışıyoruz. Bizim çabamız yeterli organ temin edilmesi için. Avrupa'daki rakamlarla aramızdaki uçurumu kapatamayız ancak en azından biraz yol almaya çalışıyoruz. Avrupa ya da ABD'de insanlar bu konuya daha duyarlı. Türkiye'de en fazla Antalya'da organ bağışı yapılıyor. Organ bağışlayanların büyük çoğunluğunu yabancılar oluşturuyor. Ülke gözetmeksizin nerede beyin ölümü gerçekleşirse orada bağış yapıyorlar" şeklinde konuştu.

Yılmaz, İspanya'da 1 milyon nüfus başına yılda 35 beyin ölümlü hastanın organlarının bağışlandığını, Türkiye'de ise bunun 4 beyin ölümü ile sınırlı kaldığını dile getirdi.

Bağış kartı olsa bile aile izin vermezse organları alamıyorlar

Doktorların canlıdan nakli tercih etmediğini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

"Kadavradan bağış olmadığı için mecburi olarak canlıdan bağış alınıyor. Örneğin karaciğer vericisi için bağış risk oluşturuyor. Ama oğlunu, annesini, kızını kurtarmak için bu riski göze alıyorlar. Türkiye'de kanunlara göre eğer kişinin üstünde daha önce doldurulmuş organ bağışı formu varsa bu bir vasiyet gibi görülüyor. Aile yakınlarının bağış yapmasını kolaylaştırıyor. Ancak bağış kartına rağmen ailesi razı olmazsa yine de beyin ölümü gerçekleşen kişinin organlarını alamıyoruz. Hollanda, Danimarka, İsveç gibi ülkelerde beyin ölümü gerçekleşen kişinin yanında 'ben organlarımı bağışlamak istemiyorum' diye bir belge çıkmazsa kanunen organlar alınıyor. Bu ülkelerde yaşayan çok sayıda Türk vatandaşımız var. Yakınlarının organlarının alındığını duyanlar, organlar çalınmış gibi yansıtıyorlar. Halbuki bu Avrupa'daki bazı ülkelerin uyguladığı bir şey." - Kayseri