Ortadoğu'da Göç ve Terör" Sempozyumu

Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Cahit Tuz, "Arap Baharı sürecinde hiç kimse makam, mevki için sokağa çıkmadı. Bütün insanlar istisnasız olarak ellerinden alınmış özgürlüğünü geri almak ve en önemlisi insan olduğunu haykırmak için sokağa çıktı." dedi.

Kırıkkale Üniversitesi Sosyolojik Düşünce Topluluğu tarafından Yahya Kemal Salonunda düzenlenen "Ortadoğu'da Göç ve Terör" konulu sempozyuma katılan Tuz, "Arap Baharı" kavramını kullanmadığını bunu "onur hareketleri" olarak tanımladığını söyledi.

Terör ve göçün "Arap Baharı" sonrası oluşan konjoktürel boşluğun bütün dünyaya hediye ettiği kocaman bir sorun olduğunu belirten Tuz, şöyle konuştu:

"Artık göç ve terör sadece bir ülkenin değil, bütün dünyanın ortak sorunu haline geldi. Sadece Suriye'nin, Türkiye'nin, İran'ın ve Irak'ın sorunu değil. Burada esas olan durum, olayın arkasındaki fikrin ve görüşün peşine düşmektir. Yani onur hareketi diye bir şey başladı, bunun arkasında işin özü itibariyle nasıl bir fikir var, o önemlidir. Milyonların ölmesine ve halen devam etmesine rağmen bu ısrar neden? Bu herkesin düşünmesi gereken bir konudur. Arap Baharı sürecinde hiç kimse makam, mevki için sokağa çıkmadı. Bütün insanlar istisnasız olarak ellerinden alınmış özgürlüğünü geri almak ve en önemlisi insan olduğunu haykırmak için sokağa çıktı. Bu hareketin şu anda 3. aşamasındayız."

Tuz, meselenin demokrasiye geçiş ve insan hakları hukuku ise sokaklara sadece hakkını talep etmek üzere giden ve 1 milyon insanın ölümüne sebep olan bu olaya batı ülkelerinin susmasının sorgulanması gerektiğini anlattı.

Avrupa ülkelerinin, başka ülkelerdeki darbelere ve terörist rejimlere açıkça destek vermesinin vahim bir konu olduğunu vurgulayan Tuz, "Bugün susarsak yarın bize gelme ihtimali var. Bu coğrafyada meşruiyetini halktan almamış ve kendileri, tayin edilmiş olan taraflarca yönetilen kişilerin kalması için milyonlar da ölse kimsenin umurunda değil. O zaman biz bu duruma 'hayır' demeliyiz." diye konuştu.