Osman Gazi'yi Anma ve Bursa'nın Fethi Şenlikleri

Suriye Türkmen Milli Hareket Partisi Başkan Vekili Tarık Sulo Cevizci, "DAEŞ geri çekilirken mayınlar döşemiş. Umut ediyoruz ki en kısa zamanda hem bu mayınlar temizlenir hem de işgal altındaki Türkmen bölgeleri DAEŞ'ten kurtarılır, vatandaşlarımız evlerine döner." dedi.

Bursa'nın fethinin 690'ıncı yılında merkez Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen Osman Gazi'yi Anma ve Bursa'nın Fethi Şenlikleri kapsamında gerçekleştirilen "Yörük Türkmen Buluşması Paneli"nde Suriye, Irak ve Azerbaycan'da yaşayan Türkmenlerin sorunları ve çözüm önerileri ele alındı.

Osmangazi Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, bir düğün salonunda düzenlenen panelde, Türkiye'nin 37 ilinde bulunan Türkmen derneklerinin temsilcileri ile dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan Türkmenler bir araya geldi.

Moderatörlüğünü Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Tatlıoğlu'nun yaptığı panelde, Suriye Türkmen Milli Hareket Partisi Başkan Vekili Tarık Sulo Cevizci, Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Başkanı Savaş Avcı ve Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Göksel İşyar görüşlerini aktardı.

Cevizci, yaklaşık 1,5 milyon Türkmen'in yaşadığı Halep'in, Suriye'nin en büyük şehirlerinden biri olduğunu söyledi.

Halep'teki Türkmen bölgelerinin 2014'ten bu yana DAEŞ işgali altında olduğunu belirten Cevizci, şöyle devam etti:

"Fakat son bir hafta içerisinde askeri operasyonlarla bir kısım Türkmen bölgeleri DAEŞ işgalinden kurtarıldı. Diğer Türkmen bölgelerinin de işgalden kurtarılması için çalışmalar devam ediyor ancak vatandaşlarımız halen kurtarılan bölgelerdeki evlerine dönebilmiş durumda değil. Çünkü DAEŞ geri çekilirken mayınlar döşemiş. Umut ediyoruz ki en kısa zamanda hem bu mayınlar temizlenir hem de işgal altındaki Türkmen bölgeleri DAEŞ'ten kurtarılır, vatandaşlarımız evlerine döner."

"Türkmenler tüm Irak hükümetleri tarafından hor görüldü"

Irak'taki Türkmenleri temsilen konuşan Savaş Avcı ise Musul ve Kerkük'te yaşayan Türkmenler'in ana vatan Türkiye'nin bir parçası olduğunu ifade etti.

Osmanlı'dan sonra bölgedeki Türkmenlerin tüm Irak hükümetleri tarafından hor görüldüğünü aktaran Avcı, şunları söyledi:

"Saddam'ın ardından Irak'ta yapı değişikliği oldu ancak bu yeni yapıda da Türkmenlere herhangi bir rol verilmedi. 3 milyon Türkmen'in hakları elinden alınmış durumda ve üçüncü sınıf insan muamelesi görüyorlar. Maalesef bu durum günümüzde de devam etmektedir. Bu sıkıntıların dışında Telafer'de yaşayan 400 bin vatandaşımız, DAEŞ saldırıları yüzünden evlerini terk etmek zorunda kaldı. Kimisi Türkiye'ye gelirken kimisi ise Irak'ın güneyine göç etti. Türkiye'nin Irak'ta yaşayan Türkmen vatandaşlarımıza sahip çıkması tarihten gelen bir sorumluluktur. Türkmen kardeşlerimiz de Türkiye'den yardım beklemektedir."

Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Göksel İşyar da Azerbaycan Türklerinin 1990 yılından bu yana yaşadığı en büyük sıkıntının Ermeni işgalleri olduğunu vurgulayarak, "Son günlerde tekrar ateşli çatışmaların alevlendiği günleri yaşamaya başladık. Adeta bir Filistin sorunu gibi giderek çetrefilleşen bir sorun ile karşı karşıyayız. Bugünkü panelde de mümkün olduğu kadar akademik perspektif çerçevesinde bu sıkıntıların çıkışını, sebeplerini, sürecini ve çözümlerini ele alıyoruz. Türkiye'nin ve Azeri kardeşlerimizin yapması gerekenleri konuşuyoruz. Azerbaycan'daki Türkmen kardeşlerimizin sıkıntıları tüm Türk dünyasını ilgilendiriyor" ifadesini kullandı.