Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı görme engelli Müjgan Bilgen Özen, engelini aşıp mesleğini 19 yıldır yapıyor. Çalıma azmi, başarısı ile engelli bireylere örnek olan ve adliye koridorlarında engelini aşarak mesleğini yapan avukat Özen, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde engelli bireylere, "Engelli bireylerin kendine güvenmesi gerekiyor. Ben bunu yapabilirim ben bunu başarabilirim demesi gerekiyor" tavsiyesinde bulundu.
İzmirli Müjgan Bilgen Özen ilk, orta ve lise öğrenimini bitirdikten sonra ailesinin çok istediği Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandı. Halk arasında tavuk karası veya gece körlüğü olarak da bilinen retinitis pigmentosa hastalığı bulunan Özen, üniversite yıllarını sonuna doğru görmemeye başladı. Üniversiteyi derece ile bitiren Müjgan Bilgen Özen, 1999 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı sınavlarına girerek kazandı. Özen, aynı yıl kendi gibi görme engelli meslektaşı avukat Ufuk Özen ile evlendi. Bir de çocuğu olan avukat Müjgan Bilgen Özen, eve kapanmayıp çalışma hayatını sürdürdü.
"Yaşamım boyunca bütün hedeflere ulaştım"
Liseye kadar görebildiğini hatta hukuk fakültesinde bile kitap okuyabildiğini belirten avukat Müjgan Bilgen Özen "Hukuk fakültesini bitirdikten sonra 20'li yaşlarımda görmemde büyük kayıplar olmaya başladı. Tabi eskiden hayatı görerek yaşıyorsunuz ve birdenbire tam o ergenliğinde vermiş olduğu bir sıkıntıyla biraz içselleştirmekte zorlanıyorsunuz ama ben yaşamda her zaman zorlukların aşılabileceğini insanın kendine özgüveninin olması gerektiğini düşündüğüm için bunu çok fazla sıkıntı etmedim. Yaşamım boyunca hedeflediğim bütün hedeflere de ulaştım. Bu anlamda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde avukatlığa başlamamda ben bunu ilahi bir adalet olarak görüyorum. Çünkü siz kendiniz görme engellisiniz ama düşünün bu bakanlık çocuklara, kadınlara, mağdur insanlara, engellilere hizmet veren bir kurumdu, dezavantajlı bir grup olarak böyle bir kurumda avukatlık hizmeti yapmak vermek, beni çok onurlandırdı" dedi.
"Kendimi hiçbir zaman farklı hissetmedim"
Bakanlık avukatı olarak 19 yıldır çalıştığını belirten Müjgan Bilgen Özen, "Benim bu kadar başarılı olmamda kesinlikle dış çevrenin de etkisi olduğunu düşünüyorum, çünkü engelleri açmakta 2 kriter vardır. Birincisi; bireyin kendi içindeki sorunları algılama şeklidir. Ben bu anlamda hiçbir zaman kendimi farklı görmedim. Çünkü hepimiz farklı özelliklerdeyiz değil mi? Yani kimimiz yeşil gözlü, kimimiz mavi gözlü kimimiz kahverengi gözlü, kimimiz kısa boylu, kimimiz uzun boylu. Engelli olmakta aslında böyle bir farklılıktır. Ayrı farklı bir durumdur. Yani bunu böyle algılamak gerekiyor. Burada tabi ikinci kriter de; toplumun bakış açısı. Bu bakış açısı gerçekten engellilere karşı çok yanlış önyargılı. Ama bizim bununla mücadele etmemiz gerekiyor. Dış, fiziksel engellerin ortadan kaldırılmasıyla ben bunun da aşılabileceğini düşünüyorum. Çünkü ben kendimi engellenmiş birisi olarak çok fazla görmüyorum. Neden? Kendi işinizi yapabiliyorsunuz, evlisiniz, çocuğunuz var, toplumsal hayatın içerisindesiniz, istediğiniz her şeye ulaşabiliyorsunuz. Bu anlamda engelleri aşmanın toplumun diretmiş olduğu engelleri de ortadan kaldırılmasıyla ortadan kalkıyor. Yani belli özelliklerden, zorluklar oluyor ama şöyle bir şey, sizlerde, başka insanlarda başka zorluklar yaşayabiliyor. Siz örneğin 15 dakikada yapıyorsunuz bir işi, ben bunu belki 20 dakikada yapıyorum. İzmir Adliyesi de bu anlamda engellilerin erişimi anlamında oldukça iyi bir durumda. Son düzenlemelere gayet uygun bir biçimde hazırlanmış durumda altyapısı. Bu anlamda çok fazla bir zorluk çekmiyorum duruşmalarımı takip ederken" ifadelerini kaydetti.
"Engelli bireyler kendilerine güvensinler"
Evde kalıp sürekli oturmanın kendisinin doğasına uygun olmadığını belirten görme engelli avukat Özen, "Bence engelli bireylerin kendine güvenmesi gerekiyor. Ben bunu yapabilirim ben bunu başarabilirim demesi gerekiyor. ve burada ailelere büyük sorumluluklar düşüyor. Çocuklarımızı korumak adı altında toplumsal yaşamdan ayrı tutabiliyoruz, engelli ailelerine de burada büyük görevler düşüyor. Yani çocuklarının diğer çocuklardan farklı olmadığını ama onların biraz daha özelliklerinin olduğunu bu özelliklerin pekiştirilerek üzerine gidilerek, giderilebileceğine inansınlar" diye konuştu.
"Farkındalık bizim bakanlığımızda yüksek konumda"
Duruşma yoğunluğu oldukça fazla olduğunu günde en az 15-20 tane duruşmasının olduğunu belirten avukat Özen, "Bakanlık tarafından taleplerimizde ne ayrıcalık ne de ayrımcılık olması gerekiyor. Ben bu bakanlıkta bir ayrımcılığa uğramadığım gibi ayrıcalıklı da görünmüyorum. Yani diğer avukat arkadaşlara nasıl tüm imkanlar sunuluyorsa aynı şekilde bana da tüm imkanlar sunulmaktadır. 1. Hukuk Müşavirimiz Ahmet Murat Altuğ her konuda bütün ihtiyaçlarımızı, dileklerimizi isteklerimizi yerine getirmektedir. Onun dışında biliyorsunuz Bakanımız Fatma Betül Sayan da bu tür konularda çok duyarlı. Sürekli basına, engelli hakları ile ilgili açıklamaları olmaktadır. Zaten biz Türkiye olarak Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesini imzaladık. ve bu politikanın uygulayıcısı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğüdür. Engelli vatandaşlarıma göre, hukukçuluk yapan meslektaşlarıma göre daha şanslıyım. Neden derseniz, çünkü bakanlıkta gerçekten farkındalık olayı çok daha yüksek konumda. Farklı bir bakış açısı olan bir bakanlık. İşte bu noktada da beni sorunlarımın çözülmesinde de daha önemli. Çünkü insana dokunmak çok önemli biliyorsunuz. Bu bakanlık özünde çocuklara, yaşlılara, engellilere hizmet veren bir bakanlık olduğu için kendi bünyesinde de benim gibi çalışma isteği olan bir kişi içinde hiçbir şekilde engellenmemekte, çok önü açılmaktadır. Bu anlamda da Bakanımız Fatma Betül Sayan'a ve 1. Hukuk Müşavirimiz Ahmet Murat Altuğ'a çok teşekkür ediyorum" dedi. - İZMİR
Son Dakika › Güncel › Engelleri Aşan Avukat - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?