Paralelciler Birçok Kişinin Hayatını Kararttı

Kimini "terör örgütü" diyerek, kimini "kadın düşkünü", kimini de "Gülen Örgütü"ne karşı diyerek itibarsızlaştıran ve "Naylon Müslümanlık" yani "Ilımlı İslam" oluşturmak isteyen Paralel Yapı'nın; bir "Vatikan Projesi" olan "Dinlerarası Diyalog"a karşı çıkan birçok "dini cemaat ve Müslüman"ın hayatlarını kararttığı ortaya çıktı.

Paralel medyanın 'cemaatler fişlendi' haberlerinin aksine Fetullah Gülen'in kendisine muhalefet eden İslami cemaatlerin neredeyse tamamına kumpas kurduğu ortaya çıktı. Kumpas kurulan isimlerden bazıları; İsmailağa Cemaati'nin önde gelen isimlerinden Ahmet Mahmut Ünlü, Vasat örgütü davasında 15 yıl hapis cezası verilen 76 yaşındaki emekli müftü Çetin Yıldırım, Tahşiyeciler kumpası ile tutuklanan Mehmet Doğan, Vasat örgütü davası üzerinden kumpas kurulan ve 13 yıla mahkûm edilen Şahı Merdan Sarı Hoca, Selam ve Tevhid örgütü dosyasıyla kumpas kurulan Mustafa İslamoğlu.

PARALEL YAPI MÜSLÜMANLARA KARŞI OPERASYONLAR YAPTI

Fetullah Gülen yapılanması tarafından İslami cemaatlere kumpas kurulduğunu belirten Fatih Akıncılar Derneği Onursal Başkanı Mehmet Şahin, "Kumpas elbette kurulmuştur. 'Ilımlı İslam' projesinin bütün İslam coğrafyasında hayata geçirilmek istendiği gibi bunun bir anlamda merkezi Türkiye olarak planlandı ve pilot bölge olarak belki de Türkiye'de uygulandı. Fetullah Gülen yapılanması, yapısını ortaya koymak, devletin çeşitli kademelerini ele geçirmek adına kendisine karşı tehlikeli gördüğü her kesime bu operasyonları yaptı. Müslümanlara karşı operasyonlar yaptı ve bunlardan bir tanesi de benim. Sonuçta 5 yıldan fazla cezaevinde kaldım. Terör örgütü üyesi olarak damgalandım ve çocuklarım dahil hepimiz bunun sıkıntılarını yaşadık. Bu sıkıntıları halen yaşayan Müslümanlar var. Elbetteki bu insanlar İslami kesime yönelik operasyonlar yaptılar. Bugün kendi başlarına gelen de İslami kesime yaptıkları operasyonların yansımasıdır diye düşünüyorum" dedi.

DEVLETİN ERKİNİ İSLÂMİ CEMAATLERİ YOK ETME ADINA KULLANIYORLARDI

Sadece dinlerarası diyalog noktasında eleştirenleri değil kendilerine biat etmeyen, kendilerinin cemaat sistematiğini eleştiren bütün İslami kesimlere karşı Paralel Yapı tarafından kumpas kurulduğuna ve hedef gösterildiğine dikkat çeken avukat Hüseyin Kurşun, "Kendilerini eleştiren bütün İslami kesimlere karşı bir cephe oluşturmuşlar ve bu cepheyi yıkmak adına da ele geçirmiş oldukları yargı ve Emniyeti de araç olarak kullanmışlardır. Yani devletin erkini İslami cemaatleri yok etme adına bir araç olarak kullanıyorlardı. Nitekim o dönemde El Kaide operasyonlarında bunu görebilirsiniz. El Kaide yapılanması diye Türkiye'de bir şey yoktur ancak bir El Kaide, bir Vasat, bir Tahşiyeciler inşa edildi ve bunlar terör örgütü olarak gösterilmeye çalışıldı" dedi.