Personel Açığını Performansı Artırarak Kapatacaklar

Antalya Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturmaları ve doğuya personel kaydırılması nedeniyle Antalya'da personel sayılarının azaldığını belirterek, "700 eksik arkadaşımız olmasına rağmen herkesin yüzde 15-20 oranında performansını artırarak mücadele edeceğiz." dedi.

Uzunkaya, Atlı Polis Birliği'nde düzenlediği basın toplantısında, Antalya'nın 2,5 milyona yaklaşan nüfusu ile Türkiye'nin en büyük 5'inci ili olduğunu söyledi. İl nüfusunun yüzde 76'sının kentlerde yaşadığına dikkati çeken Uzunkaya, kendi sorumluluk alanlarındaki vatandaşlara il genelindeki 7 bin 300 personel ile hizmet ettiklerini kaydetti. Uzunkaya, personel sayısının FETÖ soruşturmaları ve doğuya personel kaydırılması nedeniyle 2015 yılına göre yüzde 10 civarında azaldığına işaret etti.

Personel sayısının azalmasının var olan personelin daha gayretle çalışması anlamına geldiğini anlatan Uzunkaya, "Antalyaspor geçen hafta Konyaspor karşısında karşılaşmada 9 kişi oynadı. 11 kişiye karşı 9 kişiyle yarım saat mücadele ettiler. Daha fazla efor sarf ederek bu mücadelelerini başardılar. Biz de 700 eksik arkadaşımız olmasına rağmen herkesin yüzde 15-20 oranında performansını artırarak mücadele edeceğiz." diye konuştu.

Turizmin başkenti Antalya'nın var olan gücünü, kapasitesini koruma ve kente herhangi bir leke sürdürmeme adına güvenlik hizmetlerini hassasiyetle yaptıklarına işaret eden Uzunkaya, yapılan bir ankette güvenlik anlamında memnuniyet derecesinin kentte yüzde 82,9 olduğunu ve bu yüzdenin kendilerinin mutlu ettiğini dile getirdi.

Antalya'da 2015 yılında 83 bin 146 asayiş olayı meydana geldiğini, bu rakamın 2016 yılında 91 bin 151'e çıktığını vurguladı. Bu rakamın yükselmesinde FETÖ soruşturmalarının da önemli payı olduğunun altını çizen Uzunkaya, şöyle konuştu:

" 15 Temmuz'dan bu yana ilimizde FETÖ'den bin 398 kişi tutuklandı, 3 binin üzerinde de gözaltı oldu. Asayiş suçlarında kişilere karşı işlenen suçlarda bir önceki yıla göre yüzde 6 civarında artış oldu ve rakam 30 bine yükseldi. Mala karşı 2015 yılında 26 bin suç işlenirken bu rakam 2016 yılında 25 bin 300'e düştü. Topluma karşı işlenen suçlarda 8 binden 9 bin 800'e yükseldi. Millete ve devlete karşı işlenen suçlar da bin 260'dan bin 430'a çıktı. Takibi gereken suçlar da 13 binden 15 bine çıktı. Asayiş suçlarının yüzde 80 oranında aydınlatılması ise oldukça başarılı."

Uyuşturucu ile mücadele

Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisinin uyuşturucu ile mücadele olduğuna dikkati çeken Uzunkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gençliğin hedef alındığı bu sorun önemli bir tehdit olarak algılanmalı ve ona karşı bir duruş ortaya konulmalı. Bu konuda devletin ve kurumların yanı sıra sivil toplum kuruluşları, vatandaşların da aynı duyarlılıkla mücadele etmesi gerekiyor. 2016 yılında bizim kayıtlarımıza göre 263 kişi yatılı, 8 bin 586 kişi de yatılı bir şekilde olmadan uyuşturucu tedavisi gördü. Emniyet teşkilatı olarak uyuşturucu illetinin önünün kesilmesi ve bu işten rant elde eden belli güç odaklarının hesaplarını bozma adına operasyonel çalışmalarla satıcıları adalete teslim etmek için çabalıyoruz. Antalya'da yoğun bir uyuşturucu zemini vardı. Son dönemde yapılan operasyonlarla yüzlerce kişiyi gözaltına aldık ve tutukladık. Bu sorunu sadece polisiye tedbirlerle yakalama ve tutuklamalarla çözmek mümkün değil."

Uzunkaya, 2016 yılında 100'e yakın bağımlı çocuğun uyuşturucu tedavisi gördüğünü kaydetti.

FETÖ/PDY operasyonları

Türkiye'yi uçurumun eşiğine getirip parçalama noktasına taşımak isteyen FETÖ/PDY'ye yönelik mücadeleyi de sürdürdüklerini belirten Uzunkaya, "FETÖ'den tutuklanan bin 398 kişinin 74'ü askeri personel, 256'sı emniyet personeli, 88'i hakim ve savcı, 318'i ise akademisyen. Diğerleri ise başka meslek gruplarından." diye konuştu.

Uzunkaya, polis bölgesindeki 47 noktada 24 saat süreyle uygulamalar yaptıklarını ve bunu zaman içerisinde 62 noktaya çıkarmak istediklerini ifade etti. Özgürlük ve güvenlik dengesi içerisinde, birini birbirine öncelemeden çalıştıklarını anlatan Uzunkaya, "Özgürlük ve güvenlik dengesini çok iyi korumak adına insanların rahat hareket edeceği yaşam alanlarını sağlamak için güvenlik eksenli bir yapı önem arz ediyor. Önceden havalimanlarında silahlı personelleri görmek istemeyen, güvenlik kontrollerinden rahatsız olanlar şimdi bunların yapılmasından memnun oluyor. Bazı sürücüler 'Yol uygulaması yapan ekibiniz beni niye durdurmadı?' şeklinde bize ulaşıyorlar." dedi.

"Sosyal medya paylaşımlarına dikkat"

İnsanların sosyal medya paylaşımlarına da dikkat etmesi gerektiğine işaret eden Uzunkaya, şunları kaydetti:

"Sosyal medyada bir kadın 'Emniyetten çıktım, bombalı araç var' gibi paylaşım yaptı. Olay bir hastalık, bir virüs gibi büyüdü. Sonrasında bu işi yapan bayanı bulduk, kültürlü, eğitimli bir bayan. Çoluk çocuk da değil, hatırladığım kadarıyla 1977 doğumlu, 40 yaşında bir bayan. İş kadını, sorumluluğu olan biri. Bayanın beyanı şu, 'Arkadaş grubum vardı, onlarla paylaştım. Onlar ciddiye almış, onlar da paylaşmış. Onların paylaştıklarını da paylaşanlar ciddiye almış.' Şimdi düşünebiliyor musunuz? Salgın hastalık bu işte. Alıyor birisi, tokalaşıyor geçiyor, öpüşüyor, geçiyor, sohbet ediyor, yayılıyor. Şaka yapmış, arkadaşlarıyla paylaşmış. 'Ya iyi de' diyoruz, 'Sen bunu yazdın, baktın ki arkadaşların da paylaştı, hemen çıkıp desene ya da paylaşsana ki 'Ben bunu şaka olsun diye paylaştım, böyle bir şey yok.' Hani adam bir yalan atıyor, bir sokak öteye gidince kendi yalanına kendi inanıyor hesabı. Böyle bir tehlikeli oyun oynanıyor."

Uzunkaya, bu kişinin savunmasını "art niyetsiz" olarak yapılabildiği gibi bir de kötü niyetli olanlar bulunduğunun altını çizdi. Uzunkaya, "Toplumu germek, kaos yaratmak, tedirgin etmek, insanları şüphelendirecek, birbirine düşürecek, sokağa çıkamaz hale getirmek isteyen art niyetli hainler de var içimizde. Yani 'Terörist' dediğiniz buna yardakçılık edenler falan filanlar... Bunlar uzaydan gelmiş insanlar değil, içimizdeki insanlar. Dolayısıyla bu ve benzeri konularda elbette hepimizin duyarlı ve sorumlu davranması lazım." ifadelerini kullandı.